Bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Gökçeyurt'ta yaşayanlar, geçimini hayvancılıkla sağlıyor. Mahalle sakinleri, geleneksel yöntemlerle ürettikleri peynirleri Kembos adıyla bilinen ve derinliği yaklaşık 400 metreyi bulan mağarada lezzetlenmesi amacıyla muhafaza ediyor.
Aynı zamanda soğuk hava deposu olarak kullanılan mağarada, mayıs ayının gelmesiyle peynirler kuzu ve oğlak derilerine dolduruluyor. Yaklaşık 6 ay sonra mağaradan alınan peynirler, kendine has lezzetiyle kahvaltı sofralarını süslüyor.
Mahalle muhtarı Mükremin Özdemir yaptığı açıklamada, Kembos peynirinin kendine has bir lezzeti olduğunu söyledi.
Peynirin tamamen doğal olduğunu dile getiren Özdemir, şöyle konuştu:
"Mahalle sakinleri peynirleri, hiçbir yapay yem kullanılmadan, sadece merada beslenen hayvanlardan sağılan sütten elde ediyor. Mağarada çok güzel doğal peynirler oluşuyor. Burası adeta 'Konya'nın Karadenizi', dağlık bir arazimiz var. Bu dağlarda her türlü ot yetişiyor. Vatandaş hayvanını yaylalarda otlatıyor. Yaylım hayvanlardan elde ettiği sütlerden, doğal yöntemlerle peynir yapıyorlar, daha sonra elde ettikleri peynirleri tuluklara basıyorlar."
Özdemir mahalle sakinlerinin ilkbaharda mağaraya koydukları peynirleri almaya başladığını belirterek, "Mahalle sakinleri, yerin 400 metre derinliğinde tuluklara bastıkları peynirleri bu aylarda alıyor. Peynirler, doğal olmasının yanında burada beklediği 6 aylık zaman zarfında ayrı bir lezzete kavuşuyor. Kendine has lezzet ve aroması olan Kembos peynirlerini sahipleri almaya başladı." diye konuştu.
Mahallelinin büyük kısmının Kembos peynirlerini kendi ihtiyaçları için üreterek aile içinde tükettiğini anlatan Özdemir, "Bazı mahalleli de ürettiği peynirleri satıyor. Kilosu 50 liradan farklı illere gönderiyorlar. Peynir tanındıkça bu peynirlere talebin artacağını düşünüyoruz. " ifadelerini kullandı.
Kembos Mağarası'nın turizme kazandırılmasını isteyen Özdemir, bu konuda yetkililerden yardım istedi.