Tüm dünyanın gözleri önünde yıllardır vahşice katledilen Arakanlı Müslümanların dramı Manisa İHH tarafından düzenlenen programda gözler önüne serildi. Manisa İHH bir kahvaltı programı düzenleyerek, hem kahvaltıdan hem de kermesten elde edilecek geliri Bangladeş’te mülteci kamplarında kalan Arakanlı Müslümanlara göndereceği programda kısa bir süre önce Bangladeş’teki Arakan mülteci kamplarını ziyaret eden İzmir İHH Kadın Kolları Başkanı Elif Sağıroğlu izlenimlerini anlattı.İHH Manisa Şubesi ve kadın kolları olarak bayrağı yeni devraldıklarını ve çalışmalarına hızlı bir şekilde başladıklarını kaydeden Manisa İHH Kadın Kolları Başkanı Kübra Ay Çakaloğlu, “Toplantımızın asıl hedefi Arakan’da yapılan zulme hepimiz şahit oluyoruz her gün televizyonlarda, sosyal medyada. Burada bir farkındalık uyandırmak ve kahvaltı eşliğinde bu insanlara yardımcı olabilmek. Toplanan bu gelirde cüzi bir meblağ da elde edilse hedefimiz Arakan’a bağışlamak” dedi."Budistler, Müslümanları başı ezilmesi gereken bir yılan olarak görüyor"İHH’nin bir gönüllülük hareketi olduğunu ve gönüllüler sayesinde bugün dünyanın 120’den fazla ülkesine ulaştığını kaydeden İzmir İHH Kadın Kolları Başkanı Elif Sağıroğlu ise geçtiğimiz günlerde Bangladeş’teki Arakanlı mültecilerin kaldığı sığınma kamplarından ve yapılan zulümlerden bahsetti. Arakan’ın çok uzaklarda olsa da gönül coğrafyasının içinde önemli bir yeri olduğunu kaydeden Sağıroğlu şunları söyledi: “Arakanlı Müslüman kardeşlerimizin kaldığı kampları ziyaret için Bangladeş’e gittim. Arakan diyince, Myanmar diyince, Bangladeş denince aslında biz buradan çok şey bilmiyoruz. Myanmar 7 eyaletten oluşmuş ve bir eyaleti de Arakan. Arakan’da Rakinler diye Budistler, Rohinga diye de Müslümanlar yaşıyor daha çok. Filistin denince kafamızda bir şekilde coğrafyada canlandırabiliyoruz. Arakan denince ise dünya coğrafyasında nereye düşüyor bunu tanımlamak için bir görselin olması gerekiyor. Uçakla 7 saatte gittim ben oraya. Hindistan yarımadasının doğusunda kalıyor. Bangladeş’le aralarında bizim İstanbul boğazının 3-4 katı genişliğinde bir nehir var. Arakan’da bu vahşet yıllardır yaşanıyor ama biz bunu 2015 yılında insanların zulümden kaçarken haftalarca bekledikleri, açlıktan, susuzluktan hatta çıldırarak öldükleri bir ortamda Tayland’lı deniz muhafızları bunları görüyor ve tüm dünyaya bu şekilde Myanmar’ın zulmü tüm dünyaya ifşa oluyor. Myanmar bunlara zulmederken diyor ki, Budist bir rahip, din adamı ‘Bu Rohingalar yani bu Müslümanlar aynen bir yılan gibidir. Nerede bulunursa başı ezilecektir’ şeklinde bir fetva veriyor. O nedenle Budistler Müslüman avına çıkmış, bazen mızraklarıyla, bazen satırlarıyla bazen de ateşte yakarak Müslüman avcılığına çıkmış bu cani, gözü dönmüş Rakineler, Rohingaları öldürüyorlar. Rohinga demek de rahmet diyarı demektir. İslam’ın yayılmasında ticaretin gemilerle yapıldığı dönemde ilk sahabeler döneminde yapılan ticaretle güney Asya’ya gelen bir gemi fırtınadan parçalanıyor ve içindeki Müslüman tacirler bir karaya tutunarak Arakan coğrafyasındaki o kara parçasına çıkıyorlar ve kendilerine şöyle diyorlar ‘İşte burası bizim için rahmet diyarı’ bu da Rohinga demek. O nedenle isimleri Rohinga olarak adlandırılıyor. Budistler bu ismi kesinlikle sevmiyorlar. Çünkü kendilerine ayrıcalıklı bir eyalet olarak ilan etmelerinden korkuyorlar.”Programa İHH Manisa Başkanı Mehmet Turhan, İzmir İHH yetkilileri ve Manisa’daki derneğin gönüllüleri ile mülteci aileler katıldı.