Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, “Tepkinizi oradaki 15 ağacı korumak yerine; seçimle gelmiş bir Başbakanı indirmeye çalışmak için yaparsanız bu eylem bir ağaç eylemi değil, sizin yaptığınız çapulculuk yapmaktır” dedi.
Memur-Sen Aydın İl Temsilciliği İl Divan Toplantısı, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş’in katılımıyla yapıldı. Toplantıya Memiş’in yanı sıra Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi ve Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı A. Baki Karaer, Sağlık-Sen İzmir Şube Başkanı Dr. Recep Atçı, Memur-Sen’e bağlı sendikaların şube başkanları ve ilçe temsilcileri katıldı.
Hizmet sendikacılığının öncüsü olan Memur-Sen’in kuruluşundan bu yana haktan ve halktan yana tavır sergileyerek hep zirveyi hedeflediğini belirten Memur-Sen İl Temsilcisi Baki Karaer, “Allah’a şükürler olsun ki bugün 700 bin’e aşkın üyesiyle Türkiye’de ve ilimizde yetkili sendika olmuştur. Yapmış olduğu mitingler ve eylemlerde sağduyu hakim olmuştur. Halkımız lehine olan her hareketi desteklemiş ve içinde olmuştur. Verdiğimiz mücadelenin, yaptığımız çalışmaların karşılıksız kalmadığını ve tabanın desteğinin giderek arttığını gösteriyor. Bu başarının elde edilmesinde emeğini esirgemeyen, özverili bir şekilde çalışan başta şube başkanlarımıza, il temsilcilerimize, yönetim, denetim ve disiplin kurulu üyelerimize, ilçe ve işyeri temsilcilerimize, sendikal faaliyetlerimizi ve çalışmalarımızı kamuoyuna yansıtan kıymetli basınımıza teşekkür ediyorum. Çalışanlarımızın verdiği bu yetkiyi en etkili bir şekilde kullanacağımızı ve bu sorumluluğun gereğini yerine getireceğimizin bilinmesini istiyorum” dedi.
Memur-Sen ailesi olarak hiçbir konuda tarafsız kalmadıklarının altını çizen Karaer, “Bu ülkeyi sevmede, bu ülkeye hizmet etmede, demokrasi ve insan haklarının gelişmesine katkı sunmada, inanç ve özgürlüğün gelişmesi konularında, çözüm sürecinde, sivil anayasanın yapılması çalışmalarında, terör ve şiddet konularında, kılık kıyafet özgürlüğünde, kamu çalışanlarının haklarını arama ve koruma konularında hep taraf olduk ve taraf olmaya da devam edeceğiz. Memur Sen camiası olarak biz yaratılanı Memur Sen üyesi olduğu için değil yaratandan ötürü sevdik. Memur Sen, Türkiye’de vatandaşların sendikalara bakışındaki olumsuz kanaatleri giderdi ve bu ülkenin harcı olma yolunda ise her geçen gün hızla yol almaya devam ediyor. Ülkemiz son yıllarda çok ciddi sınavlardan geçiyor. Sivil toplum örgütleri olarak bir ülkede ne kadar demokrasi varsa o kadar hak ve özgürlükler olduğuna inanıyor ve sendikaların ülkelerin yönetimlerinde daha katılımcı bir performans sergilemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de Memur-Sen olarak önceliğimizin çalışanlarımızın sosyal, özlük ve ekonomik haklarını savunmakla beraber, demokrasinin yerleştiği, daha özgür kişi ve sivil toplum örgütlerinin gerçek anlamda var olabildiği, düşünce üretip teklifler sunabildiği veya bunu sivil ve kamusal alanda yaşama geçirebildiği, gelir dağılımının adilce paylaştırıldığı, sosyal devlet olmanın gereği her vatandaşın devlet imkânlarından eşit olarak faydalanabildiği, daha özgür, daha zengin, daha mutlu insanların yaşadığı, inançların önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, çözüm sürecinin başarıya ulaşarak terör ve şiddetin sona erdiği, sivil Anayasa'nın hayata geçirildiği bir Türkiye'ye ulaşabilmeyi hedefliyoruz. Bu hedefe ulaşmak içinde her zaman olduğu gibi haklının yanında yer alan, haksızın karşısında duran bir sendikal anlayışı benimsiyoruz” diye konuştu.
“MEMUR-SEN TERÖR MAĞDURUDUR”
Türkiye’nin 30 yıldır başına bela olan terörün 40 bin cana mal olduğunun altını çizen Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Metin Memiş’de, 400 milyar dolar paranın teröre harcandığını söyledi. Çözüm süreciyle önemli bir adım atıldığına dikkat çeken Memiş, “Ya terör sorunu bitecek millet refaha erecek ya da terör devam edecek bu ülke ve bu millet ağlamaya devam edecek. Memur-Sen olarak bizde terör mağduruyuz. Memur-Sen, Türkiye’nin her yerinde sendikacılık yapıyor, bölgesel sendikacılık yapmıyor. Bizim o bölgede sendikacılık yapan arkadaşlarımız mağdur edildiler. Çocukları tehdit edildi, kendileri kaçırıldı, arabaları yakıldı hatta şehit edildiler. O zaman biz Memur-Sen ailesi olarak elbette ki bu sürecin tarafıyız ve çözümü içinde mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.
Bu süreçte diğer sendikaların Memur-Sen’i ağır ithamlarla suçladığına değinen Memiş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu millet Memur-Sen’i çok iyi tanıyor. Bu millet Memur-Sen’in duruşunu çok iyi biliyor. Dün birileri çetelerle beraber hareket ederken Memur-Sen milletinin yanında oldu, çetelerle mücadele etti. Memur-Sen, darbe yapanlardan hesap sorulmasını, darbeye yeltenenlerin hesap vermesini ve artık bu ülkenin darbe zihniyetinden kurtulmasını sağladı. Memur-Sen, Ergenekoncularla mücadele etti. Darbeci zihniyetin getirmiş olduğu anayasa değişikliğinde çıktı açık açık ‘Evet’ dedi. Onun için bu milletin Memur-Sen’in ne olduğunu ve Memur-Sen’in kimin için sendikacılık yaptığını ve millete nasıl değer verdiğini çok iyi biliyor”
Çözüm süreninden ve Türkiye’nin güçlenerek bölgesinde etkin ro oynamasından rahatsız olanların yeniden düğmeye bastığını savunan Memiş, şunları söyledi: “54 yıl sonra bu ülke İMF’ye borç bırakmadı. 31 Mart olaylarını hatırlatalım. 31 Mart olayları yine Taksim’de Topçu Kışlası’nda İngilizlerin karıştırmasıyla başladı. Gerekçeleri; Abdülhamit Han’ın düş ülkelere borcumuzun kalmadığını açıklamasıydı. Bugün yine Türkiye’nin İMF’ye borcu kalmadı; yine Taksim, yine Topçı Kışlası yine bahane edilen 10-15 ağaç. Ağaç için eylem yapanlara, samimiyetle eyleme katılanlara söyleyecek sözümüz yok. Çiçek içinde böcek içinde eylem yapana söyleyecek sözümüz yok. Elbette ki bir ülkenin demokrasisi göstereceği tepkisinden geçer. Ama siz bu tepkinizi oradaki 15 ağacı korumak yerine başka maksatlara taşırsanız; eğer bu ülkede seçimle gelmiş bir Başbakanı indirmeye çalışma için yaparsanız kusura bakmayın sizin yaptığınız bu eylem bir ağaç eylemi değil, sizin yaptığınız çapulculuk yapmaktır”
Taksim Platformunun hükümetle yaptığı görüşmeler ve taleplerine de değinen Memiş, sözlerini şöyle tamamladı: “İstemedikleri şey; İstanbul’a üçüncü havaalanı yapılmasın. Bu havaalanı Avrupa’nın en büyük havaalanı. Havaalanı yapıldıktan sonra Almanya’nın transfer gücü dağılacak ve Türkiye öne geçecek. Almanya, uzun süredir bu havaalanının yapılmaması için mücadele veriyor. ‘Kanal İstanbul yapılmasın’ diyorlar. İngilizlerin uzun zamandır süren uğraşlarını yeni öğrendik. ‘orayı yapmayın, Montrö Antlaşmasına aykırı davranırsınız” diyorlar. Türkiye’nin yıldızı parlamasın istiyorlar. Üçüncü köprü dünyanın en büyük köprülerinden birisi olacak. Artık Türkiye bölgesinde Orta Doğu’ya ağabeylik yapma rolünü almış. Birileri yıllardan beri bu millete bedel ödetti. Bu millet ne zaman dirildi, ne zaman ayağa kalktı; birileri bu milletin kafasına sopayla vurmak kaydıyla ‘hadi bakalım siz bunu hak etmiyorsunuz; 20 yıl geriye gidin’ dedi. Memur-Sen ailesi olarak bunlara asla müsaade etmeyeceğiz. Biz bu ülkede milletin birliği, beraberliği ve kardeşliği noktasında çimento olacağız”
Toplantıda yapılan konuşmaların ardından Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Metin Memiş ve Aydın İl Temsilcisi Baki Karaer, tarafından yaş pasta kesilerek Memur-Sen ve Sağlık-Sen’in 18’inci yaşları coşkuyla kutlandı.