Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan maden faciasında hayatını kaybeden Bayram İndirik’in çocukları, hiçbir şeyden habersiz babalarının son günlerinde yaptığı tahtadan oyuncaklarla oynuyor.İzmir’in Kınık ilçesinde ikamet eden 35 yaşındaki Bayram İndirik, Soma’daki maden kazasında hayatını kaybederken geride 2 çocuk ve acılı bir eş bıraktı. Boş zamanlarında çocukları için tahtadan oyuncaklar yapan İndirik’in tüm borçlarını kapattığı için adak kesmek istediği öğrenildi. Yaşadıklarını anlatan acılı baba Kazım İndirik, “Soma’da bir maden faciası olduğunu duydum. Yüreğime bir ateş düştü. Bayram’ın o madene gittiğini biliyorum. Bayram’ı arayım sorayım dedim. Telefona torunum çıktı. Babasını sordum. İşe gittiğini söyledi. Kalktım, yıkıldım. Dizimim bağları boşaldı. Televizyonu açtık baktık. Bakanlar konuşuyor. ‘Şöyle kurtaracağız, böyle kurtaracağız’ diyorlar. Belki kurtulur diye bekledik. Diğer oğlum da madene gitti, şoka girmiştim. Sonra bende Kırkağaç’a gittim. Cesetleri morga yerleştiriyorlardı. İsimlere göre tespit ediliyordu. Bizde bir umut belki sağ olabilir diye bekledik. İsmi okunmadı. Belki kurtulmuştur, hastanede olabilir diye düşündüm. Hastanelere baktık. Oturuyordum bir işçi ile birlikte oğlum yanıma geldi. Bende acı haberi aldım. 2 oğlum vardı. Psikolojim bozuk durumda” dedi.Bayram İndirik’in 13 yıllık eşi Havva İndirik ise, “Ben ovadaydım. Tarla sahibi madende bir göçük olduğunu söyledi. 50-100 işçinin öldüğünü söylediler. Çocuklarımı aradım. ‘Baban eve geldi mi’ dedim. ‘Gelmedi’ dediler. ‘Babam göçük altında kaldı’ diyorlardı. Ölü sayısını ilk başta 4 kişi dediler. Bizde ümitlendik. Her can değerli ama bir umut sağ çıkar diye 2 gün bekledik. En son kardeşi bulmuş. Naaşını göremedim. Bir boşluktayım. Sapasağlam gönderdim. Bana şuan sanki işteymiş gibi geliyor. Her an işten gelecek gibi” diye konuştu.“EN SON SÖZÜ ‘SENİ ÇOK SEVİYORUM’ OLDU”Eşinin 1 buçuk milyara çalıştığını söyleyen Havva İndirik, “Eşim 1 buçuk milyar alıyordu. ‘Her gün ölümü göze alarak gidiyoruz’ diyordu. ‘Son çare gidiyoruz’ diyordu. En son mezar oldu. En son kahvaltı yaptık. Bir rüya gördüğünü söyledi. Ama bana anlatmadı. ‘Söylersem çok üzülürsün’ dedi. Benim bardağıma çay koydu. Bende onun bardağına çay koymak istedim ama ‘Ben koyarım’ dedi. ‘Ben içimden gelerek yapıyorum, seni çok seviyorum’ dedi. En son sözü o oldu. Artık evimde yetişkin bir çocuğum yok. Bir eşim vardı, ben de ovaya gidiyordum. Eşim çalışıyordu, o da yok” şeklinde konuştu.Kendilerini kazadan sonra hiçbir devlet yetkilisinin aramadığını ifade eden acılı eş, “Bizi arayıp soran olmadı. Ama hiçbir yardımda eşimi geri getiremez. Bana dünyayı verseler eşimi getirebilir mi? Benim çocuklarımın babası gitmiş. O kadar ihmal var. Bana her zaman ‘5 dakika yürüdükten sonra hava dolayısıyla atletimizi çıkarıp sıkıyorduk. Su gibi ter akıyordu’ derdi. İhmallerle, önemsemememizlikle o kadar işçi gitti. 2 gün sonra aylık alacaktı. En son gün kahvaltı yaparken ‘2 gün sonra aylık alacağım. 350 milyon kadar borcumuz var, onu ödeyeceğiz. Kalanı da çocuğumuza ayırırız, adağımızı keseriz’ dedi. Adağı yerine kendi gitti” diye konuştu.İndirik’in çocukları ise, hiçbir şeyden habersiz babalarının son günlerinde yaptığı tahtadan oyuncaklarla oynuyor.