Bitkisel besin gruplarının çoğunu içeren aşure; bağışıklığı güçlendiriyor, vücut direncini artırıyor. Tam anlamıyla vitamin, mineral ve protein deposu olarak öne çıkan aşure; taze ve kuru meyveler sayesinde A vitamini ve C vitamini; buğday ve yarma gibi tahıllar sayesinde B grubu vitaminleri; ceviz, fındık ve fıstık gibi yağlı tohumlar sayesinde de çok iyi bir E vitamini ve omega 3 kaynağı olma özelliğine sahip.
Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur “Günümüzde yaklaşık 15 malzeme ile yapılan aşure; vitamin, mineral, protein ve posa açısından son derece zengin olmasıyla sağlık açısından önemli faydalar sağlıyor. Buna karşın porsiyon kontrolü son derece önemli. Tüketiminde aşırıya kaçmamak ve haftada iki kaseden fazla tüketmemek gerekiyor. Özellikle diyabet hastaları çok dikkatli olmalı” diyor. Bir küçük kase aşurenin, ortalama 350 kalori olduğunu; bunun da iki dilim ekmek, iki tatlı kaşığı yağ ve iki porsiyon meyve anlamına geldiğini belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Sungur şöyle konuşuyor: “Aşure hazırlanırken rafine şeker yerine; incir, kayısı, kuru üzüm gibi kuru meyvelerin miktarını artırarak meyvelerin şekerinden faydalanmak hem diyet yapanlar için hem de diyabet hastaları için daha uygun olur. Dışarıda içeriği bilinmeyen aşureleri tüketmektense evde bu şekilde kuru meyveler kullanılarak yapılan aşureyi porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketmek daha sağlıklı olacaktır. Aşure yüksek kalorili bir tatlı olduğu için kilo verme döneminde olanların günlük enerji ihtiyacını göz önünde bulundurmaları gerekir.”