Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Kent Konseyi işbirliğiyle ’Yasalar uygulansın kadınlar yaşasın’ konulu panel düzenlendi.
Kadına yönelik şiddet, erken yaşta evlilik, Türkiye siyasetinde kadının rolü ve kadın hakları konusunda yasaların işleyişinin anlatıldığı panele, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in eşi Meral Seçer ile Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın eşi Sembol Tarhan da katıldı.
Türkiye Kadın Hakları Aktivisti Avukat Hülya Gülbahar, panelde yaptığı konuşmada, erken yaşta evlilik konusuna ve cinsel istismar hükümlülerinin mahkumiyet durumlarına değinerek, "’Gençler arasında evlilik var’ diyerek topluma yanlış mesaj veriyorlar. Yalan. Gençlik tanımını 15 yaş fark olarak tanımlıyorlar. 15 yaşındaki kız çocuğuyla 30 yaşındaki adamın evliliğine akran evliliği diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Maalesef böyle bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Hepimizin birleşip çocuk cinsel istismarcısına af tasarısını durdurmamız gerekiyor. 15 yaşın altındaki çocuklara kimsenin dokunmasına izin vermememiz gerekiyor" dedi.
“Yasaların uygulanması yolunda da birlikte hareket edeceğiz”
Kadınların, Osmanlı döneminden bu yana büyük mücadeleler vererek birçok hakkı elde ettiklerini kaydeden Türkiye Kadın Dernekleri Federasyon Başkanı Canan Güllü ise “Kadın arkadaşları destekleyen erkekler vardır. Biz bir bütünüz. Bu mücadeleleri kolay kazanmadık. Osmanlı’dan gelen bir mücadele yaşıyoruz. Osmanlı’da yaşayan büyüklerimiz bu mücadeleyi bize hazırladı. Onlar o kafeslerin arkasında mücadeleleriyle kadınlıklarını, birey olmanın farkındalığını ortaya koydular. Kurtuluş Savaşı’nda erkeklerle yan yana mücadele ederken dikkat çektiler ve Mustafa Kemal Atatürk’ün seçme ve seçilme hakkını elde ettik. Altın tepside sunulan, kimsenin hiçbir emek vermediği bir hak değil bu. Mücadelenin kazandırdığı bir haktır. Nasıl birlikte yürüyeceğiz? Var olan yasaların farkındalığıyla, bilinçlenmeyle, sorgulayarak. Yasaların uygulanması yolunda da birlikte hareket edeceğiz” diye konuştu.
"Aslında insanlar duvarlar arasına hapsediliyor, biz kadınlar da öyle değil miyiz?”
KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, kadınlar için toplumda duvar örüldüğünü savunarak, şöyle devam etti; "Duvar deyince, 1989 yılında yıkılan 46 kilometrelik ’Berlin Duvarı’ aklıma geliyor. İnsanı iliklerine kadar etkileyen bir görünümü vardı. 1989 yılında duvar yıkılırken dedik ki, ‘Harika şeyler olacak dünyada. Duvarlar artık yıkılıyor.’ O dönem Berlin Duvarı yıkılırken dünyada 12 tane duvar vardı. Şu an bundan bahsetmiyoruz, neyden bahsediyoruz? Meksika’da inşa edilen duvarlardan bahsediyoruz. Bugün sınırlarına duvar ören ülkelerin sayısı 77 oldu. Aslında insanlar duvarlar arasına hapsediliyor. Duvarların içindekiler ve duvarların dışındakiler. Biz kadınlar da öyle değil miyiz? Evin içine hapsedilen kadınlar, ötekileştirilen kadınlar. Haklarına sahip çıkmaya çalışan, ezilmemek isteyen, okumak isteyen, eşit vatandaş, eşit birey olmak isteyen, hakarete uğramak istemeyen, erkeklerle aynı haklara sahip olmak isteyen kadınlar. Biz de o duvarlara hapsediliyoruz.”
Panelin sonunda Meral Seçer ve Mersin Kent Konseyi Başkanı Faik Burakgazi, moderatör ile konuşmacıların yanı sıra Mersin Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Komisyonu Başkanı İlksen Sorguç Dinçer’e çiçek ve plaket takdiminde bulundu.