Malatya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Kayısı Çalıştayı, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla yapıldı.Altın Kayısı Ramada Otel’de düzenlenen Kayısı Çalıştay’ında, kayısının geleceği ve sorunları masaya yatırılırken toplantıya Malatya Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti Malatya Milletvekilleri Öznur Çalık, Taha Özhan, Nurettin Yaşar ve Mustafa Şahin, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Malatya Ticaret Borsası Başkanı Gürsel Özbey, AK Parti İl Başkanı Hakan Kahtalı, ilçe belediye başkanları ve kaymakamları, daire müdürleri ve STK kuruluşlarının temsilcileri katıldı.Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, yaptığı konuşmada, kayısının birçok bölgede yetişmesine rağmen Malatya’daki tat ve aromanın hiçbir yerde olmadığını söyledi. Hükümet olarak 2023 hedefi noktasında dünya çapında en az 10 marka üretme hedefini belirlediklerini belirten Tüfenkci, “Bu 10 markadan biri mutlaka Malatya kayısısı olmalıdır. Kayısıyı hem Türkiye’nin en önemli endüstriyel değerlerinden biri hem de dünya çapında bir marka haline getirmek hepimizin takip etmesi gereken bir sorumluluktur. Bununla birlikte markalaşma denilen olgu birçok stratejik çalışma ve aşamanın sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Marka olmanın amacı kayısımızı daha rekabetçi bir duruma getirmek, yani dış pazarlara daha fazla açabilmektir. Yapılan üretimin dünya pazarlarında bir marka değeri kazanması üretimin tüm aşamalarını ve pazarlamasını kapsayan bir süreçtir” ifadelerini kullandı.Hedeflerinin üretim ve dünya pazarlarında Malatya kayısısının alternatifi olmayan bir ürün haline getirilmesi olduğunu kaydeden Bakan Tüfenkci konuşmasını şöyle sürdürdü:“Markalaşma, kaliteyi pazarlama stratejisidir. Önce bütün bu süreçleri, aksayan yönlerini doğru tespit edip, mükemmel bir üretim ve pazarlama sistemini oluşturmalıyız. Günümüz dünyasının ekonomik ilişkilerinde bu durumun birçok örneği mevcuttur. Doğru pazarlama stratejilerini kullanan bir firma; Afrika’nın, Güney Amerika’nın yegane zenginliği olan kahve çekirdeğini uluslararası bir marka haline getirerek, yüksek kar marjıyla pazarlayabilmektedir. Afrika’nın uzak bir köşesindeki kahve çekirdeğini Amerika ve Avrupa’nın en zengin bölgelerinde olağanüstü karlarla pazarlatan güç, o ürünü bir marka haline getirebilme yeteneğidir. Günümüz ekonomik mücadelesi bir anlamda bu markalaşma gücü üzerinden yapılan bir mücadeledir. Dünya çapında marka üretmek, aynı zamanda kendi kültürünü tanıtma ve transfer etmek demektir. Hedefimiz hem üretimde hem de dünya pazarlarına sunumunda Malatya kayısısını alternatifi olmayan bir ürün haline getirmektir.”Yaş kayısıda üretim ve pazarlama konusunda bazı sıkıntıların yaşandığına dikkat çeken Tüfenkci, “Bilgi çağına yaşıyoruz. Artık ezbere tarım, ezbere ticaret devri geride kaldı. Yeni dönemde bilgiye dayalı, küresel dinamikleri esas oldu. Sektörel riskleri doğru analiz ede n ve en önemlisi gerçekçi yatırım planları içerisinde çalışmalar ön plana çıkıyor. 64. Hükümet olarak göreve başlar başlamaz bir eylem planı hazırladık ve Başbakanımız sayın Ahmet Davutoğlu, eylem planımızı kamuoyu ile paylaştı. 3 ay, 6 ay ve bir yıllık dönemler içerisinde gerçekleştirilecek faaliyetlerimizi kamuoyuna açıkladık. Bu eylem planında tarım içinde önemli başlıklar bulunuyor” şeklinde konuştu."2023 VE ÖTESİNE GİDEN HEDEFİMİZ SÖZ KONUSU"Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz da ülke olarak iddialı hedeflerin olduğunu belirterek, “2023 ve ötesine giden hedefimiz söz konusu. Ekonomimizi büyütmek istiyoruz. Refahımızı arttırmak istiyoruz. Dünyadaki konumumuzu daha üst noktalara taşımak istiyoruz. Bunu yaparken de bütün sektörlerimizi bütün ürünlerimizi, yörelerimizi dikkate almak geliştirmek durumundayız” diye konuştu.Tarım sektörünün oldukça önemli bir role sahip olduğunu ifade eden Bakan Yılmaz, “Tarım sektörü modası geçmeyecek bir sektör. 21’inci yüzyılda küresel ısınma meselelerini dikkate aldığımız da artan nüfusu ve ihtiyaçları dikkate aldığımız da tarım ve gıda alanının eskisinden de önemli hale gelmiş durumda” ifadelerine yer verdi.Tarım sektörünün hiçbir zaman modası geçmeyeceği gibi 21. Yüzyılda da stratejik bir öneme sahip olduğunu kaydeden Yılmaz, “Dolayısıyla bizim tarımı her bakımdan ayrıntılı bir şekilde çalışmamız tarım politikalarını çok güçlü hale getirmemiz lazım” diye konuştu.Tarımda coğrafya ve ülkeye uygun alanların ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Yılmaz, bu çerçevede de Türkiye’de tarımsal üretimde ve meyvecilikte kayısının öne çıkan ürünlerden biri olduğunu dile getirdi. Dünya yaş kayısı üretiminde Türkiye’nin payının yüzde 20, kuru kayısıda ise yüzde 60 civarına olduğuna işaret eden Bakan Yılmaz, “Ve bu da ağırlıklı olarak Malatya’da sayesinde gerçekleşiyor. Türkiye yaş kayısısının yüzde 50’si kuru kayısının ise yüzde 70-80’i Malatya’da üretiliyor. Bundan da 350 milyon dolar civarında gelir elde ettiğimizi görebiliyoruz” şeklinde konuştu.Kayısı üzerinde hassasiyetle durmaları gerektiğini kaydeden Yılmaz, üretimden tüketicilere ulaşıncaya kadar kayısı üzerinde daha fazla kafa yorulması gerektiğini ifade etti. Kayısıda katma değerin nasıl arttıracağı konusunda yeni öneri ve fikirlerin geliştirilmesi gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, “Bunu da hep birlikte yapacağız. Sadece belli bir kesim bir bakış açısıyla değil bütün kurumların özel sektörün katkısı ile bunu gerçekleştireceğiz” ifadelerine yer verdi.Kayısı ile ilgili yaşanılan sorunlar hakkında da bilgiler veren Yılmaz şunları söyledi:“İlk bahar geç donları kayısı için önemli bir mesele. Diğer taraftan gübre, ilaç ve sertifikalı fidan gibi girdiler itibari ile verim ve kalite noksanlıkları söz konusu. Tarımsal işletmelerin küçük yapıda olmasının getirdiği meseleler var. Ve üreticiler arasında daha etkin bir örgütlenmeye ihtiyaç var, bunlar üretime ilişkin sorunlar.Diğer taraftan pazarlamaya ilişkin meseleler var. Markalaşmada eksikliklerimiz var. Paketleme ve tanıtım konusunda da ciddi eksikliklerimiz var. Ve ürün çeşitlendirmesinde de eksikliklerimiz var. Her türlü imkanı seferber ederek kayısı konusunda daha fazla bili üretimine ve bu bilginin daha fazla kullanıma geçmesine katkıda bulunulması gerekiyor. Beşeri olarak ta baktığımız da kayısı tarımı ile uğraşanlarının yaş ortalamasının gittikçe yükseldiğini görüyoruz bu da konuşulması gereken meselelerden birisi. Kayısı üretimi ve pazarlamaya yönelik değişimlere uyum sağlama sıkıntıları yaşanılabiliyor. Profesyonel yöneticiler bulma noktasında sorunlar yaşanılabiliyor. Ancak bütün bunları aşmamız mümkün. Geçmişe göre elbette alınan mesafeler var bundan sonrada inşallah atılacak adımlarla kayısının hem Malatya’mız için hem de tüm ülkemiz için çok daha değerli bir ürün haline gelmesi söz konusu.”Malatya Valisi Süleyman Kamçı da konuşmasında kayısı sektöründeki mevcut duruma değinerek, Malatya’nın Türkiye ve dünya kayısı piyasasında saygın bir konuma sahip olduğunu ifade etti. Dünyanın dört bir köşesinde tüketilen kuru kayısının tamamına yakınının Malatya’da üretildiğini ifade eden Kamçı, “Dünya milletleri nezdinde Malatya kayısısı marka olarak tercih edilmektedir. Malatya kayısının bu haklı şöhretinde ürün kalitesi ve kuru madde oranındaki yükseklikle, kayısımızın kendine has aromasının payı bulunmaktadır. Kayısıyla ilgili bu olumlu tabloya rağmen tanıtım, pazarlama ve ihracat hususunda daha yeni adımlar atılabileceğini belirtmek istiyorum. İyi bir organizasyon, çalışma ve uygun teknoloji kullanıldığında kayısıdan elde edilen yıllık gelirin yükseleceği muhakkaktır. Bu nedenle üretimde çeşitliliğin sağlanması ve devamında ülkemizin yeni pazarlar bulması için kayısının yetiştirilmesinden, pazarlanıp tüketiciye ulaşması süreci boyunca çok yönlü AR-GE çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve desteklenmesi gereklidir” şeklinde konuştu.Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ise, kent için oldukça önemli bir çalıştay gerçekleştirildiğini belirterek, “Kayısını değerini bulamaması bir gerçek. Yıllar içerisinde kayısının üreticiye katkısına baktığınız belki 10 yılda 3-4 yıl ürün değerine kavuşabiliyor, diğer zamanlarda ürünün hasadını dahi karşılayamayacak duruma geliyor. Ortalama yüzde 50’nin altında bir verimle ürün alıyoruz. Ürünün bol olması da, ürünün olmamasından daha sıkıntılı bir durum oluyor. Ürün bol olunca da para etmiyor. Neticede kayısı ile ilgili yapılacak çok şey var. 350 milyon dolarlık bir ihracatı var. Bunun temeline baktığımızda direk üreticiye yansıyan bir rakam. Bu rakımın bir milyar dolarları bulması gereken bir rakam” ifadelerine yer verdi.Çalıştayın moderatörlüğünü yapan AK Parti Malatya Milletvekili Nurettin Yaşar, “Yapmaya çalıştığımı şey, kayısıyı uluslararası market zincirlerine ve nihai tüketiciye kadar ulaştıracak zincirin halkalarını yeniden tamir ederek, gerekli çalışma ortamını, üretim ortamını, iş ortamını, hazırlanma ve işlenme ortamını, ihracat süreçlerini daha kaliteli ve uygun hale getirecek gerekli sistemin oluşturulmasıdır. Tecrübe ve kazanımların bir araya getirilerek, ortak çözüm masasında yeni bir sitem ve sonuç odaklı bu çalıştayı başlatarak, inşallah kısa zamanda bir özel sektör ve girişimci mantığıyla, yüksek bir kalite ve hızla bunu sonuca ulaştırmak. Malatya’mızın 350 milyon dolar olan kayısı girdisinin desteklerle bir milyar doların üzerine çıkarmak” diye konuştu.