İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Herkes iyi bilsin, biz cumhuriyetin ikinci asrında kendimiz gibi yaşayacağız, medeniyet değerlerimizde ne varsa onu yaşayacağız, milli irade ne diyorsa onu yaşayacağız, dışarıdan ithal anlayışlarla bir gelecek inşa etmek niyetinde değiliz." dedi.
Bakan Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde düzenlenen "Türkiye Muhtarlarla El Ele Projesi"nin kapanış töreninde, projenin 30 Mart 2021'de Samsun'da başlatıldığını anımsatarak, "Samsun'un ardından Van, Sivas, Hakkari, Ağrı, Hatay, Bursa, Çanakkale, Şanlıurfa, İstanbul derken, en sonunda bu akşam Ankara'da, projeyi nihayete erdiriyoruz. Yaklaşık 10 bin muhtarımız, birbiriyle tanışma, kaynaşma, fikir alışverişinde bulunma, belki ortak projeler geliştirme imkanı buldu. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun." ifadelerini kullandı.
Teknolojinin artan kullanımına rağmen yönetim alanında insan unsuruna, karar alma mekanizmalarında sahadan gelen rehberliğe her gün daha fazla ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Soylu, şöyle konuştu:
"Muhtarlık, tam da bunları karşılayan bir kurumdur. Muhtar sokakta gezer, muhtar vatandaşı dinler. Muhtar, kendisine anlatılmasa bile sokağın sorunlarını bilir, insanların sıkıntısını bilir, bazen yüzünden anlar. Gencin beklentisini, yaşlının endişesini, çoluk çocuğun kapısındaki tehlikeyi bilir. Muhtar kimin aç, kimin tok yattığını bilir. Hangi ailede huzursuzluk var, hangi kadın tehdit altında, hangi metruk binada, hangi köşe başında mahalle için sıkıntılı işler döner, muhtar bilir. Bir mahallede kaç göçmen yaşar, bunu resmi kayıtlardan bilirsiniz ama onların ne yaşadığını bilemezsiniz. Oysa muhtar bilir. Bütün bunları bilir ve bir sorumluluk hisseder."
Soylu, muhtar demenin millet demek olduğunu ifade ederek, "Muhtarlarımızı enflasyona ezdirmemek için takipte ve teyakkuzdayız. Bir taraftan Ankara'daki muhtar evi inşaatımız da devam ediyor. Muhtarlarımızın bizlerden öncelikli beklentilerinden olan 'muhtarlıklara güvenlik kamerası koyma' projesinde de çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu proje, bütün muhtarlıklarımızı kapsayacak şekilde planlandı. Burada bir öncelik sırası takip ediyoruz ve kadın muhtarlarımızın kameralarının tamamlanmasını bir öncelik olarak belirledik." diye konuştu.
Mekansal Adres Kayıt Sistemi (MAKS) Projesi'nin muhtar modüllerini kullanıma açtıklarını ve bu modülün dijital alanda elleri kolları niteliğinde olduğunu belirten Soylu, şu bilgileri paylaştı:
"MAKS'a 'şüpheli adres bildirimi sorgulama' yöntemini de ekledik. Ayrıca geçtiğimiz kasım ayında, valilikler ve belediyeler tarafından tespiti yapılan metruk binaların MAKS sistemine 'metruk bina' olarak eklenmesi imkanını getirdik. Bu sayede metruk binayı adres olarak gösterip muhtarlığa kayıt yapılmanın da önüne geçmiş olduk. Mahalledeki iş yerlerini ikametgah olarak göstermelerinin de önüne geçtik. Şunu da belirtmeliyim ki 50 bin muhtarımızın 45 bin 115'i, Mekansal Adres Kayıt Sistemini aktif olarak kullanmaktadır. Bir başka yenilik olarak Muhtar Bilgi Sistemi (MUBİS) yazılımına da 'vatandaş başvurusu' modülü ekledik. Bugüne kadar Muhtar Bilgi Sistemi'ne 31 bin 641 muhtarımız başvuru yaptı. bu başvurulardan 135 bin 520 talep aldık."
- "Alarm niteliğindeki mesajlar selin hasarını önledi"
Soylu, Marmaris'teki orman yangınında ve Batı Karadeniz'de yaşanan sellerde muhtarların sahada kendilerine kılavuzluk edip, yardımcı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Afet meselesi, son yılların en etkili gündem maddelerinden. Dünyada ve ülkemizde afetsellik giderek artıyor. Hemen her afette, muhtarlarımız, sahadaki bizim en önemli rehberlerimiz. Şunu rahatlıkla ifade edebilirim, bir muhtarımızın afet farkındalığı, afet öncesi, afet anı ve afet sonrası süreçlerdeki performansı, yaşanan kayıpların azaltılmasında doğrudan etkilidir. Biz bunu son 2-3 yıldır yaşadığımız bütün afetlerde, depremlerde, orman yangınlarında, salgın sürecinde bizzat tecrübe ettik. Bu sebeple muhtarlarımıza afet eğitimlerini vermeye devam ediyoruz. Bu kapsamda halihazırda 50 bin 376 muhtarımızdan 47 bin 856'sına ve 151 bin 928 azamıza afet eğitimi vermiş bulunuyoruz."
Bakan Soylu, Türkiye'nin dört bir yanında farklı alanlarda yaptıkları tatbikatlarla hem kurumları afetlere hazırladıklarını hem de toplumda farkındalığı sağladıklarını dile getirerek, "Vakfıkebir'deki sel tatbikatında bir hücresel mesaj sistemi kullandık. Meteoroloji ile eş güdüm içerisine giriyoruz. Onlar bize sarı, kırmızı, turuncu renkli uyarıları söylüyor, biz de kırmızı ya da turuncu olduğu zaman ilgili yerlere mesaj atıyoruz. Batı Karadeniz'de bunu yaptık. Alarm niteliğindeki mesaj sayesinde bir önceki selden araçlar sular altında kalmışken, Bartın'da birçok esnaf erken uyarı sistemi sayesinde dükkanlarını boşalttı, tedbirlerini aldı. Biz de devlet olarak iş makinelerini, helikopterleri, sağlık birimlerimizi konuşlandırarak tüm tedbirleri almış olduk. Bunu yapmamış olsaydık, büyük bir felaketle karşı karşıya kalıp, onun altında ezilebilirdik." diye konuştu.
- "Kapımız her daim ardına kadar açık"
Cumhuriyetin birinci asrında toplumun nasıl yaşayacağının dışarıdan dayatılmak istendiğini, vesayet kurguları, darbeler ve dışarıdan parmak sallamalarla bir şekilde bunun dayatıldığını değerlendiren Soylu, "Herkes iyi bilsin, biz cumhuriyetin ikinci asrında kendimiz gibi yaşayacağız, medeniyet değerlerimizde ne varsa onu yaşayacağız, milli irade ne diyorsa onu yaşayacağız, dışarıdan ithal anlayışlarla bir gelecek inşa etmek niyetinde değiliz, kendi aklımızı ve izanımızı, kendi özümüzü rehber edinmeye devam edeceğiz. İşte muhtarlarımız, bu yoldaki en önemli rehberlerimizden biridir. Bizim bir gözümüz, bir kulağımız sizdedir, kapımız ise her daim sizlere ardına kadar açıktır." ifadelerini kullandı.
Programa, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Ankara Valisi Vasip Şahin, İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan, Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Bekir Aktürk ve muhtarlar katıldı.