Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi’nin, Tepebaşı Belediyesi, Eskişehir Ticaret Borsası, Can Suyu Yerel Tohum ve Kozkayı Muhtarlığı ile ortaklaşa düzenlediği Yerel Tohum ve Fide Şenliği’nin 4’üncüsü Kozkayı Mahallesi’nde coşku ile gerçekleştirildi.
2006 yılında çıkarılan 5553 sayılı Tohumculuk Yasasıyla tescillenmemiş tohum satışının yasaklanması ile Türkiye genelinde yok olmaya yüz tutan yerel tohumların korunması ve yaşatılmasını sağlamak amacıyla düzenlenen etkinlikte tohum üreticileri yerel, doğal, atalık, evladiyelik, geleneksel köylü tohumlarını tanıttı. Tohum Fide Şenliği’nde; kayıt yaptıran katılımcılar birbirleri ile mısır, buğday, biber çeşitleri, bakla, ay çiçeği, domates, kabak, fasulye, kavun, karpuz gibi tohum ve fide tanıtımını gerçekleştirdi. Kozkayı Mahallesi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Melih Savaş, Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Serpil Çamoğlu, Eskişehir Ticaret Borsası Başkanı Ömer Zeydan, Kozkayı Mahalle Muhtarı Emin Solak, Tepebaşı Belediyesi Meclis üyeleri ve çok sayıda vatandaş ile üretici katıldı.
“Yerel tohumlarımızın gelecek nesillere doğal yollardan aktarılması çok önemli”
Etkinliğin açılışında ilk olarak konuşan Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi Başkanı Serpil Çamoğlu, yerel tohum ve fidelerin geliştirilmesi, onların gelecek nesillere aktarılması, üreticinin desteklenmesi, birlik ve beraberliğin artması açısından bu tür şenliklerin önemli olduğunu söyledi. Çamoğlu, “Biliyorsunuz biz bugünü kurtarmak istemiyoruz, biz geleceği kurtarmak istiyoruz. Yerel tohumlarımızın çocuklarımıza ve gelecek nesillere doğal yollardan aktarılmasını amaçlıyoruz. Onun için başta Başkanımız Ahmet Ataç olmak üzere destek veren herkese çok teşekkür ediyoruz” dedi.
“Bugün bütün dünyada hastalıklara yol açan bir gıda kirlenmesi var”
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da, kırsal kalkınmanın ve sağlıklı gıdanın önemini anlattı. Başkan Ataç, “Biz elimizden geldiği kadar, yapabildiğimiz kadarıyla kırsaldaki kalkınmanın yanında olacağız. Çünkü kent merkezi ile kırsalı bütünleştirmemiz, onların birbiriyle etkileşimleri çok önemli. Tarımın olmadığı bir dünya düşünülemez. Ama iyi tarımın, insanlara zarar vermeyecek tarımın hayata geçirilmesi gerekiyor. Bugün bütün dünyada kanserlere, hastalıklara yol açan bir gıda kirlenmesi var. Ben bir hekim olarak insan sağlığını düşünmek zorundayım. Onun için Tepebaşı bölgesinde gerçekleştirdiğimiz projelerin başında sağlık gelmektedir. Bu alanda sağlıklı gelecek nesillerin yetişmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bugün burada ise yerel tohumun, sağlıklı tohumun önemine dikkat çekilen ve 4’üncüsünü gerçekleştirdiğimiz Yerel Tohum ve Fide Şenliğimize katılan herkese de ayrıca çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Etkinlikte daha sonra serbest kürsü konuşmalarına geçildi. Etkinliğe çeşitli kırsal mahallelerin yanı sıra şehir dışından katılarak katkı veren üreticiler, yaptıkları konuşmalarda tarımsal üretimde yerel tohumun önemine dikkat çekerek, tarımın, üretimin ve toprağın korunması gerektiğini ifade ettiler.
Katılımcılara plaket ve teşekkür belgelerinin verildiği etkinlik, Kozkayı Mahallesi’nde gerçekleştirilen doğa yürüyüşü ile devam etti. Kadın üreticilerin stant açarak el emeği göz nuru ürünlerini sergilediği şenlikte, atölye çalışmaları da gerçekleştirildi. Atölye çalışmaları kapsamında domates sosu, sirke ve köy ekmeği yapımı usta eller tarafından katılımcılara uygulamalı olarak gösterildi. Bahçelievler Belde Evi Halk Oyunları Ekibi’nin gösteri de yaptığı şenlik, Salim Özkara konseri ile sona erdi.
“Yerel buğday tohumlarının korunması ve yaygınlaştırılması için mücadele ediyoruz”
Antalya’dan gelen yerel buğday üreticisi Mahmut Kocayörük ise, etkinliğe davet edilmelerinden ötürü Tepebaşı Belediyesi’ne teşekkür etti. Yerel tohumlara sahip çıkılması gerektiğine vurgu yapan Kocayörük, şunları söyledi:
“26-28 çeşit olmak üzere senede yaklaşık 230 dönüm civarında yerel buğday ekiyorum. Maalesef endüstriyel tarım karşısında yerel buğday çeşitlerimiz hızla kaybolmakta. Yaklaşık bundan 40 yıl önce Anadolu’muzun topraklarında bin 700 yerel buğday çeşidi varken şu anda ise 60 çeşit ya kaldı ya kalmadı. Onun için yerel buğday tohumlarının korunması ve yaygınlaştırılması için mücadele ediyoruz. Yerel tohumlara sahip çıkılması adına da bu tür etkinliklerin çok önemli olduğuna inanıyorum. Yerel tohumlara yönelik farkındalığın artması anlamında bu tür etkinliklerin sayısının artarak devam etmesini diliyorum.”