Eskişehir’in tarihi Odunpazarı bölgesinde yıllardır lüle taşı işleyen ustalar, bir zamanlar talebi yetiştirebilmek için mesai bile yaparak Amerikaya’ya her ay binlerce pipo ihraç ederken şimdi üretimin azaldığını, bunun bir önemli sebebinin ham maddenin pahalanması olduğunu belirttiler.Lüle taşı ustaları, eskiye göre lüle taşına olan ilginin azaldığını, çırak bile bulamadıklarını anlatarak dededen kalma mesleğin kendi aileleri içerisindeki son temsilcileri olduklarını belirttiler. Odunpazarı’nda tarihi bir evi atölye olarak kullanan Köseer kardeşler, mesleğe girdiklerinden bu yana geçen zamanı, şimdi yaşadıkları sıkıntıları anlattılar. Abi kardeş olan Dilaver Köseer ve Sezai Köseer, çıraklık dönemlerinden sonra işin içine iyice girdiklerini ifade ettiler. Kardeş Dilaver Köseer, "Bu işe, ilkokulu bitirdikten sonra çıraklık dönemlerinden başladık. Çıraklık dönemimiz bir kaç yıl sürdü. Ondan sonra ufak ufak yapmaya başladık. Şimdi 47 yıl geçmiş aradan. Dedelerimiz 1800’lü yıllardan beri lüle taşı işlemişler. Dededen toruna, bizlere ulaştı bu iş. Yeni yetişen usta da yok, çırak da yok. Kendi aleminde bitmiş bir vaziyette. Bundan 15-20 sene önce çok sayıda pipo ve lüle taşı giderdi yurt dışına. Şimdilerde 2-3 tane ihracatçının gönderdiği pipo en fazla bin tanedir" dedi."ZAMANINDA MESAİ BİLE YAPTIK"Dilaver Köseer’in abisi Sezai Köseer, eskiye göre lüle taşına ilginin olmadığını söyledi. Lüle taşlarını Amerika’ya bile ihraç ettiklerini dile getiren abi Köseer, "1967 yılında babamızın ’Eti senin, kemiği benim’ demesiyle çırak olarak bir yerde başladık. Kardeşimin anlattığı gibi 2-3 yıl çıraklığımız geçti. Ondan sonra pipo yapmaya başladık. Zaten annem kolye çekerdi, biz taşa alışıktık. Bıçağa da elimiz alışkındı, yani çabuk kavradık bu işi. 2000-2001 yıllarına kadar çok ilgi vardı. Ben o zamanlar bir şirkette usta başıydım, her ay 7-8 bin tane pipo gönderirdik Amerika’ya. Artık keyfi yapıyoruz. Eskiden böyle değildi ki, mesela istediğiniz lüle taşı ustasına gidip sorun, mesai yapmamıştır, ama biz yaptık zamanında" şeklinde konuştu."EŞİM DE EVDE YAPIYOR"Köseer kardeşlerin yanında çırak olarak işe başlayan ve 35 yıldır usta olarak lüle taşı işleyen Ertuğrul Akpınar ise, eşinin de evde lüle taşından kolye yaptığını anlattı. Lüle taşında ihracatın da azaldığını belirten Akpınar, "35 senedir yapıyorum. İlk tanışmam babam sayesinde oldu, onunda mesleğiydi. Babamın dükkanı vardı, oraya gidip geliyordum. 15-16 yaşlarımda başladım ama ben geç başladım. Ustalarımın yanında öğrendim, babamın yanında öğrendim. Benim hanım da evde yapıyor, kolye ve takım. Ona da ben öğrettim. Eski satışlarımız da maalesef yok. Ham madde pahalı olduğu için pek dışarıya da ihracat yapamıyoruz. Eskiden Amerika’ya ihracat yapıyorduk" ifadelerine yer verdi.