Edirne'nin meşhur tava ciğeri ile birlikte ikram edilen Karaağaç Mahallesi’nin acı biberinin hasadına başlandı. Edirne Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, her yıl 40 ton biberin ciğerci esnafı tarafından sipariş edildiğini, ev hanımları tarafından ipe dizilen biberin kurutulduktan sonra yaklaşık 4 tona kadar indiğini belirtti. Dinar, kurutulan biberin ustalar tarafından pişirilen tava ciğeri ile birlikte müşteriye ikram edildiğini ifade etti.Serhat şehrinin geleneksel tatlarından biri tava ciğeridir. Tava ciğerinin olmazsa olmazı ise acı biber. Ağızları yakan acı biber, Meriç Nehri’nin karşı yakasındaki Karaağaç Mahallesi’nin bereketli topraklarında yetişiyor. Tarlalarda toplanan tonlarca uzun ve ince biber, ev sahipleri tarafından temizlendikten sonra ipe diziliyor. Kurutulması için günlerce güneşte bekletilen biberler, turuncu bir görünüm kazandıktan sonra askıdan indiriliyor. Tekrar ev hanımları tarafından ayıklanan biberler, tava ciğeri lokantalarının depolarına kaldırılıyor. Kuru biberler, kızgın yağda kızarıldıktan sonra tava ciğeri ile birlikte müşterilere sunuluyor.Edirne’yi her yıl yüz binlerce kişi ziyaret ediyor. Osmanlı Devleti’ne 92 yıl başkentlik ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmış şehrin tarihi ve turist mekanlarını ziyaret eden misafirler, daha sonra yemek için mola veriyor. En çok tercih edilen mekanlar ise kuşkusuz tava ciğeri salonları. Ziyaretçiler, Edirne programını, meşhur tava ciğerini yiyerek tamamlıyor. Tava ciğeri de Karaağaç’ın acı biberi ile ikram ediliyor. Tava ciğerini ilk kez yiyenler acı biberle biraz yansa da sonraki seferlerde bu acıya alışıyor. Bu nedenle tava ciğeri ustaları, Karaağaç’ın biberini 'En tatlı acı' olarak ifade ediyor. Biberin tarladan masaya geliş sürecini anlatan Edirne Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı Bahri Dinar, tava ciğerinin en önemli tamamlayıcı unsurunun acı biber olduğunu söyledi. Her yıl 40 ton biberin ciğerci esnafı tarafından sipariş edildiğini belirten Dinar, ev hanımları tarafından ipe dizilen biberin kurutulduktan sonra yaklaşık 4 tona kadar indiğini belirtti. Dinar, kurutulan biberin ustalar tarafından pişirilen tava ciğeri ile birlikte müşteriye ikram edildiğini ifade etti. Karaağaç biberinin acı özelliğine dikkat çeken Dinar, tava ciğerinin acıyla birlikte güzel olduğunu dile getirdi. Ev hanımı Ayşe Set ise biberin tarladan toplandıktan sonra kendilerine getirildiğini belirtti. Biberi ayıkladıktan sonra tek tek iğne ile ipe dizdiklerini anlatan Set, ekmek parasını kazandıkları biber dizme işini 4 yıldan bu yana yaptığını ve işinden memnun olduğunu açıkladı. 85 yaşındaki Hatice Cık ise “85 yaşındayım ve 8 yıldan beri bu işi yapıyorum. Günde 2,3 çuval biber diziyorum. Ekmek paramızı iğnenin ucundan kazanıyoruz.” dedi.Karaağaç biberini dizecek ev hanımlarını bir araya getiren Nursel Tunceli de “Ciğerciler biberi getirir, biz de onları tek tek sayar ipe dizeriz. Bu biber çok acı. Tava ciğerinin yanında şart. Burada 20 kişiyiz. Her gün 2,5 ton biber iner ve biner. Bu 20 kişinin işini görmek zorundayım. İğne ortasından geçirildiği zaman biber çürür, kurumaz. İpin hep biberin sapından geçirilmesi gerekir.” diye konuştu.