İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Türk sanayinin AB değer zincirlerinde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, "İhracatımızın yarıya yakınını AB'ye yapıyoruz. Bu kapsamda AB pazarında değişen ürün standartları, üretim ve tüketim anlayışı Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor." dedi.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) ile İKV iş birliğiyle Malatya TSO 15 Temmuz Şehitleri Konferans Salonu'nda "Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Türkiye-AB İlişkileri Açısından Etkileri" konulu konferans düzenlendi.
İKV Başkanı Zeytinoğlu, konferansta, Kovid-19 sonrası toparlanma sürecinde Rusya-Ukrayna savaşının da etkisiyle oldukça çalkantılı bir dönemden geçildiğini söyledi.
AB'nin 2000'li yılların başından beri iklim konularında öncü bir rol oynadığını, 2019'dan bu yana ise Avrupa Yeşil Mutabakatını uygulamaya koyduğunu dile getiren Zeytinoğlu, şöyle devam etti:
"AB, bu kapsamda enerji verimliliği, yenilenebilir enerjiye geçiş ve döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanmasını içeren yeni bir yeşil büyüme stratejisini hayata geçiriyor. AB'nin sanayi, enerji ticareti, ulaştırma gibi temel politikaları bu kapsamda yenileniyor. Türk sanayisi, AB değer zincirlerinde önemli bir yere sahip. İhracatımızın yarıya yakınını AB'ye yapıyoruz. Bu kapsamda AB pazarında değişen ürün standartları, üretim ve tüketim anlayışı Türkiye'yi yakından ilgilendiriyor.
AB, 2005'ten beri dünyanın ilk ve en kapsamlı emisyon ticaret sistemini uygulayarak karbon salınımlarına sınırlama getirdi. Bunun yanında, ithal ürünlere de karbon fiyatlaması getirmeye hazırlanıyor. Şu anda 5 ürüne uygulanması öngörülen (çimento, çelik, alüminyum, gübre, elektrik) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması ile ithal ürünlerin karbon ayak izi ölçülecek. Söz konusu ürünlerin imalatında salınan karbona eşdeğer bir sertifika satın alınması gerekecek. Bu uygulama Türkiye'nin çimento, çelik ve alüminyum gibi ihraç ürünlerinde rekabet gücünü olumsuz etkileyecek. Tarım ürünleri ihracatında da bitki sağlığı standartları sıkılaşırken, tüm bu değişimler gümrük birliğinin güncellenme sürecini de ilgilendiriyor. Hızlı değişim ve dönüşüm, Türkiye-AB ilişkilerinin de değişim ve dönüşüm geçirmesine yol açıyor."
- "Çok ciddi bir dijital dönüşüm yaşıyoruz"
Vali Hulusi Şahin ise Türkiye'nin de içinde bulunduğu iktisadi dünya hayatının çok farklı günler yaşadığını anlattı.
Türkiye'nin en büyük partnerinin AB ve Avrupa pazarı olduğunu aktaran Şahin, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla bu pazara ürün verebilmek dünyanın her yerine aslında ürün verebilmek anlamına gerekir. Biz o standartları tutturduğumuz zaman dünyada rekabet edebilirlik açısından zirveyi yakalarız. Ancak bu standartlar yerinde kalmıyor. AB standartlarını devamlı yeniliyor. Özellikle son dönemde çevresel konular AB'nin gündeminin ajandasının en başına geçti. Buna hazırlıklı olursak ve bununla ilgili hamleleri doğru zamanda yaparsak Türkiye Avrupa Birliğindeki ana tedarikçi konumunu güçlendirecek ayrıca dünyaya da çok iyi bir rekabetçi üretim aktörü olarak varlığını ifade edecektir."
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ise Türkiye'nin ihracatının büyük kısmını AB'ye yaptığını anlatarak, AB ile gelecekte daha fazla iş birliği geliştirebileceklerini düşündüklerini ve bununla ilgili çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Açılış konuşmalarının ardından konferans, sunumlarla devam etti.