Maltepe’de kapılarını açan kitap fuarı, kitapseverlerden büyük ilgi görüyor. Fuar kapsamında düzenlenen söyleşi ve imza günlerinde, okuyucular sevdikleri yazar ve sanatçılarla buluşmanın keyfini çıkartıyor.
Maltepe Belediyesi “Edebiyatın Eylül Durağı” sloganıyla, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlediği kitap fuarı, ikinci gününde de birbirinden renkli söyleşiler ve imza günleriyle devam etti. Etkinliğin bu özel gününde yayınevleri ve sahaflar fuardaki yerlerini aldı. Fuar kapsamında Nasuh Mahruki, aynı zamanda bir kitabının da adı olan, “Kendi Everest’inize Tırmanın” konulu bir söyleşi düzenledi. Söyleşide deneyimlerini paylaşan Mahruki, “Mesele potansiyelini keşfetmek ve kendini aşmak. Bu noktada denemek çok önemli. Yapar mıyım, yapamaz mıyım sorusunu anlamlandırabilmek yani. Hedefinize odaklanırsanız, hayat, hedefe doğru fırsatları çıkarıyor. Benim yaşadığım dönemde aile desteği haricinde bana ilham veren birileri yoktu. Kendi bireysel çabalarım ile deneyerek sınırlarımı keşfettim. 8 bin metreye tırmanan ilk dağcıyım. Herkes kendiyle yarışmalı ve kendi Everest’ine tırmanmalı. Hayatınız en büyük maceranız olsun” dedi. Mahruki daha sonra kitaplarını imzaladı.
Kerim Korcan unutulmadı
40 seneye yakın bir süre Maltepe’de yaşayan Linç ve Tatar Ramazan’ın yazarı Kerim Korcan da, kızı Sema Korcan, şair-yazar Celal Çalık ve Rıfat Ilgaz’ın oğlu yazar Aydın Ilgaz’ın katılımıyla anıldı. “Kerim Korcan’ın anısına adıyla düzenlenen söyleşide Aydın Ilgaz, babası Rıfat Ilgaz ile Kerim Korcan’ın dostluklarını, o dönemde yaşayan aydınların nasıl bedeller ödediklerini anlatarak, “Umuyorum artık şairler, yazarlar ve sanatçılar böyle bedeller ödemek zorunda kalmaz. Umuyorum kimse Ilgaz ve Korcanlar gibi kafası ve ciğeri mikroplu adam diye nitelendirilmez” şeklinde konuştu.
Korcan’ın kızı Sema Korcan ise babasının dik başlı ve onurlu tavrından dolayı unutturulmak istendiğini belirterek şunları söyledi:
“Babam ölmeden önce ‘Benim ölümden bile korkacaklar’ demişti ve dediği gibi de oldu. Kerim Korcan’dan hala korkuyorlar.”
Fuar programı kapsamında şair-yazar Halil İbrahim Özcan, şair ve gazeteci İbrahim Tığ, yazar, şair ve araştırmacı Güney Özkılınç, “Yerel Yönetimlerde Kültür Politikaları” adlı söyleşide yerel yönetimlerde uygulanan başarılı kültür ve sanat politikalarından bahsederek, Bursa’nın Nilüfer ve Zonguldak’ın Devrek ilçelerinde yapılan çalışmalardan bahsetti. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Özden Toprak moderatörlüğünde, aynı üniversiteden Prof. Dr. Sedat Cereci ve Beykent Üniversitesi Sinema-Tv Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cengis Asiltürk ise “Edebiyatta ve Sinemada Hoşgörü” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.
Buket Uzuner’den tarihi örnekler
Söyleşi programlarının son bölümünde şair-sanatçı Mehtap Meral ve yazar Buket Uzuner, “Kadınsız Edebiyat Kadınsız Hayatın Aynasıdır” adlı söyleşide buluştu. Mehtap Meral’in moderatörlüğünde edebiyatta kadınların yeri ve Uzuner’in roman kahramanlarının masaya yatırıldığı söyleşide konuşan Uzuner, “Bizde edebiyat yapma, olumsuz manada kullanıla gelmiştir hep. Bir olayı hikayeleştirerek anlatmak, zaten onun bilinilirliğini de arttırır. Mesela tüm kutsal kitaplar bu metodu uygular. Örneğin Yunus Peygamber’in hikâyesi gibi. Bununla birlikte kadın roman kahramanları yok denecek kadar azdır ya da romanda olan kadınların başına her türlü felaket, tecavüz ve ölüm gelir. Bunu oluşturan da erkek egemen edebiyattır. Mesela mitolojide Daphne ve Apollon hikayesi vardır. Burada kadın, erkekten rahatsızken, yine erkek egemen anlayış hâkim olduğu için hikaye başka türlü anlatılır. Ben romanlarımda kadınları hep baş köşeye oturttum ve onları anlattım. Romanımdaki Defne Kaman karakteri de, tüm bunlar üzerine şekillendi” dedi.
Söyleşiler sonrası tüm konuklara plaket takdim edildi ve imza günü düzenlendi.