Türkiye Ekonomisi panelinde konuşan Kayseri Ticaret Odası Başkanı Ömer Gülsoy, şirketlerin uzun vadede ayakta kalması için kurumsallaşma, markalaşma ve halka açılmasının şart olduğunu söyledi.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İktisat Kulübü tarafından 3. Finans Zirvesi “Türkiye Ekonomisi” paneli yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.
ERÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen panelde konuşan Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, sözlerine İdlib’te devam eden Bahar Kalkanı Harekatı’nda şehit olan askerlerimize başsağlığı dileyerek başladı.
Panelde Kayseri Ticaret Odası hakkında bilgiler veren Başkan Gülsoy, 20 bin üyemizle Kayseri’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biriyiz. Üyelerimizin ve iş dünyasının sorunlarının çözümü noktasında çalışıyoruz. Hükümet nezdinde sesi oluyoruz. Odamıza kayıtlı 41 meslek komitemiz var. Bu meslek komitesinde bütün sektörler temsil ediliyor. Ayda bir meslek komitelerimiz toplanarak iş dünyasının sıkıntı ve sorunları raporlanarak yönetim kurulu tarafından Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine ile ilgili kurumlara gönderilerek bunlara çözüm buluyoruz." dedi.
Ekonomide yaşanan son gelişmelere değinen KTO Başkanı Gülsoy, “ Artan kurlar enerji fiyatları, ithal girdi ve hammadde fiyatlarına da olumsuz yansıyınca içeride de üretim kayıpları ve hızla artan enflasyonla karşılaştık. Bununla birlikte kur artışı dış ticarete olumlu yansırken, maliyet artışları ihracatta karların azalmasına neden oldu. İç ekonomik üretimde baş gösteren kayıplar maalesef 2018 sonunda ekonomik küçülme ve artan işsizlik olarak kendini gösterdi. Maalesef dış siyasette yaşanan gelişmeler, Çin’de baş gösteren virüs salgını, ABD- Çin ticaret savaşı gibi dışsal etmenler de ekonomideki toparlanmayı yavaşlatan faktörler. Bu gelişmeler ekonomik ortam müsait olsa da yatırımcıların yatırım kararlarının ertelenmesine neden oluyor. Ülkemizde iç tasarruf oranının yetersizliği ülkemizde dış yatırım ve finansman ihtiyacını arttıran bir sebep.Çin’deki üretim kaybının Dünya ekonomisine nasıl yansıyacağını da önümüzdeki günler gösterecek. Bu bir yandan Çin’den ithal edilemeyen ürünler için yeni üreticiler aranacağı anlamına gelirken bir yandan da diğer ülkelerin Çin kadar ucuz mal üretebilecekler mi? sorusunu karşımıza getiriyor. Bu gelişmelere rağmen ekonomimizden umutlu olduğumu belirtmeliyim. Dış etkenlerden daha az etkilenebilmek için daha çok üretmek, ürettiğimizi de ihraç etmek zorundayız.” diye konuştu.
Panelde öğrencilere tavsiyelerde bulunan Başkan Gülsoy, “Bizler elimizden geleni yapıyoruz, bundan sonra siz kıymetli gençlerin de eğitimlerinizi tamamlayarak üretimde yerinizi almanızı bekliyoruz. Güzel hedeflere birlikte ulaşacağımıza inanıyorum. Bunun için de eğitiminize çok önem vermeniz gerekiyor. Hedef ihracat olunca, en az bir dili çok iyi biliyor olmanız çok önemli. Artık Dünyamız fikirlerin hızla projeye, daha sonra da ürüne döndüğü bir yapı gösteriyor. Sizler bizim geleceğimizsiniz, bizler sizin iyi bir şekilde yetişmenizi ve ileride iyi yerlerde olmanızı isteriz. Eminim siz de bunu kendiniz için istersiniz ama lütfen şimdi bu sırlarda iken bunun için tüm çabanızı gösterin. Ülkemizin ve bizlerin sizlere, dinamik, zeki ve çalışkan gençlere her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.”
Sektör olarak kurumsallaşma, markalaşma ve halka açılmanın önemli olduğunu aktaran Gülsoy, şunları kaydetti:
"Eğer kurumsallaşamazsak, markalaşamazsak halka açılma yapamazsak şirketlerimizin yaşama şansı yok. Onun için de iyi bir kurumsal kimliği oturtmak için kuralları hakim kılmamız lazım. Eğer kuralları hakim kılabilirsek iyi bir planlamayla finans yönünde sıkıntı ve zorluk çekmeyiz. Şirketlerimizi uzun vadede ayakta tutabiliriz. Hiçbir şey kuralsız değil. Ticaretin de bir kuralı var. Kuralsız bir ticaret olmaz. Bu yüzden de kurumsallaşmamız ve içimizden marka çıkarmamız gerekiyor. Bu konulara önem vermemiz gerekir."