AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Nazilli’ye bağlı İsabeyli Beldesinde inşa edilen 18 kilometrelik içme suyu isale hattının açılışını gerçekleştirdi.AK Parti Aydın Milletvekilleri A.Gültekin Kılınç ve Semiha Öyüş ile birlikte İl Başkanı Sadık Atay'ın eşlik ettiği açılış töreninin ardından İsabeyli Belediyesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine binlerce kişi katıldı.Soylu ve beraberindeki protokol üyeleri oruçlarını Buharkent Ziraat Odası Başkanı Naim Özdamar’ın getirdiği üç kasa İncir ile açtı. AK Parti Nazilli İlçe Teşkilatı’nın da katıldığı iftar yemeğine İsabeyli halkı ile birlikte yaklaşık 2 bin kişi katıldı. İsabeyli Belediye Başkanı B.Kuvvet Erim tarafından hizmetlerinden dolayı Süleyman Soylu ile İsabeyli Belediyesi isale hattında özverili çalışan personeline teşekkür plaketi sundu.İftar yemeğinde konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Aydın’da iki gün boyunca çeşitli ziyaretler ve açılışlar yaptığını ifade etti. Aydın’ın Türkiye’nin nazarla baktığı, bütün Türkiye’nin güzellikle baktığı bir vilayet olduğunu söyleyen Soylu; “Aydın’ın çok hizmetleri var. Türkiye uyandırdı, Türkiye’de milletimizin kendi hakkının hukukunun tekrar farkına varmasını sağladı. Bu demokrasi vadisi olarak nitelendirdiğim bu vadide Aydın, bir demokrasi şehidi ile beraber bütün Türkiye’ye insan olmanın birey olmanın vatandaş olmanın ne anlama geldiğini hissettirdi. Onun için Aydınlılar dün söyledim, bugün tekrar söylüyorum. İstanbul Türkiye’nin ekonomi başkenti, Ankara güzel Cumhuriyet’imizin Başkenti ama bu güzel Aydın’ımız da demokrasimizin başkentidir” dedi.SÖZÜNE İTİBAR EDİLEN BİR TÜRKİYESiyaseti iyi yaparsanız yıllar sonrada iyi duygularla anılırsınız diyen Soylu; “Rahmetli Menderes’te aynı duygularla anılır. Rahmetli Özal’da aynı duygularla anılır. Siyaset yapan herkes eğer o dost elini sıcaklıkla buluşturmuşsa bilin ki milletin teminatı altındadır. Ve şunu söylemek istiyorum bu ülke 10 yıldır ilk kez tam 400 yıldan beri ilk kez 1699 Karlofça Anlaşmasından hatta ondan da önce ilk kez bu coğrafya da geri giden bir Türkiye değil, gerileyen bir Anadolu coğrafyası değil, sürekli diz çöken, mevzi kaybeden bir Anadolu coğrafyası değil, sürekli yükselen 21 yüzyıl başından itibaren batı ile ilk kez kendi arasındaki mesafeyi kapatan Dünyanın her noktasında sözüne itibar edilen huzur içinde, istikrar içinde, saadet içinde bir Türkiye tablosu var. Geçtiğimiz Mayıs ayında ülkemizin insanlarımızın umutlarını kırmaya çalıştılar. Kardeşliği zedelemeye çalıştılar. Ama bir şey söyleyeyim Türkiye artık o eski Türkiye değil. İstanbul’da 3 hava limanın açan sürekli yatırımlar yapan bir Türkiye var. artık terör meselesi yüzünden şehit cenazeleri ile karşı karşıya kalmıyoruz. Türkiye her gün bu adımları atarken Türkiye’nin istikrarını ve huzurunu bozmaya çalışanlara elbette bu milletimiz müsaade etmeyecektir. Bu gün başbakanımız Recep Tayip Erdoğan eğer hizmet yapıyorsa sizlerin ve milletinin isteği doğrultusunda hizmet yapmaktadır. Bu gün çözüm süreci isteniyorsa millet talimatı iledir. Bu gün yeni Anayasa isteniyorsa millet talimatı iledir. Milletimizin talimatlarına riayet eden bir anlayış içerisinde bunlar gerçekleşmektedir. Sizi üzüntüye sevk etmek isteyenler olabilir. Türkiye 2013’da Cumhuriyetimizin 100 yılında kendi hedeflerine kitlenmiş ve onları gerçekleştirmek için çalışan bir ülke konumundadır. Biz güçlü olacağız. Çatlasalar da, patlasalar da kıskansalar da istemeseler de oyun kursalar da tuzak kursalar da benim ülkemin evlatları yurt dışına çıktığı zaman her ülkede ay yıldızlı pasaportunu uzattığında bundan 10-15 yıl önce olduğu gibi gümrük memurunun o pasaportu elinin tersi ile ittiği bir Türkiye değil şu anda Ay yıldızlı pasaportumuzu dünyanın her yerinde uzattığımız da o gümrük memurunun saygı ile ayağa kalktığı gönlünün titrediği ve ay yıldızlı pasaportumuza hürmet ettiği bir anlayışı oluşturmaya çalışacağız. Bugün Mısır’da, Suriye’de sıkıntı çeken ayda 5 bin insan katlediliyor oralarda ne olursunuz biz güçlü olsak bunlar olmaz. Biz çok daha fazla güçlü olursak yine bunlar olmaz. Ne olursunuz bizim bu bölgede yıllardan beri karıştırmaya çalıştıkları Orta Doğuda hep birlikte ve önemli ölçüde gücümüzü ortaya koyup, Türkiye’yi bu bölgenin lideri, aktörü konumuna getirmek bizim en doğal ve en önemli bir süreçlerimizden bir tanesi olmalıdır” dedi.