Türkiye’de kaz yetiştiriciliğinde Kars’tan sonra 100 bin kaz varlığıyla ikinci sırada önemli yere sahip olan Muş’ta, kaz yemekleri sofraların vazgeçilmez lezzeti haline geldi.
Muş’ta kış öncesi besiye alınan kazlar, şu sıralar kesimi yapılıp lokantalarda çalışan aşçıların hünerli ellerinden geçerek sofralara ulaşıyor. Muş’ta kaz eti yeme kültürünü yaygınlaştırarak sofralara ulaştırmak için ilk kez bu yıl lokantasında her gün kaz eti pişirerek müşterilerine sunduğunu belirten restoran sahibi Mazhar Yolcu, kaz yeme kültürünün sadece Kars’ta ve Ardahan’da olmadığını söyledi.
Muş’tan Kars’a kaz gönderildiğini hatırlatan Yolcu, kaz yemeği Karsttan ve Ardahan’dan daha iyi yaptıklarını belirterek, “Çünkü Kars’a Muş’tan kaz gidiyor. Bizde kaz yemeğini pişirmeye başladık ve kaz yeme kültürünü Muş’a yerleştireceğiz. Kaz eti yemeğinin adresi Muş olacak. Bu kültürü yerleştirmeye başladık. Şu anda restoranımızda kaz eti yemeği yapıyoruz ve çok sayıda bunun siparişini alıyoruz. Çünkü hem lezzet hem de ustaların tecrübesi açısından çok iddialıyız. Kentte ilk kez donmuş kazı pişirmeye başladık. Bu konuda çok sayıda sipariş aldık almaya devam ediyoruz.” diye konuştu
Kaz pişirme hakkında bilgi veren restoran aşçısı Mahmut Nergiz de, “Donmuş Kaz etini pişirmek için yaklaşık bir kazın kurutulması 3 gün sürer. Eksi 4 derecede 8 saat tuzda bırakıyoruz. Daha sonra kurutulmuş kazı öncelikle iyice temizliyoruz ve doğramasını yapıyoruz. Kazanlarda yaklaşık 3 saat süre ile pişiriliyor. Kazı, tuz ve karabiber serperek derin bir kap içinde önceden odunla ısıtmış olduğumuz fırına koyuyoruz. 2 saat pişirdikten sonra yeterince kızarıp, yumuşadığını düşündüğümüz an fırından çıkarıp servis ediyoruz.” diye konuştu.
Muş’ta ilkkez bir restoranda pişirilen kaz yemeği yediğini belirten müşteri Gökhan Parıldar ise, “Normalde kaz üretimi ve satışı Kars ve Ardahan’da yaygın olduğunu biliyorduk. Ancak Muş’ta yaygın bir şekilde üretilen ve restoranlarımızda pişirilerek, halka sunulmaya başlanan kaz yemeğini ilk kez yiyorum. Gerçekten çok lezzetli olmuş bunun sürekli olarak devam etmesini bekliyoruz. Bu kültürün Kars’ta ve Ardahan’da olduğu gibi Muş’a da yerleşmesini istiyoruz. Çünkü imkan var, olanak var. Kaz ve buna göre kapasite de var.” şeklinde konuştu.