15 ülkeden 38 akademisyen ve uzmanın katıldığı “Arap Hafızasında II. Abdülhamid ve Türk Arap İlişkileri” başlıklı uluslararası sempozyum Kütahya Dumlupınar Üniversitesi GSF Kırmızı Salonda açılış konuşmalarıyla başladı.
3 gün boyunca alanında uzman tarihçi ve stratejisiler tarafından ele alınacak sempozyumda; Fas, Libya, Mısır ve Yemenin de aralarında bulunduğu 15 ülkeden 38 akademisyen ve uzman; tebliğ ve görüşlerini paylaşacak.
Osmanlı Devletinin 34. Padişahı Sultan II. Abdülhamid Hanın vefatının 100üncü yıldönümünde; Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Tavşanlı Belediyesi ve Tavşanlı Ticaret Odası, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Gelişim Stratejileri Araştırma Merkezi (KDPÜ GESAM) tarafından düzenlenen uluslararası sempozyum, GESAM Başkanı Doç. Dr. Bülent Cırık’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Konuşmasında Sultan II. Abdülhamid’in hayatının, izlediği siyasetin ve Türk-Arap ortak hafızasında edindiği konumun önemine değinen Bülent Cırık, Sultan Abdulhamid’in düşüşünün bu coğrafyada çok acılara yol açtığını söyledi.
Cırık, Sultanın vefatının 100. Yılında bu coğrafyada Arap ve Türk milletleri üzerinde nasıl bir tesirinin olduğunun daha iyi anlaşıldığını, o dönemde gerçekleştirilen oyunların sonuçlarının hala günümüzde hissedildiğini ifade etti.
II. Abdulhamid’e karşı gerçekleştirilmesi planlanan suikaste değinen Cırık, dönemin bazı sözde aydın şairlerinin suikastın başarısız olması dolayısıyla üzüntü duyduklarını, benzer senaryonun 15 Temmuz darbe girişiminde de yaşandığına dikkat çekti.
Cırık, konuşmasına şöyle devam etti; “Bu coğrafyada çok oyunlar oynandı, coğrafyanın zaafları misyonerler, İngilizler ve diğer yapılar tarafından biliniyordu, ilmek ilmek işleyerek bu hale getirdiler. “Araplar bizi sattı - Türkler bizi sömürdü” söylemleri de bu kumpasın işine geliyordu” diye konuştu.
Gaziantep Zehra Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Müslim, Sultana yapılan haksızlıklara iç ve dış düşmanlara karşı ümmeti bir arada tutmak uğruna verdiği çabalara değindiği konuşmasında; İstanbul’da bir araştırma merkezinin gerekliliğine ve bu araştırma merkezinde görev alacak ekibin farklı inançlara sahip olabileceğini bu merkezin sultana itibarının geri verilmesi için çalışmalar yapması gerektiğini dile getirerek sempozyuma katkı veren üniversiteye ve destekleyenlere teşekkür etti.
Uluslararası ilk önemli sempozyumu yaklaşık 2 yıl önce 19 farklı ülkeden 33 katılımcı ile gerçekleştirdiklerini belirten Dumlupınar Üniversitesi Prof. Dr. Remzi Gören;” Bu sempozyumu, Hayme Ananın torunu Osman Gazi’ye beşik olmuş, birçok kıtaya barış ve huzur getirmiş Osmanlının bu coğrafyadan doğuşunu ve tesis ettiği büyük ve uygar medeniyeti Domaniç’ten Dünyaya Yayılan Barış, Osmanlı Kültür ve Medeniyeti başlığı ile yapmıştık. Son iki yıldaki, uluslararası ikinci önemli sempozyumu 15 Temmuz darbe teşebbüsü üzerinden daha bir ay geçmeden, çok kısa sürede gerçekleştirdik. 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen hain darbe girişiminin gönül ve manevi coğrafyamızdaki etkisini Şili’den Kolombiya’ya 33 farklı ülkeden katılan konuklarımızla birlikte 15 Temmuz Darbe Girişiminin İslam Coğrafyasında Yansımaları başlığıyla dünyaya duyurmaya çalıştık. Bu sempozyumun hemen ardından, birkaç büyükelçi hariç, Ankara’da ikamet eden tüm Kuzey Afrika Büyükelçilerini Kütahya’mızda ve üniversitemizde misafir ettik. Yapılan uluslararası etkinliklerle hem amaca hizmet ettik, hem Üniversitemizin hem de Kütahya’nın tanıtımına önemli katkılar sağladık. Geleceğe yönelik olarak 100’den fazla Turizm Acentesi ile iletişime geçip yöremizin tanıtımı anlamında yabancı ülkelerden gelecek turistlerle birlikte örneklem bir projenin de üzerinde çalıştık, zaman ve şartlar olgunlaştığında konu ile ilgili gelişmeleri sizlerle de paylaşacağız” dedi.
Gören,” Şimdi ise Mısırlı bir grup akademisyenin başlattığı çalışmayı genişletip çok farklı bir hale getirerek Cennet mekân Sultan II. Abdülhamit Hanı ve bu vesile ile son zamanların en çok konuşulan ve tartışılan konularından birisi olan Türk-Arap ilişkilerini konuşmak üzere Arap Hafızasında II. Abdülhamit ve Türk Arap ilişkileri adlı uluslararası sempozyumla huzurlarınızdayız. Son 40-50 içinde İran Irak savaşı, Körfez Savaşı, dönem dönem meydana gelen gerginlikler ve nihayetinde Arap Baharıyla gelen yıkım. Özellikle son yıllarda meydana gelen olaylar göstermektedir ki; başta Ortadoğu olmak üzere, İslam Coğrafyasında mezhep ve etnik kimlik üzerinden kalıcı gerginlikler oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu gerginlikler, dost ve kardeş ülkelerin geleceğini tehdit etmektedir. Ortadoğu’da devam eden iç karışıklıklar, Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan devrimler, körüklenen mezhep ve etnik kökene dayalı ayrımcılık zemini, Müslümanların uyanık olmasını gerektiriyor. İslam inancını ve değerlerini yaymak, Müslümanlar arasında işbirliğini sağlamak ve genel İslam kardeşliğini tesis etmek yolunda önemli adımların atılması zorunluluğu ortadadır. Adı konulmamış Armageddon Savaşının doğrudan muhatabı ülkelerin siz çok kıymetli bilim insanları, düşünür ve mütefekkirlerin katıldığı bu sempozyumun, İslam kardeşliğinin tesisine vesile olmasını diliyorum” diye konuştu.
Sempozyum ilk açılış oturumuna; Mısırdan Mohamed Elhamy Mohamed Abdelkarım, Yemen Cumhurbaşkanı Danışmanı Nasr T.Mohammed, Tunus’tan Prof. Dr. Gabtenı Mounir, Sudandan Mayada Kamal konuşmacı olarak katılırken, oturum başkanlığını Sakarya Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Selvi gerçekleştirdi.
Sempozyumun 2. ve Günün son oturumunda ise; Yemen Kültür Bakanı Yrd Zayed M.Jabber, Libyadan Prof. Dr. Mahmud Deek, Cezayirden Prof. Dr. Nafissa Douida, Filistinden Dr. Monjet Ahmedin, Kuveytten Dr. Mohamed Wafik Mohamed Zeınelabdın konuşmacı olurken Oturum Başkanlığını Doç. Dr Muhammed Adil yaptı.
Sempozyuma Kütahya Valisi Dr. Ömer Toraman, Kütahya Belediye Başkan Kamil Saraçoğlu, Yemen büyükelçisi Faruk Bozgöz, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Remzi Gören, Tavşanlı Kaymakamı Yüksel Kara, Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kaan Erarslan, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Akademisyenler ve öğrenciler katıldı.(EFE)