İSTANBUL (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "15 Temmuz bize, sadece o karanlık geceyi değil, onunla birlikte ülkemizin ve milletimizin yaşadığı tüm bu hadiseleri hatırlatması gereken bir semboldür." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Atatürk Havalimanı'nda gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada, "Özgürlüğü olmayanın iradesi de olmaz. Bunun için Rabbimiz özgür insanları muhatap alıyor. Tabii özgürlüğü elde etmek, kullanmak ve korumak öyle kolay değildir.
Bizim milletimiz, binlerce yıllık tarihi boyunca hep bu mücadeleyi vermiştir." ifadelerini kullandı.
Kurdukları devletler, inşa ettikleri medeniyetler, geliştirdikleri kültürle hep özgür bir topluluk olarak hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hamdolsun, bunca yıldır milletimize esaret boyunduruğu vurabilen de çıkmadı. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi, buna niyetlenenler hiç eksilmedi. Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, İstiklal Harbi'nde bu niyetleri toprağa gömdük. 15 Temmuz, milletimize esaret boyunduruğu vurma çabalarının farklı bir yöntemiydi. Ülkemizin içine yerleştirdikleri ihanet çetesiyle milletimizi esir alacaklarını sananlar, tıpkı asırlar boyunca hep olduğu gibi, bir kez daha derslerini aldılar. Nasıl biz istiklalimizi ve istikbalimizi korumaktan vazgeçmiyorsak, bizim önümüze tuzaklar kuranlar da emellerinden asla vazgeçmeyecektir.
Bugün ülkemizin önündeki engeller, yaşadığı sıkıntılar, maruz kaldığı saldırılar, hep işte bu kadim kavganın tezahürleridir. Suriye meselesini böyle okumayan, müstevlilerin emellerine hizmet eder. Irak meselesini böyle okumayan, bu oyuna figüranlık yapar. Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Ege konularında karşı tarafı haklı bulanların zihinleri iğfal edilmiş demektir. Ülkemizin diplomatik, askeri, ekonomik alanda verdiği mücadeleyi sıradan bir siyasi çekişme parantezine hapseden, zaten iflah olmaz bir mankurta dönüşmüştür."
- "15 Temmuz bir semboldür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, içinden geçtikleri dönemin, gelecek çeyrek asrı, yarım asrı biçimlendirecek öneme sahip olduğunu görmeyene, diyecek bir sözlerinin kalmayacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"S-400'leri aldık mı? S-400'ler artık ülkemize inmeye başladı mı? 8 uçak geldi ve diğerleri de geliyor. Ne dediler? 'Alamazlar, yapamazlar, nereye koyacaklar, yerleştiremezler...' Ne oldu? Aldık mı, şu anda montajlar başladı mı, şu anda takvim işliyor mu? Ve Allah'ın izniyle Nisan 2020'de tamamı yerlerine yerleştirilmiş olacak. Biz dik durduk, dikleşmedik. Ama biz Türküz verdiğimiz sözün arkasında dururuz, durduk ve bu bir taarruz sistemi değildir, bu bir savunma sistemidir. Ülkemize saldırmak isteyenlere karşı S-400'ler en güçlü savunma sistemidir. Bunu inşallah Rusya ile birlikte ortak yatırım olarak yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.
Türkiye savunma sanayisinde, dikkat ediniz, 17 yıl önce ihtiyacımızın yüzde 20'si yerliydi, şimdi yüzde 70'i yerli oldu. Nereden nereye. Tabii bazılarının maalesef tilki gibi biliyorsunuz uzanamadığı üzüme ne dermiş? Koruk. Bunların durumu bu."
"Türkiye’nin, son 17 yılda demokraside ve ekonomide gerçekleştirdiği hamlelerle çağ atladığını inkar edenin gözü görmüyor, kulağı duymuyor, dili lal olmuş demektir." diyen Erdoğan, "Aynı şekilde milletimizin, son 6 yıldır ardı ardına uğradığı saldırılara karşı verdiği mücadeleyle destan yazdığını kabul etmeyenin aklı da vicdanı da kurumuş demektir." ifadelerini kullandı.
- "Teröristleri yerle yeksan ediyoruz"
"Ne diyorlar? (Ekonomi battı, ekonomi bitti...)" diyen Erdoğan, "Buradan tüm milletime sesleniyorum. Bunlarda insaf yok. Bunlar nankör. Şu anda Türkiye'nin 4 bir yanında, içeride, dışarıda terörle bu denli büyük bir mücadeleyi veren Türkiye'ye karşı acaba kimse ya bu mücadele verilirken biz bu mermiler, bu kurşunlar, bu kalkan uçaklar, helikopterler, bunlar fıstık, leblebi bunu mu dağıtıyorlar. Bunların hepsi para değil mi, bunların hepsi ekonomi değil mi? Bunlar ekonomiden buralara harcanmıyor mu? Biz bütün bunlarla beraber şu anda terörün belini Allah'ın izniyle kırdık, kırıyoruz ve inlerine girdik inlerine. Bak 'Pençe-1' harekatını yaptık, şimdi 'Pençe-2' harekatını yapıyoruz ve bütün bunlarla beraber milletimin başına bela olan bu teröristleri yerle yeksan ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, YPG/PYD gibi bütün terör örgütleriyle aynı şekilde mücadelenin sürdüğüne işaret ederek, "Bunlar bedava olmuyor. Bunun bir bedeli, karşılığı var ama bunu şimdi terörizmi arkasına alan siyasi partiler, onlara destek verenler ne diyor? 'Madem ki böyle yapmayın.' Yapmayalım da canımızdan daha mı kıymetli. Milletimin refahını düşünmekle mükellefiz. Milletimin huzurun düşünmekle mükellefiz. Onun için de bu süreci devam ettiriyoruz." dedi.
Erdoğan, "15 Temmuz bize, sadece o karanlık geceyi değil, onunla birlikte ülkemizin ve milletimizin yaşadığı tüm bu hadiseleri hatırlatması gereken bir semboldür." ifadesini kullandı.
Vatandaşların "Dik dur eğilme bu millet seninle" tezahüratlarına da Erdoğan, "Hiç endişeniz olmasın, dimdik ayaktayız, size güveniyoruz, sizinle beraber yürüyoruz." karşılığını verdi.
- "Kutlu yolculuğu menziline ulaştırana kadar durmayacağız"
Son nefesine kadar bu çabayı sürdürmekte kararlı olduğunu dile getiren Erdoğan, milletle birlikte çıktıkları bu kutlu yolculuğu menziline ulaştırana kadar durmayacaklarını vurguladı.
Necip Fazıl Kısakürek'in "Kırılır da bir gün bütün dişliler,
döner şanlı şanlı çarkımız bizim. Gökten bir el yaşlı gözleri siler. Şenlenir evimiz barkımız bizim. Yokuşlar kaybolur çıkarız düze. Kavuşuruz sonu gelmez gündüze. Sapan taşlarının yanında füze,
başka alemlerle farkımız bizim.
Kurtulur dil, tarih, ahlak ve iman. Görürler nasılmış neymiş kahraman. Yer ve gök su vermem dediği zaman,
her tarlayı sular arkımız bizim." şiirini okuyan Erdoğan, "Bu düşüncelerle sözlerime son verirken bir kez daha 15 Temmuz şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum.
Vatanımızın bağımsızlığı için can veren tüm kahramanları şükranla yad ediyorum.
Rabbimden bu millete bir daha böyle ihanetler, böyle acılar yaşatmasın diye niyazda bulunuyorum.
Sizlere sevginiz, coşkunuz, ahde vefanız, kadirşinaslığınız için şükranlarımı sunuyorum." şeklinde konuştu.
(Bitti)