CHP Çeşme İlçe Örgütü, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı ve CHP’nin 2. Genel Başkanı İsmet İnönü’yü, vefatının 47. yıldönümünde, Çeşme sahilindeki heykeli başında andı.
Çeşme sahilindeki İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü’nün heykeli önünde, pandemi önlemleri çerçevesinde az sayıda katılımla gerçekleştirilen anma törenine, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, CHP İlçe Başkanı Sait Kavasoğullar, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Belediye Meclis Üyeleri katıldı.
"Minnetle anıyoruz"
Anıta çelenk sunulmasının ardından, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan anma töreninde, bir konuşma yapan CHP İlçe Başkanı Kavasoğullar, "Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Halk Partimizin 2. Genel Başkanı, 1. ve 2. İnönü Savaşları’nın kahraman komutanı, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak kabul ettiren Lozan Fatih’i, savaş meydanlarından gelerek demokrasi inancını siyaset meydanında kanıtlayan, çok partili yaşamın yolunu açarak iktidarı seçim yoluyla devreden, 2. Dünya Savaşı’nda izlediği politika ile Türkiye’yi savaşa sokmayan Milli Şef İsmet İnönü’yü vefatının 47. yılında saygı ve minnetle anıyoruz" diye konuştu.
"İsmet Paşa’ya dil uzatılmasını anlamamız da kabul etmemiz de mümkün değildir"
Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da yaptığı konuşmada, "Aydınlık Türkiye’nin yorulmaz neferleri 2. Cumhurbaşkanımız, kurtuluşun ve kuruluşun partisi Cumhuriyet Halk Partimizin 2. Genel Başkanı, Milli Şefimiz, Lozan Fatihi İsmet İnönü’yü ölümünün 47. Yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Bizlere bağımsız bir vatan ve geleceğimize ışık tutan bir yol haritası bırakan başta Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimize şükran borçluyuz. Ancak, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümünü kutlamaya yaklaştığımız bir dönemde bir taraftan ‘Yerli ve Milli olmak’ söylemiyle beyanatlar verilirken, diğer tarafta hayatını vatanın bağımsızlığı için savaş meydanlarında geçirmiş, sayısız zaferler elde etmiş, tüm ömrünü bu toprakların aydınlanmasına adamış, çok partili döneme geçişi sağlayarak demokratik gelişimin önünü açmış İsmet Paşa’ya dil uzatılmasını anlamamız da kabul etmemiz de mümkün değildir" şeklinde konuştu.
"Kemalist devrimlerin yılmaz bekçileri olarak görevimizin başındayız"
Başkan Oran, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bir yanda ‘Tek vatan tek bayrak’ açıklamaları yaparken diğer yanda şanlı bir zaferin ardından İsmet Paşa’nın dik duruşuyla imzalanmış Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu ‘Lozan Antlaşması’na hezimet yakıştırması yapmanın akla ve vicdana sığar tarafı yoktur. Dünyanın ekonomik ve teknolojik gelişiminin yanı sıra son dönemde yaşadığımız Covid-19 salgını da ekonomik bağımsızlığımızın, ulusal değerlerimizin, birlik ve beraberliğimizin önemini gayet açık bir şekilde göstermiştir. Çatışmacı siyasi anlayışın ülkemize her alanda zarar verdiği ortadadır. İsmet Paşa’nın dediği gibi ’İktidarda kalmak değil, itibarda kalmak önemlidir.’ Bugün küçük siyasi hesapları, tarihimizle kavgayı bir yana bırakarak, Kemalist devrimler ışığında, cumhuriyet aydınlanmasına sımsıkı sarılmak, eğitimde, bilimde, sanayide, tarımda gerçekten milli bir duruş ortaya koyarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ile yeniden kalkınma hamlesini bir an önce hayata geçirmek zorundayız. Teknolojik, ekonomik, siyasi her alanda dünya yeni bir oluşumun içindedir. Yeni bir dünya düzeni kurulmaktadır. Ve Türkiye bu düzende elbette yerini alacaktır. Binlerce yıllık tarihi, şanlı zaferler ve dirilişlerle dolu milletimiz, her koşulda, her zorluğun üstesinden gelecek güce sahiptir. Bizler, ulusal birliğimizin, aydınlık yarınlarımızın, çağdaş, laik tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin yorulmaz neferleri, Kemalist devrimlerin yılmaz bekçileri olarak görevimizin başındayız. Yaşasın çağdaş, laik, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti."