Türkiye’nin değişik bölgelerinden çok sayıda vatandaş, 250 yıl önce İbrahim Hakkı Hazretleri tarafından hocası İsmail Fakirullah’ın sandukasının baş ucunu aydınlatması için yaptırdığı ışık hadisesine tanıklık etmek için Siirt’in Tillo ilçesine geldi.Her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül tarihleri arasında düzenlenen ışık hadisesi izlemeye gelen vatandaşlar, bu yıl da Tillo Kaymakamlığınca düzenlenen etkinliğe katıldı. Vatandaş, sabah namazıyla birlikte ilçe meydanda toplandı. İlahi okunması ve müftülük görevlisinin İbrahim Hakkı Hazretleri hakkında kalabalığı bilgilendirmesiyle başlayan etkinlikte, vatandaşlar için meydana led ekran kuruldu. Saat 06.21’de yansıması beklenen güneş havanın bulutlu olması nedeniyle gerçekleşmedi. Ekrana geçen yıl 23 Eylül’de çekilen görüntüler yansıtıldı. Kalabalık daha sonra türbede dua etti, Kızılay Şubesince davetlilere çorba ikram edildi.Güneş hadisesi nedir?Din ilimlerin yanı sıra astronomi dehası ve Marifetname adlı eserin sahibi olan İbrahim Hakkı Hazretleri, 18. yüzyılda yaşamış önemli bir bilim adamıdır. 18. yüzyılın ortalarında zirvesinde olduğu astronomi bilgisini kullanarak kurduğu sistemle 21 Mart ve 23 Eylül, güneşin ekvatora dik düştüğü ve böylece gün ve gecenin eşitlendiği ekinoks günlerinde güneş, kendisi tarafından kurulan sistemle türbe içindeki Hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin kabri başına düşmüştür. ’Işık Hadisesi’ veya ’Güneş Hadisesi’ olarak bilinen bu sistem, türbenin restore edildiği 1960’lı yılların başına kadar da çalışmıştır. Restorasyon sırasında türbenin orijinal yapısında değişiklikler olmuş ve sistem çalışmamıştır. Daha sonra 5-6 yıl önce yapılan çalışmalar sonucu sistem yeniden çalıştırılmaya başlandı. Işık hadisesinin gerçekleştiği türbe, bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda bir hol ile 8 köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kuleden ibarettir. Her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül’de ’Işık Hadisesi’ bu türbede gerçekleşmektedir.İbrahim Hakkı Hazretleri, Tillo’nun 3-4 kilometre doğusunda bir tepe üzerinde harçsız taşlarla bir duvar yaptırır. Halk arasında Kal’at-ül Üstad diye bilinen bu duvarın etkisiyle, yeni doğan güneşin ilk ışınları türbenin tümünü gölgede bırakırken, duvarda bulunan 40 ile 50 santimetre ebadındaki pencereden geçen güneş ışınları, türbe kulesinin penceresine ve oradan da kırılmak suretiyle türbe penceresinden İsmail Fakirullah Hazretlerinin sandukasının başucunu aydınlatmaktadır. İbrahim Hakkı Hazretleri bu sistem ile ilgili olarak, "Yeni Yılın ilk güneşi, eğer hocamın başucuna düşmezse, ben o güneşi neyleyim" diyerek Hocası İsmail Fakirullah Hazretlerine karşı olan saygısını göstermektedir.