800’e yakın bitki türünü barındıran Kazdağları’nda, Balıkesir Üniversitesi ile bir ar-ge firması tarafından yürütülen proje kapsamında, toprak altı seralarda yerli tohumların etken maddeleri artırılıyor.32’si endemik olmak üzere 800’e yakın bitki türü bulunan Kazdağları’nda, Edremit’teki bir ar-ge firması tarafından bilim köyü kuruldu. Ülkedeki 20’ye yakın üniversiteye saha çalışması imkanı tanınan ‘Kazdağları Bilim Köyü’nde oluşturulan toprak altı seralarda 4 yıldır yerli tohum üretimi yapılıyor. Kale Natürel adlı bitki özü üreten ar-ge firması, Balıkesir Üniversitesi ile ortak bir proje geliştirerek, doğal yollarla bitkilerin etken maddelerini artırmaya çalışıyor. Olumlu sonuçlar alındığı açıklanan proje sayesinde, hem vitamin ve mineral bakımından daha zengin meyve sebzeler olacak, hem de yerli tohumlar koruma altında tutulacak. Konuyla ilgili bilgi veren Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, “Doğal yollarla bitkilerin etken maddesini artırmaya çalışmaktayız. Toprak altı seralarda ektiğimiz yerli tohumlarımız filizlendi ve bitkilerimiz, normallerine göre daha fazla oranda etken madde barındırıyor. Bu tamamen doğal yollarla gerçekleşti. Nedeni ise, Kazdağları’nın eşsiz doğal ortamı. Bölgedeki toprak, binlerce yıldır hiç ekilmemiş ve hiçbir kimyasal barındırmıyor. Ayrıca, bölgede bitki yetişmesi için çok uygun hava koşulları ve bol oksijenin olması bu projeyi başarıya götürüyor” diye konuştu.Projenin saha çalışma sorumlusu ve ar-ge firması çalışanı Yasemin Kılıç ise, “Burada domates, biber çeşitleri, patlıcan, fesleğen, reyhan çiçeği, salatalık vesaire ürünlerin tohumlarını ektik ve bu tohumlar artık filizlendi. Her sene bunların kendi tohumlarını alıp saklıyoruz. Hedef, eski çeşitleri korumak ve onları çoğaltmak. Hiç birisi hibrit tohumu değil” dedi.Ar-ge firması yetkilisi Faruk Durukan ise, “Burası Kazdağları Bilim Köyümüz. Köyümüzün içinde bulunan toprak altı seradayız. Bu proje bence yüzyılın projesidir. Bu seralarımızda üniversitemiz ile ortak bilimsel çalışmalar sürdürüyoruz. Isı toprağın altında hep sabittir. Doğal bir tohum üretim merkezidir burası. En büyük çalışmamız ise yerli tohumlarımızın etken maddelerini artırma projesidir. Etken maddeleri tamamen doğal koşullar ile artırmaya çalışıyoruz. Hibrit tohumlar yapabiliyorlar ama dünyada henüz hibrit tohumların bile içindeki etken maddeyi artıramıyorlar. Yerli tohumların etken maddesini laboratuvar ortamında artıramıyorlar. Biz bunu Kazdağları’ndaki o eşsiz florada yapmaya çalışıyoruz. Çünkü orada, bitkilerdeki etken maddeyi artıran birçok değer var. Bu proje sayesinde hem etken maddesi daha fazla bitkiler yetiştirmiş, hem de yerli tohumlarımızı koruma altında tutmuş oluyoruz. Mesela domatesin kabuğundaki likopenin burada arttığını görüyoruz. Bu bilimsel bir çalışmadır. Projemiz dünyaya ve ülkemize hayırlı olsun” şeklinde konuştu.