Kuşadası’nın endemik ve nadir bitkileri arasında yer alan çok sayıda çiçek açmaya başladı.
Türkiye’nin en önemli doğal mirasları arasında yer alan Dilek Yarımadası Milli Parkı, Kıyı Sarımsağı, Aydın ölmezçiçeği, nakil çiçeği, büyük çiçekli mürdümük, Anadolu ebe gümeci, tüylü çan çiçeği, dam koruğu ve kum zambağı gibi endemik ve nadir bitki türlerini bünyesinde barındırıyor.
Kuşadası’na bağlı Güzelçamlı’daki Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın deltaya bakan güney kıyılarında sıkça rastlanan endemik ve nadir bitki türlerinin açmaya başlaması doğa sevenleri heyecanlandırdı. Genellikle Nisan ayının sonlarında açmaya başlayan çan çiçekleri yine kendisi gibi nadir bir tür olan Aydın Ölmez Çiçeği’yle bir arada sadece milli parkın güneyinde görülebiliyor. Tüylü çan çiçeklerinin, Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde ’Hassas’ kategorisinde yer alıyor. Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında mor renkleriyle görenlerin hemen ilgisini çekiyor.Milli Park ve çevresinde özellikle antik kentlerde sıkça endemik ve nadir bitki türlerine rastlanıyor. Endemik ve nadir bitki türlerinin en çok görüldüğü alanlardan birisi de Otantik Rum köyü mimarisinin en güzel örneklerinin bulunduğu, döşeme taşlı sokaklarıyla Milli Park sınırları içinde yer alan Eskidoğanbey Köyü’dür. Eskidoğanbey Köyü evlerinin duvarlarında, yoldaki döşeme taşların arasında, köyün birçok yerinde özellikle tüylü çan çiçeklerini görmek mümkündür. Bunun yanında, Panionion Birliği’ne bağlı Antik İon kentlerinden biri olan Priene’nin binlerce yıllık sur duvarlarında da tüylü çan çiçekleri görülebiliyor.