Ağrı’da beyaz eşya tamirciliği yapan İlkokul mezunu Ekrem Aybay (30), bir daha kullanılamaz denilen atık durumundaki her türlü ev eşyasını kendi imkân ve geliştirdiği sistemlerle tamir edip yeniden kullanılmasını sağlıyor
Ağrı’da 9 yaşında beyaz eşya tamirciliğine başlayan ve 21 yıldır bu işi yapmayı sürdüren ilkokul mezunu Ekrem Aybay(30), atık durumdaki eşyaları tamir etmekle başlayan merakını, zamanla kendisine bir atölye kurarak, bozuk parçalara alternatif yedek parçalar geliştirecek kadar geliştirdi.
Çeşitli imkânsızlıklardan dolayı ilkokuldan sonra okula gidemediğini ve kendi geliştirdiği sistemlerle her türlü ev eşyasını ne kadar hasarlı olduğuna bakmadan, bir şekilde tamir etmeyi başardığını anlatan Ekrem Aybay’ın malzemeleri tamir etmekteki ustalığı dikkat çekiyor.
“Okula devam edebilseydim eğer, Elektrik Elektronik Mühendisi olmak isterdim” diyen ve sadece gövde kısmının sağlam olduğu buzdolabını sil baştan, kendisinin kurduğu sistemle tamir edip, kullanılabilir duruma getiren Aybay, bu işi bir yandan da kentte sayısı oldukça fazla olan dar gelirli insanlara yardımcı olabilmek adına yaptığını söyledi. Özellikle son dönemlerde artan fiyatlarla birlikte, kentte çoğu insanın bozulan beyaz eşya tarzı ev eşyalarının yerine, yenisini alamadıklarını kaydeden Aybay, bu sebeple yaptığı işin maddi imkânları oldukça kısıtlı olan kent halkı için önem arz ettiğini belirti.
‘Isınma maliyetini en aza indirmeye yönelik tasarladığım kalorifer sistemi projem var’
Kendi imkân ve geliştirdiği yöntemlerle her türlü atık durumundaki ev eşyasını tamir edip, kullanılabilir hale getiren Ekrem Aybay, aynı zamanda uzun süren kış mevsiminin etkisi altında kalan kentte değişik ev ısıtma sistemleri üzerine de projeler geliştirdiğini söyleyerek:“ Ben bu işe çocukluğumda başladım. O zamanlar 9 yaşındaydım. İlgim olduğu içinde zamanla kendimi geliştirdim. Yaklaşık 21 yıldır da işimi sürdürüyorum. Şu anda tamirini yapamadığımız hiçbir eşya yok gibi. Tamir yapa yapa zamanla bu tarz elektronik malzemelerin çalışma mantığını da öğrendim. Gün geçtikçe fabrikalardan bağımsız sistemler geliştirmeyi başardım. Eşyalardaki çoğu parçaya alternatif parçalar geliştirdim. Özellikle beyaz eşya gurubundaki parçalara uygun yedek parçalar uydurabiliyoruz. Bu parçaları da genelde yine eski eşyalardan elde ediyoruz. Bir nevi geri dönüşümde sağlıyoruz. Bunların yanında malum memleketimizde kış uzun sürüyor ve yakıt masrafımız oldukça fazla. Benim bu konuda da geliştirdiğim ve üzerinde çalışmayı sürdürdüğüm projem var. Antifriz yardımıyla 120 metre kare bir evin aylık 20- ile 30 liraya ısıtılması gibi. ” Dedi.
‘İnsanlarımızın alım gücü düşük’
Beyaz eşya gibi ev eşyalarının fiyatlarının çok yüksek olduğunu, kentte insanların bozulan eşyaların yerine yenisini alamadıklarını dile getiren Ekrem Aybay:“ Bu gün en düşük bir buzdolabının fiyatı 2000 liradan başlıyor. Hali ile alım gücü düşük olan insanlarımız yenisini alamıyor. Bozulan çoğu eşyalarını tamir etme ihtiyacı duyuyorlar. Bizde bu konuda kendilerine yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ne kadar hasarlı olursa olsun. Hurda bile olsa, bir şekilde tamir edip, kendilerine eşyalarını geri teslim ediyoruz. Bunu da çok uygun fiyatlara yapıyoruz. Hiçbir şey yapamasak da elimizde hurda durumundaki diğer eşyalardan parçaları birleştirip o şekilde tamiri yapıyoruz. Müşterilerimize eşyalarını yeniden kullanabilecekleri şekilde teslim ediyoruz. Onlarda bu durumdan memnun kalıyorlar.” İfadelerini kullandı.
‘Çoğu eşyayı, kendi geliştirdiğimiz sistemlerle tamir edip bir nevi geri dönüşüm sağlıyoruz’
Vatandaşlar tarafından Ekrem Usta olarak tanınan Aybay, özellikle buzdolaplarının soğutucu bölümlerinde meydana gelen arızaların genelde kolay tamir edilemediğini ve çoğunun küçük bir arızada bile atık duruma düştüğünü kaydederek kendi geliştirdiği sistemlerle her türlü arızayı tamir edebildiğini dile getirdi. Geliştirdiği sistemi bozuk ve yeniden tamir ettiği bir buzdolabı üzerinde anlatan Aybay:“ Bu gördüğünüz buzdolabı bize geldiğinde atık durumdaydı. Normalde müşterinin böyle bir dolabın yenisini alabilmesi için en az 2000 lira ödemesi gerekiyor. Ama biz bunu yaptık. Bu dolabın gövde ve buzluk kısmında gaz kaçağı vardı. Fabrika üretiminden dolayı da bunu normalde tamir edebilme imkânı yok. Ama biz bunu, yeni baştan döşediğimiz boru ve soğutucu sitemi ile tamir ettik. Şu an dolap çalışır vaziyette. Buzluk kısmının tamirinde, fabrikanın kullandığı alüminyuma alternatif olarak, kromdan yapılmış paslanmaz sac kullandık. Yine dolabın gövdesine fabrikanın yaptığından bağımsız borular döşeyerek, yeni sistem kurduk. Dolabın yanı sıra çamaşır makinesi, bulaşık makinesi gibi diğer eşyaları da bu şekilde yapıyoruz. Tamirlerde kullandığımız çoğu malzemeyi de yine bizimde tamir edemediğimiz diğer hurda malzemelerden elde ediyoruz. Bu şekilde de her türlü bu malzemeyi değerlendiriyoruz. Boşa gitmesinin önüne geçiyoruz. İşin mantığını kavradınız mı, yapamayacağınız bir şey yok. Allah bize bu yeteneği vermiş çok şükür. Aynı zamanda böyle yaparak, insanlarımıza da yardımcı oluyoruz. Onları masraftan kurtarıyoruz. Tasarrufa da katkı sağlıyoruz. Gereksiz tüketiminde önüne azda olsa geçebiliyoruz.” Şeklinde konuştu.