Türkiye’nin ilk serbest bölgesi olma özelliğine sahip Mersin Serbest Bölgesi, 2017 yılında 2.9 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştirirken, yaklaşık 9 bin kişiye istihdam sağlayarak kentin adeta üretim ve istihdam üssü oldu. Bölgenin kuruluşundan bugüne kadar toplam ticaret hacmi ise 59 milyar doları geçti. MESBAŞ Genel Müdürü Edvar Mum, "2018 yılında hedefimiz ticaret hacmimizi 3 milyar doların üzerine çıkarmak" dedi.Türkiye’nin ilk serbest bölgesi olan Mersin Serbest Bölgesi hem Mersin hem de Türkiye’ye kazandırmaya devam ediyor. 2016 yılında 2.8 milyar dolar olan ticaret hacmini 2017 yılında 2.9 milyar dolara çıkan Mersin Serbest Bölgesi, ekonomik gelirin yanında istihdam konusunda da ülkeye büyük bir kazanç sağlıyor.Bölgenin 2017 yılında gerçekleşen faaliyetleri ve 2018 hedefleriyle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin Serbest Bölge İşleticisi A.Ş. (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, Mersin Serbest Bölgesi’nin 2017 yılını 2.9 milyar dolarlık bir ticaret hacmiyle kapattığını söyledi. 2016 yılında 2.8 milyar dolarlık ticaret hacmine sahip olduklarını kaydeden Mum, "Ticaret hacmimizi yüzde 3 oranında artırdık. Mersin Serbest Bölgesi 2017 yılında özellikle üretim alanlarında, çelik boru üretimi, medikal, değişik gıda ürünlerinin üretimi ve hazır giyim üretimleri dahil olmak üzere yapılan ürünlerin tamamını yurt dışına ihraç ederek önemli bir başarıya imza atmıştır. Mersin Serbest Bölgesi’nin kuruluşundan bugüne kadar geçen sürede ticaret hacminin toplamı 59 milyar doları aşmıştır. Mersin Limanı yanına kurulan ve kendi limanı bulunan, çevresindeki illere de desteği ve ihraç kabiliyeti olan tarım potansiyeli bulunan Mersin ilinde, serbest bölgenin sahip olduğu lojistik konumu gereğince başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere Türk cumhuriyetleri, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ve diğer Amerika ülkeleriyle de önemli gelişmeler sağlamıştır. Bu çerçevede bundan sonraki süreçte ağırlıklı olarak üretim faaliyetlerinin ön plana konulması, ihracatın artırılması hedeflenmektedir" diye konuştu."9 bin kişiye yakın istihdam sağlanıyor"Serbest bölgede mevcut yatırım alanlarının tamamının şu anda dolu olduğunun altını çizen Mum, "Yeni yatırım alanlarının oluşturulması yönünde çalışmalar devam etmektedir. Serbest bölgenin doğusundaki 334 dönümlük alanın da serbest bölge sınırları içerisine alınması mümkün olursa mevcut ticaret hacmine ilave olarak 1 milyar dolarlık bir ticaret hacmi dahil edilmesi ve mevcut istihdam kapasitesine 2 bin kişilik bir ilave istihdamın dahil edilmesi söz konusudur. Mersin Serbest Bölgesi’nde 2016 yılında gerçekleştirilen 7 bin 800 kişilik istihdam, 2017 yılında 8 bin kişinin üzerine çıkmıştır. Dolaylı istihdamla bu rakam 9 binlere kadar ulaşmaktadır. Dolayısıyla Mersin Serbest Bölgesi oluşturduğu istihdam açısından da gerek ilimiz gerekse ülkemiz açısından önemli bir merkez durumundadır. Bundan sonraki süreçte faaliyetlerin geliştirilerek devam edilmesi ve yeni yatırım alanlarının oluşturulmasıyla beraber ilimiz ve ülkemiz ekonomisine katkıları devam edecektir" şeklinde konuştu."Ticaret hacminde bu yılki hedef 3 milyar doların üzerine çıkmak"2018 yılında üretim ve ihracatın artırılmasına yönelik çalışmalara devam edeceklerini kaydeden Mum, "Dolayısıyla 2018 yılında Mersin Serbest Bölgesi’nin 3 milyar dolar seviyesini aşacak şekilde bir hedefimiz vardır. Bu çerçevede de hem üretim faaliyetleri hem de buna bağlı olarak diğer ticaret ve lojistik faaliyetlerinin de gerçekleştirilmesiyle 3 milyar dolar seviyesini aşmasını beklemekteyiz. Mersin Serbest Bölgesi’nde 145’i yabancı 473 ruhsatlı firma vardır. Bu firmalar bünyesinde 8 bine aşkın elaman çalıştırmaktadır. Tabi üretim faaliyetleri istihdamı daha fazla desteklemektedir. 2018 yılında üretim faaliyetlerinin geliştirilerek istihdamın 8 bin 500’lerin de üzerine çıkması hedeflenmektedir. Bu anlamda ülkemizin ihtiyacı olan istihdam kapasitesini arttırmada önemli bir rolü de Mersin Serbest Bölgesi sağlamaktadır. Bundan sonraki süreç içerisinde bunu geliştirecektir" ifadelerini kullandı.Ortadoğu ülkelerine ihracatın önemli olduğunu dile getiren Mum, sözlerine şöyle devam etti:"Geçtiğimiz yıl Ortadoğu ülkelerindeki güvenlik boşluğu nedeniyle bu ülkelerle olan ticareti yeteri kadar yapamadık. Buna rağmen ilk 10 ülke içerisinde yine Ortadoğu ülkeleri mevcuttur. 2018 yılı içerisinde bu ülkelerdeki güvenlik boşluğunun sağlanması sonrasında ticaretin daha da geliştirilmesi söz konusudur. Bunun yanında ABD ve kıta ülkeleriyle beraber, Uzakdoğu ülkeleri ve AB ülkeleri ihracat yaptığımız ülkeler arasında yer almaktadır. Dolayısıyla mevcut firmalarımızın faaliyetlerini geliştirmesi ve bu ülkelerdeki pazar paylarını artırmasıyla beraber ticaretin daha fazla artırılmasını beklemekteyiz. Serbest bölge faaliyetleri esasında uluslararası ticarette rekabet anlamında önemli avantajları beraber getirmektedir. Özellikle üretim faaliyetlerinde sağlanan kurumlar vergisi istisnası, ihracata yönelik üretim yapan firmalar için önemli bir teşviktir. Serbest bölgede yapılan bu faaliyetler hem ülkemiz hem de ilimiz açısında bakıldığında önemli gelişmeler ortaya koyacaktır. Dolayısıyla uluslararası ticarette rekabeti daha fazla yaşayan firmaların serbest bölgelerde yer alarak üretimlerini geliştirmesi, istihdama katkı sağlamaları önemli görülmektedir. Bizler de bu anlamda faaliyetlerin serbest bölgelerde gerçeklemesi için gerekli destekleri sağlamaktayız."