Konya’nın Hüyük ilçesinin İç Anadolu’da çilek üretiminin üssü haline geldiği bu yıl, hasat sezonunun son bulmasıyla yetiştiricisinin yüzünün güldüğü bildirildi.
Hüyük Ziraat Odası Başkanı Hürriyet Şahin, Konya’da son yıllarda çilek üretiminin önemli bir adresi haline gelen Hüyük yöresinde, pandemi döneminin de etkisiyle ürünün kilosu 8 ila10 lira arasında değişen fiyatlarla alıcı bulduğunu, hasadının son aylarında ise bu rakamların 14 liraya kadar yükseldiğini söyledi. Hüyük’te çilek üretimi yapılan ekim alanlarının giderek artış gösterdiğini vurgulayan Şahin, bu yıl 8 bin 600 dekarlık alandaki üretim miktarının 40 bin tona yaklaştığını belirtti. Geçen yıl ilçede 7 bin dekar olan çilek üretim sahasının önümüzdeki yıl da 10 bin tona çıkarılmasının hedeflendiğini vurgulayan Şahin, bu hedefin tutturulması durumunda üretim miktarının da 50 bin tona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Şahin, bölgede kapalı sulama sistemlerine yavaş yavaş geçişle birlikte, sağlanan desteklemeler ve insanların kendi imkanlarını da devreye koymasıyla birlikte çilek üretiminde son dönemde memnuniyet verici belli bir noktaya gelindiğine dikkat çekti.
Üretilen çileğin iç piyasanın yanı sıra yurtdışına da gönderildiğini vurgulayan Şahin, Avrupa ülkelerinden sonra bu yıl Japonya’ya da çilek gönderildiğini dile getirerek, “Bir çilek üreticimiz 5 dekarla başladı, şimdi 20 dekara çıkardı. Bu yıl Japonya’ya çilek gönderdi. Avrupa ülkelerine zaten gönderiyoruz” dedi.
Çilek üretimi, yörede çapaya gidenler için de umut oldu
Hüyük ilçesinde çilek üretimine başlanılması ile birlikte çiftçinin yüzünün güldüğünü, ilçe dışına pancar çapasına giden bazı dış mahallelerde yaşayan insanların da bu ürünle tanışmasının ardından çilek yetiştirerek kendi topraklarında doymaya başladığının da altını çizen Şahin, “Hüyük ilçemizin eskiden beldeleri, şimdi mahalleleri olan yerleşim yerlerinde bu İlmen başta olmak üzere Çamlıca, Suludere ve diğer köylerimizden başka beldelere, Cihanbeyli başta olmak üzere hatta Yozgat iline kadar çapaya giderlerdi. Yani rızkını temin etmek için. Çünkü başka geliri yoktu. Ama bu çilek üretimi ilçemizde tutmaya başlayınca, diğer yerleşim yerlerinde de yaygınlaştıktan sonra insanlarımız artık dışarıya gitmez oldu. Kendi toprağında, kendi evinin bahçesinde veya evine 500 metre mesafedeki bahçesinde bu işi yapar, hemen tarlarının kenarında da kasalayıp oradan da satar oldu. Dolayısıyla, çilek üretimi bölgemizde tuttu, bunun daha da yaygınlaştırılması ve sahip çıkılması lazım. Bölgemizde çilek üreticimize yapılan desteklerin bu anlamda daha da artırılmasını bekliyor üreticimiz” şeklinde konuştu.
Hüyük çileği, güçlü aroması ve dayanıklılığı ile öne çıkıyor
Şahin, Hüyük çileğini diğer üretildiği yerlerden ayırt eden en önemli özelliğinin aroması olduğunu da vurgularken, bölgedeki coğrafi, iklimsel şartlar ve toprak yapısının, özellikle göl esintisinin kiraz, elma ve diğer meyvelerde olduğu gibi çileği de daha lezzetli ve kaliteli, dayanıklı hale getirdiğinin de altını çizerken, “Bölgemizdeki bu atmosfer çileğimizin aromasını güçlendiriyor. Bizim bölgenin çileğini ısırdığınızda gırtlağınızda bir aroma yanması hissedersiniz. İşte, bu çileğimizin aromasının gücünü gösterir. Bir de çilek narin bir ürün olmasına rağmen bölgede yetiştirilen ürünlerimiz de yola dayanıklıdır. Böyle bir imkanımız var bölgede. Yeter ki, bölgemizde yaşayan insanlarımızın tarlasına kapalı suyu getirelim, çilek malzemelerini de verip destekleyelim. Hani bir laf var, ‘her gün balık tutup vermeyelim ama balık tutmayı öğretelim’, çiftçi öğrendi, çiftçinin istediği nedir olta takımı, olta takımı da işte tarımla ilgili kurumlarımız bunun desteğini artırarak devam ettirmeli, isteğimiz budur ”ifadelerini kullandı.
Hüyük çileği, sahillerdeki otellerin de gözde meyvesi
Şahin, Hüyük’te Mayıs ayının son haftalarında başlayan çilek üretiminin kar yağışının olduğu mevsime kadar sürdüğünü de vurgularken, ürünün son zamanlarda Akdeniz bölgesinde faaliyet gösteren otel ve turistik işletmelerin de gözde bir meyvesi haline geldiğini aktararak, “Kasım ayının 15’inde çiftçimiz son çileğini alıyor ama Aralık’ın sonuna kadar bu süre uzatılabilir. Bu 1 buçuk aylık dönemde de turizmle iştigal eden firmalar bölgemizde çilek arayışı içerisine giriyorlar. Niye? Çünkü bölgemizin çileğinin sunumu güzel, yüz güldüren bir ürün olduğundan Arabistan’dan bile geldiler, otellerine buradan çilek götürdüler. Antalya bölgesinde oteller şu an tarla sahipleriyle anlaşıp, ‘kimseye satma” diyerek bağlantı kurmaya çalışıyor. Biz bunu daha da geliştirebiliriz. Bunu nasıl yaparız, çileği serada da yetiştirerek, örtü altına alarak. Şu anda bahçelerimizde üşüse de hala yetişen çileği görebiliyoruz. Ama sera altında kalanlar kurtardı. Sera sayımız çok az, 10 tane kurulumu yapıldı ama vatandaşlarımızın kendi imkanlarıyla kurdukları seralar da var. Hızla çilek üretiminde de seraya geçilmesi lazım bu mevsimde de çileği alabilmemiz için” diye konuştu.