İzmir Büyükşehir Belediyesinin Şubat ayı Olağan Meclis toplantısının birinci birleşiminde Başkan Tunç Soyer ile AK Partili meclis üyesi arasında Seferihisar Belediyesinin Sayıştay raporu konusu ile ilgili gergin anlar yaşandı. Başkan Soyer, ayrıca elektrik fabrikasının alımı konusundaki talebini de yineledi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Şubat ayı Olağan Meclis toplantısının birinci birleşimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer idaresinde gerçekleşti. Mecliste deprem ve İzmir’in depreme hazırlığı konuşulurken, AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal depremle ilgili çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğini belirtti. Başkan Soyer, İzmir’i depreme hazırlamak amacıyla Deprem ve Afet Daire Başkanlığı kuracaklarını söyledi. Meclisin dilek ve temenniler bölümünde Başkan Soyer, “Salon yenilenecek, dijital saatler gelecek. Gelene kadar bununla idare edeceğiz” diyerek masaya kum saati koydu. Meclis üyeleri, kum saatine göre en fazla 5’er dakika konuştu.
Mecliste Başkan Soyer ile AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe arasında da Seferihisar Belediyesinin Sayıştay raporu ile ilgili tartışma yaşandı. Başkan Soyer, ayrıca elektrik fabrikası hakkındaki taleplerini yineledi.
Sayıştay raporu tartışması
Meclisin dilek ve temenniler bölümünde söz alan AK Partili Meclis üyesi Hüsnü Boztepe, Seferihisar Belediyesinin Sayıştay raporundan bilgiler vererek, “Aslan yattığı yerden belli olur. Pazarlık usulüyle ihale yapıldı. Usule uymayan işlerin yapıldığı belirtilmiş. Savunmamız var mı?” diye sordu. Bunun üzerine Soyer, “Savunmayı da siz söylerseniz. Madem benimle ilgili bir şey söylüyorsunuz, savunmayı da söyleyin” cevabı verdi. Boztepe, “450 bin dana karkas eti alınmış. Çeşitli malzemeler alınmış. Bunlar hepsi bölünerek yapılmış. İstediğiniz firmalara işleri vermişsiniz. İş kıyafeti alımı 123 bin TL. Yine parçalara bölünerek alınmış” diye konuştu.
Başkan Soyer, “Burada yaptığınız siyasi ahlaka yakışmayan bir şey” dedi. Boztepe’nin “Bunda ne var?” sorusuna karşılık Soyer, “Benim savunmam var. Bu yokmuş gibi hakimlik, yargıçlık yapıyorsunuz. Size cevap vermem söz konusu değil. Ben Sayıştay’a gerekli cevabı verdim. Sizin burada benim savunmamı söylemeden gündeme getirmeniz çok yakışıksız bir şey. Kapsam dışı konuşma bölümünde benimle ilgili bir şeyi getirmeniz çok yakışıksız” cevabını verdi.
Salonda gerilim tırmanırken, konuşmak isteyen Boztepe’ye Soyer, “Davranışınızı siyasi ahlaka aykırı buluyorum. Susar mısınız? Size söz vermiyorum. Attıracağım sizi salondan” diyerek tepki gösterdi.
“Siyasi ahlaka uygun düşmez”
Başkan Soyer, Boztepe ile yaşadığı tartışma sonrası şu açıklamayı yaptı:
“Burada iki şeye özen gösterdim; siyasi ahlakı korumaya gayret ettik ve siyasetin seviyesini aşağılarda tutmayalım, hepimizin layık olduğu seviyede siyaset edelim istedik. ‘Zarafet ve zafiyeti karıştırmayalım’ dedik. Zarafet istismar edilmesi gereken bir şey demek değil. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak yaptığım, yapamadığım, yapmadığım şeylerle ilgili kimsenin sözünü kesmem. Kişisel saldırı noktasında hiçbirinizin diğerine yapmasını kabul etmem, söz de vermem. Sayıştay raporları her belediye ile ilgili bulgular tespit eder. Türkiye’de hiçbir belediye yoktur ki Sayıştay bazı bulgular tespit etmemiş olsun. Mutlaka tespit eder, işi budur. Sayıştay yargı organıdır, denetler bulgu tespit eder. Bu bulguların cevaplanması istenir. Yeterli bulunur, bulunmaz. Yargı yoluna gidilir, itiraz edilir. Bütün bunlar yokken, Sayıştay’ın bulgularını meclis gündemine getirmek, müzakere etmeye kalkışmak burada yapmaya çalıştığımız siyasetin seviyesini aşağı çekilmesi ve siyaseten ahlaksızlıktır. Siyasi ahlaka uygun düşmez. O yüzden söz vermedim. Bundan sonra da vermeyeceğim. Bu meclisin siyasi seviyesini aşağı çekmeye çalışan hiç kimseye söz vermeyeceğim. Çoğunluk bu seviyeleri, paçadan çekiştiren, dalaşan, sataşan siyaset ahlakını istemiyor. Çok net.”
"Talep etmeye devam edeceğiz"
Soyer ayrıca, “Elektrik fabrikası 10 ay oldu, balıkçı barınağı, Yassıca Ada daha da uzun. Ben de gündem dışı konuşmalarda bu dileklerimi ifade edeceğim. Bir gerekçesi mi var? Elektrik fabrikası İzmir’in malı. 35 milyon ödemeyi belediye kabul etmiş. 10 aydır verilmiyor. Bunu asla kabul etmiyoruz” dedi.
AK Partili Hızal da, “Buyurun gidelim. Bu sorunları ortadan kaldırmak için birlikte çözelim. Siz sanıyor musunuz ki sadece İzmir Büyükşehir Belediyesinin talepleri bekliyor. Siyasi argüman olarak bunu kullanmanız doğru değil” diye konuştu. Soyer de, “Özgür Bey biz kabinenin huzurunda sorunlarımızı ilettik. Biz en üst düzeyde bu talepleri yaptık. Geri dönüşler yapıldı. Hukuki düzeltmeler yapıldı. Elektrik fabrikasıyla ilgili ne gibi bir hukuki sorun olabilir? Diyelim ki İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihaleye girmesi uygun değil. Yine ihaleye çıkarsınız. Kamu yararıyla ilgili bir değerlendirme yapılır. Büyükşehir Belediyesinin gireceği bir ihaleyi yaparsınız” yanıtını verdi.
Hızal, “Bizim Büyükşehir Belediyesi ile ilgili eleştiriler yaptığımızda her seferinde elektrik fabrikasını silah olarak önümüze getirmeniz doğru değil” deyince Soyer, “Silah değil ama biz bunu her mecliste gündeme getireceğiz. Çünkü biz haklıyız. Bunu gündemden düşürmemek için kim ne yaparsa yapsın, biz yapıyoruz. Biz haklıyız. Biz taleplerimizi söyledik. Söylemeye devam edeceğiz. Buradan gitmesi gereken yere gitsin diye söylüyorum. Sizin gücünüz yetiyorsa siz bir şeyler yapın. Biz İzmiriz ve hakkımızı talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sadece bin konut değiştirildi”
AK Parti Grup Başkan Vekili Özgür Hızal, Elazığ, Malatya ve Manisa’da yaşanan depremleri hatırlatarak, “Türkiye’de bir deprem gerçeği var. Bazı meseleler siyaset konusu yapılmamalı ama siyaset çözüm üreten bir sanattır aslında. İzmir’de bir deprem gerçeği var. Deprem Komisyonu kurulması için, 1999’dan beri değiştirilmeyen master planın yenilenmesine yönelik önerge verdik. Siz bir konuşmanızda, ‘İzmir şehir olarak depreme hazır değil ama İzmir Büyükşehir Belediyesi hazır’ dediniz. Şehir depreme hazır değilse bunda en başta sorumluluk sahibi olan İzmir Büyükşehir Belediyesi de hazır değildir anlamındadır. En önemli husus kentsel dönüşüm. Geçen haftalarda Kentsel Dönüşüm Daire Başkanı ve ekibi sunum yaptı. İzmir yapı stokunun ne kadar sıkıntılı olduğunu biliyoruz. Yaklaşık 10 yılda İzmir’de yedi alanda 35 bin konutun değiştirilmesi planlanmışken 10 yılda İzmir’de toplam değiştirilen konut sayısı bin. ‘Uzlaşma konusunda problemler yaşandı, ihalede sorunlar yaşandı’ dendi. Eğer bir şehir deprem hazır değilse İzmir Büyükşehir Belediyesinin hazır olmadığını görüyoruz. Şehrin hazır olması için en temel görev İzmir Büyükşehir Belediyesine düşüyor. Depremle ilgili çalışmaların çok hızlı şekilde tamamlanması gerekiyor. İhale ile ilgili sorun varsa yöntemin değiştirilmesi, uzlaşma ile ilgili sorun varsa yöntemin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Binaların dış yüzeyleri boyanıyor. Dönüşümün böyle olmaması gerek. Radikal çözümler ortaya koyarak kısa sürede yapı stokunun dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. Burada asli görev İzmir Büyükşehir Belediyesine düşüyor” ifadelerine yer verdi.
Trafik ve 2. çevreyolu konusu
Hızal ayrıca, İzmir’deki trafik sorununa değinerek şunları söyledi:
“İkinci çevreyolu ile ilgili açıklama yaptınız. Belediye başkanı, hassasiyetlere elbet sahip olacak ama maalesef gerçek; İzmir’in en önemli sorunlarından biri de trafik. Trafik sorunun her geçen gün işin içinden çıkılmaz hal alıyor. Trafik sorununu çözecek kurum İzmir Büyükşehir Belediyesidir. Hükümet çevre yol yapmış, 2.’yi planlıyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sizin bu hassasiyet noktasında ‘bunu yaptırmayacağız’ ifadesinden ziyade alternatif ortaya koymanız gerekiyor. Burada yaşanacak sorunları dile getirebilirsiniz ama sadece güzergahın sorunlu olduğunu dile getirmek İzmirlilere haksızlık yapıldığı kanaatini veriyor. Sürecin desteklenmesini, eğer desteklemeyecekseniz en azından engellenmemesini, projenin yapılması ile ilgili yardımcı olunmasını diliyorum.” Soyer, Hızal’ın depremle ilgili sözlerine, “Depreme belediye olarak hazır olduğumuzu, İzmir’in hazır olmadığını söylemekteki kastım; kriz anında hazır olduğumuzu ifade etmek içindi. Kim, hangi araçlarla müdahale edecek, onun hazırlığından bahsettim. Yoksa tabii ki İzmir depreme hazır değilse, İzmir Büyükşehir Belediyesi de hazır değildir” cevabını verirken, çevreyolu ile ilgili sözlerine de, “Ben ‘yaptırmayacağız’ diye bir şey demedim. ‘Başka çareler arıyoruz’ dedim. Başka çözüm var mı, bakmak için dedim” yanıtını verdi.
Menderes’teki tesis için halk oylaması önerisi
Öte yandan AK Partili Meclis üyesi Mümin Bayram, Menderes’te yapılması planlanan katı atık bertaraf tesisi ile ilgili, “Menderes’te yapılması istenen tesisi halk istemiyor. Burada bütün siyasi partilerin temsilcisiyiz. AK Parti dışında da karşı çıkan büyük bir kesim var. Bu konuda halk oylaması yapılabilir mi?” önerisinde bulundu.