Günümüzde birçok kişinin hobi olarak yaptığı avcılık sporu yasal şekilde yapılmasına rağmen, kaçak avcılığın önüne geçmek için mücadele veriliyor.Ülkemizde belirli sürelerde yasal olarak yapılan ve sadece bazı hayvanlar için geçerli olan avcılık, kurallara uymayan vatandaşlar sebebiyle kaçak olarak da yapılıyor. Domuz, geyik, tavşan gibi canlıların belirli sürelerde avlanabiliyor olunması, hayvan popülasyonun etkilemezken, tarihlerin dışında ve kaçak olarak avlanılması ise ekosisteme de ciddi zararlar verebiliyor. Eskişehir İnönü Avcılık Kulübü Başkanı Taner Kara, son zamanlarda av popülasyonunun azaldığını ve bunun da önemli bir nedeni olarak tarımda kullanılan ilaçların olduğunu söylerken, kaçak avcılık ile sonuna kadar mücadele edeceklerini de açıkladı.“Tarım ilaçları da hayvanlara zarar veriyor”10 yıldır İnönü ilçesinde yaşayan ve 5 yıldır İnönü Avcılık Kulübü Başkanı olan Taner Kara, tarım ilaçlarının hayvanlara zarar verdiğini ifade etti. 2017 yılı av döneminin kısır geçtiğini aktaran Kara, “10 yıldan beri İnönü’de oturuyorum. 5 yıldan beri İnönü Avcılık kulübü başkanıyım. Burası bizim kulübümüz. Arkadaşlar ile buluşup toplanma yerimiz. Genel olarak burada oturuyoruz. Bazı akşamlar muhabbetler ediyoruz. Özellikle sürek avı dönüşlerinde burada çok güzel vakit geçiriyoruz. Nasıl gittik nasıl geldik, nasıl domuzları kaçırdık, neler vurduk bunlar ile ilgili konuşuyoruz. 2017 av sezonu avcılar için biraz kısır bir seneydi. Neden diye sorarsanız, her geçen yıl av popülasyonu her geçen yıl azalıyor. Özellikle de göç kuşları. Keklik olsun, çulluk olsun o popülasyonlar biraz azalıyor. Tarım ilaçları da hayvanlara zarar veriyor. Önceden dedelerimiz, babalarımız anlatırdı. Keklik sürüleri kalktığı zaman 20-20, 30-30, 50-50 kalkarlarmış. Şimdi 15’i geçen bir keklik sürüsü yok. Av zamanı zaten bana göre çok geç açılıyor. Geç açıldığı için de av, erken göçe kalkıyor. Bıldırcın olarak bahsediyorum özellikle. Kısır bir yıl oluyor 2017 yılı. 2018 yılından daha çok umutluyuz. Umarım daha güzel göçler gelir, daha güzel vakit geçiririz” şeklinde konuştu.“Kar olursa çok daha iyi çünkü görme açınız biraz daha genişliyor”İnönü ilçesinin av konusunda aktif olduğunu ve kar yağdığı zaman daha iyi av yapıldığını belirten Kara, “Sürek avı konusunda da burası ormanlık bir arazi. Ormanlık arazi olduğu için, domuz, geyik gibi hayvanların barınması güzel oluyor. Ama bizim buradaki domuzlar ovaya indiği zaman çiftçiler için büyük bir zarar. Biz genelde tavşan avı kapanmadan domuz avı yapmayız. Çünkü tavşan avı kapansın ki giden arkadaşlarımız tavşandan başka bir şeye atmasın. Gittiğimiz zaman güzel domuzlar vuruyoruz. Özellikle kar olursa çok daha iyi çünkü görme açınız biraz daha genişliyor. Genişlediği için de daha rahat sürek avı yapabiliyorsunuz. İnönü sürek avı konusunda biraz daha aktif. Burası genellikle çiftçilik ile uğraşıyor. Kar yağdığı zaman da bütün çiftçinin işi bitiyor. Herkes hayvanına baktıktan sonra herkes işine gidebiliyor. Güzel avlar yapıyoruz. Bununla ilgili güzel zamanlarımız geçiyor. 2018 de, bu sıralar bir kar yağsa önümüzde daha bir buçuk aylık bir zaman daha var. Şubatın 15-20’sine kadar avımız devam edecek sürek avcılığı ile ilgili. Kar yağarsa güzel olacak. Hem bizim için hem de doğa için. Doğa için neden dersek, çünkü daha düzgün kar yağmadı. Kar yağarsa hem bizim mahsüllerimiz sulanacak, hem yabani, yırtıcı hayvanların avlanması daha kolay olacak. Burada kurt sürüleri var. Bizim çobanların tarif canavar diye tarif ettiği hayvanlar var. Bunlar koyunlara falan da zarar veriyor. Normalde bunların avları yasak. Biz mümkün olduğunca avlamamaya çalışıyoruz. Çünkü çok nadir ele geçen bir hayvan. Çok zor görülen bir hayvan” dedi“Avcılığın bir yaşam tarzı olduğunu bilmeleri gerekiyor”Bir proje düzenleyerek belirli zamanlarda hayvanlara yemek verdiklerini cümlelerine ekleyen Başkan Kara, kaçak avcılıkla ilgili her zaman mücadele edeceklerini söyleyerek konuşmasına şu şekilde devam etti:“Biz burada kulüp olarak Otosan fabrikasının desteği ile bir proje düzenledik. Biz doyduk hayvan dostlarımız da doysun diye. Fabrikadaki artan yemekleri ve artan ekmekleri zaman zaman doğaya götürüp, orman bölge ile beraber yemleme çalışması yapıyoruz. Mesela kurt olsun, kuş olsun, domuz olsun bunları av dönemi kapalı olduğu zaman onları götürüp doğaya bırakıyoruz. Çünkü ağır kış şartları geçtiği zaman bazen burada olan keklikler bile buradaki çiftçi hayvanlarımızın damlarına kadar giriyor. Orada bir şeyler bulabilmek için. Onlar için de bir mücadele yapıyoruz. Bizim İnönü çevresinde özellikle köy civarlarındaki arkadaşlarımız, ‘burası benim köyüm, ben burada istediğim tarz avlanırım’ gibi şeyler diyorlar. Ama bunun böyle olmadığını, avcılığın bir yaşam tarzı olduğunu bilmeleri gerekiyor. Ama onlar öyle düşünmüyor. Belge almak, pul almak, bizim gibi vergisini yatırmak onlar için bir angarya. Kaçak avcılarla mücadele konusuna gelince geçen hafta yaptığımız gibi toplantılar yapıyoruz. Her yıl düzenleniyor. Bölük komutanı geliyor, milli parklardan geliyorlar. Onlarla beraber kaçak avcılıkla mücadele için bu sene daha güzel işler yapacağız. Herkesi uyaracağız. Hepsine belge aldırmaya çalışacağız inşallah.”