VEYSEL ALTUN - Tokat'ta tiyatroya gönül veren ancak babasından kalan köftecinin de başına geçmesi gereken Kemal Atangür, köfte salonunun alt katında oluşturduğu oda tiyatrosunda "Karagöz ve Hacivat" oynatıyor, "Ekmek Arası Tiyatro" adını verdiği toplulukla çeşitli oyunları sahneye taşıyor.
Atangür'ün "Hacivat Köftecisi" adını verdiği iş yerine gelenleri, duvarlardaki Karagöz-Hacivat figürleri, geçmişte ve bugün tiyatroya, sanatın diğer dallarına gönül vermiş sanatçıların fotoğrafları ve gazete kupürleri karşılıyor.
Sanat kokusunun köfte kokusuna karıştığı mekanın asıl sürprizi ise alt katındaki oda tiyatrosu.
Atangür'ün, geleneksel Türk tiyatrosunun son temsilcisi İsmail Hakkı Dümbüllü'nün kavuğunu teslim ettiği, Türk sinemasının sevilen oyuncularından "Münir Özkul"un adını verdiği oda tiyatrosunda her cuma "Karagöz ve Hacivat" gölge oyunu seyirciyle buluşuyor.
"Ekmek Arası Tiyatro" grubunu da oluşturan Atangür, belirli günlerde 8 kişiden oluşan grubuyla seçtikleri eserleri sahneliyor.
Dört çocuk babası Kemal Atangür, AA muhabirine, 22 yıldır her cuma akşamı sahnede olduğunu söyledi.
Cuma akşamları perde arkasına geçerek Karagöz ve Hacivat oynattığını belirten Atangür, bunun artık gelenekselleştiğini, oyunun tarihini bile duyurmaya gerek kalmadığını anlattı.
Lokantacı bir babanın çocuğu olarak dünyaya geldiğini dile getiren Atangür, şöyle devam etti:
"1998 yıllında babamın vefatından sonra lokantacılık mesleğini sürdürmek bana nasip oldu fakat ben tiyatroya meraklıydım. Tiyatroyu da icra etmek istiyordum. Lokantanın alt katına bir oda tiyatrosu yaptım. Salonumuz küçük de olsa doluyor. Onun dışında her cumartesi de oluşturduğum ekiple oyunlar oynuyoruz. Moliere'den, kendi yazdığım oyunlardan, Türk klasiklerinden oyunlar oynuyoruz. Tiyatro seyircisini, küçük de olsa devamlı olmak suretiyle oluşturduk. Herkes bu yaptığımız işten memnun."
Her köşesi tarih kokan bir kentte sürekli Karagöz-Hacivat oynatmanın, sanat icra etmenin mutluluğunu yaşadığını ifade eden Atangür, şöyle devam etti:
"Ne zaman gelirlerse gelsinler misafirlerimiz, onları geri çevirmeyiz. Tokat küçük bir şehirdir, havası yumuşaktır kışı da yazı da kararınca geçer. İnsanı mülayimdir, Tokat'ın yerlisi yabancıyı sever. Hz. Mevlana, 'Tokat'a gitmek gerek.' diyor. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde Tokat'ı övüyor. Sulusokak'ı meşhur, 900 adımda 900 yıllık tarihi gezme görme imkanınız oluyor. Selçuklu, İlhanlı, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi bir aradadır, kaynaşmıştır. Konya'dan sonra ilk defa yapılan Mevlevihane Tokat'tadır."
Atangür, 25 yaşındaki oğlunun liseyi ve üniversiteyi gastronomi üzerine okuduğunu, onun da dördüncü kuşak olarak lokantacılığa devam ettiğini belirterek, "Aynı zamanda hem Karagöz hem de tiyatroda benim yolumdan giderek inanıyorum ki birkaç sene içinde yetkin bir sanatçı olacak, benden devraldığı 'ekmek arası tiyatro' geleceğini devam ettirecektir." diye konuştu.