Tokyo Tarım Üniversitesi'nden Prof. Yoshiko Ishimi bu konuda uzun yıllar çalıştıktan sonra şu sonucu buluyor. Ishimi'ye göre soya fasulyesinde bulunan izoflavon osteoporozun ilerlemesine engel olan bir maddedir. İzoflavon bağırsaktaki bakterilerle birleştiğinde ekuol adlı bir maddeyi ortaya çıkarır. Ekuol moleküler yapısı itibarıyla östrojene çok benzeyen bir maddedir. Bu özelliği sayesinde ekuol osteoporoz yani kemik erimesini engeller.
Parçalanan kemik miktarı, yeni oluşturulan kemik miktarını geçtiğinde osteoporoz yani kemik erimesi oluşur. Kemiklerin iç yapısı bal peteğine benzer. Bu peteğin için kalsiyum sütunlarından oluşur. Kalsiyum sütunlarının sıklığı arttıkça kemik yoğunluğu artar. Bir kişide osteoporoz varsa, peteğin duvarlarını oluşturan kemikler küçülür ve kemikler arasındaki boşluklar büyür. Bu durum kemiği daha zayıf bir hale getirir. Osteoporoz en çok menopoz sonrası kadınlarda görülmektedir. İşte bir arada kullanıldığında mucizeler yaratan 2 süper gıda ve faydaları...