Malatya’da ağaç ve ahşap sanatçısı Mikail Fırat, 40 yıldır kurumuş ağaç dallarını doğal halini bozmadan akla gelebilecek her türlü ev ve el eşyası yapıyor.1970 yıllardan beri ağaç sanatı üzerine çalışan 53 yaşındaki Mikail Fırat, kurumuş ağaç dallarını doğal halini bozmadan yaptığı 40 ayak masa, kürsü, sehpa, küllük, mumluk, şamdan gibi akla gelebilecek her türlü el ve ev aletlerine dönüştürerek, dükkanında sergiliyor. Sanat Sokağı’ndaki atölyesinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Mikail Fırat, yaptığı işi çok sevdiğini söyledi. İHA’nın sorularını yanıtlayan ağaç sanatçısı Mikail Fırat, kayısı, çam, ceviz ve meşe ağaçları başta olmak üzere ağacın birçok türünden akla gelebilecek her türlü araç, gereç ve süs eşyası yaptığını ifade etti.“1978 yılında bu işe başladım”Uzun yıllardır bu işle meşgul olduğunu belirten Fırat, “Ben 1963 Malatya doğumluyum. 1978 yılında bu işe başladım. Malatya Belediyesi’nin bize vermiş olduğu Sanat Sokağındaki Sanat Merkezine yakın bölgede biz de sanatımız ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Kayısı ağacından, çam ağacından, ceviz ağacından, meşe, dış budak değişik tasarımlarımız var. 40 ayak masamız var, konferans kürsümüz var, değişik mumluklarımız var, saksılarımız var. Ayrıca masa ve sandalye imalatı da yapıyoruz burada. Aynı zamanda saat, avize, abajur, kuş yuvası, terek gibi ev aletleri de yapıyoruz” dedi.Özel isteğe göre çalıştığını da belirten Fırat, sözlerini şöyle tamamladı:“Mutfağımızda tut ağacından malzeme yapıyoruz, kişiler nasıl bir şey isterlerse. Genelde evlerine, yerlerine göre çalışmak istiyoruz. Yani yerimiz yeterli olmadığı için sıkıntı yaşıyoruz. Yaptığımız işlerin burada kalmaması gerekiyor. Genelde biz aksesuar üzeri çalışıyoruz. Nişan tepsisi var, servis tabaklarımız var. Ağaçlar yaş ise bu sene alıyoruz, seneye işleme alıyoruz. Bizde buraya 1 yıl oldu başlayalı ama ağaçlarımız yeterli kurulukta olmadığı için bazı tasarımları falan yapamıyoruz. Özel kişiler ile çalışıyoruz biz. Ev müşterileri misafirlerimiz falan var. Mesela demin Belçika’dan gelen bir bayan vardı, onlara da birkaç ürünümüzün tanıtımını yaptık. Onlar da bizi memnun etti. Mumluk verdik, saat verdik, servis tabağı verdik kendilerine. Bizim bu dükkanda yapabildiklerimizi yapıyoruz ama büyük bir şey falan olursa onu da sanayide büyük yerlerimiz var oradan temin ediyoruz. Püf noktası ise düğümlerin falan olmaması, ağacın temiz olması, kuru olması bunlara çok dikkat ediyoruz. Yani düğüm her an için patlayacak pozisyonda olur, bunlara dikkat ediyoruz biz. Ben bu işe sevdiğimden dolayı başladım. Sevmez isen bir şey elde edemezsin. Her şeyden önce sevmek önemli” diye konuştu.