MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Recep Tayyip Erdoğan, sen ülkücünün gardaşı olamazsın. Arada sırada mektup okuyarak, okumakla, 3-5 kişiye iş buluyorum aldatmacasıyla ülkücü gardaşlığından vazgeç. Kendinden başka gardaşın da yok zaten ortada" dedi. Bahçeli, partisinin il başkanlığınca Yüreğir Serinevler Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda, vatandaşlara yerel seçimlerde kendilerine verdikleri destekten dolayı teşekkür ederek, belediye başkanlarını çalışmalarından dolayı tebrik etti. Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı MHP'nin kazanmasını çekemeyenlerin olduğunu öne süren Bahçeli, vatandaşlardan belediyeye ve Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'ye sahip çıkmalarını isteyerek, "Söze de Sözlü'ye de sahip çıkacaksınız" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı seçimlerinin ilk turunun 10 Ağustos'ta yapılacağını ve ilk defa cumhurbaşkanını milletin seçeceğini anımsatan Bahçeli, "Seçimler daha önce TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin değerli milletvekillerinin gayreti, oyları ve bir aday üzerinde bütünleşmeleriyle ancak mümkün oluyordu ama yaşadığımız dönemi iyi fark edersek, o dönemi bilenlerden sorup öğrenirsek cumhurbaşkanı seçimi her zaman sorunlu, sancılı, muhtıralı, darbeli olmuştur, açıkçası Türkiye'nin istikrarını bozmuştur, ekonomisini sıkıntıya koymuştur ve aynı zamanda cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinde meşruiyet tartışmasına sebebiyet vermiştir" diye konuştu. Bahçeli, 1980 öncesi cumhurbaşkanı seçiminde yaşananları anlatarak, o dönemde seçimin 5 ay 17 gün sürdüğünü, 114 tur yapıldığını ancak cumhurbaşkanı seçiminin gerçekleştirilemediğini anlattı. - "12 Eylül ara rejimi, bir zulümdür" "12 Eylül ara rejimi, bir zulüm, acı, işkence, mağduriyet ve mahkumiyettir. Bunu toplumda yaşamayan da kalmamıştır" diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Bunu hep beraber yaşadık, 'Allah bir daha yaşatmasın' diyoruz. Hal böyle olunca bu sözümü Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vermiş kardeşlerim de dikkate almalı ve düşünmeli. Şimdi iktidardasın, atan, tutan, yalan, dolan, medyaya hükmeden, emniyeti budayan, Silahlı Kuvvetleri ayrıştıran, etnik temelli ülkeyi bölen, mezhep temelli çatışmaya ülkeyi sürükleyen Recep Tayyip Erdoğan'ın bu rüzgarına kapılmayın. O, 4,5 ay bir Pınarhisar'da kalmış, bal kaymakla orada mahkumluk yaşamış, tabi onu öne çıkarmıyor da idamlardan, müebbetlerden, 24 yıllardan, 12 yıllardan hiç bahsetmiyor. Şimdi kalkmış Recep Tayyip Erdoğan 'cumhurbaşkanı olacağım' diyerek bu milletin tüm değerlerini ortadan kaldırmaya, mili ve manevi kıymet hükümlerimizi tahrip etmeye, milletimizin sosyal dokusunu parçalamaya.... 'Her şey benim içindir' diyerek medyayı kullanıyor, devletin imkanlarını kullanıyor ve başbakan olarak seçime giriyor. Halbuki başbakan olarak seçime gireceği yerde 'aziz milletim, 3 aday var, bunlardan birisi benim, birisi bir siyasi partinin genel başkanı, diğeri ilim ve diplomaside önemli hizmetler sunmuş bir memleket evladı, ben de başbakanım öyleyse şartlar eşit değil, ben başbakanlıktan ayrılıyorum, diğerleri gibi sade aday oluyorum' diyeceği yerde ve bu arada MHP'nin müracaatını YSK aracılılığıyla reddettirerek başbakan sıfatıyla adaylığını sürdürüyor." Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devletin tüm imkanlarını kullandığını ileri süren Bahçeli, şunları kaydetti: "Temel atma törenleri, gereksiz yere açma törenleri, uçaklar, helikopterler, devletin diğer kurumları, valililer, kaymakamlar... İlkokullara kadar iniyorlar. Utanmasa çocukları yaz tatilinden alıkoyup 'başbakan geliyor' diyerek meydanlara toplayacaklar. Bir adaletsizliğe mühür vuruyor ve hala ayrıcılığı yapıyor, yalanı dolanı söylüyor, iftiralar ediyor. Diyor ki 'Ekmeleddin İhsanoğlu bir proje adayıdır, saksıdır, vazodur, bilmem nedir' her türlü edepsizce ifadeyi kullanmaktan kaçınmıyor fakat son günlerde 'O Kahire'de doğmuştur, memleket evladı sayılmaz' diyor. Öbürüne diyor ki 'sen Zazasın, öbürüne de CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sen Alevisin, ben de Sünniyim' diyor. Şimdi Zaza, Alevi, Sünni dediğiniz vakit, Ortadoğu'da özellikle Suriye ve Irak'ta çatışmanın, Müslümanların birbirinin boğazını kesmesinin, acımasızca birçok ölüm olaylarının sebebi mezhep çatışması, etnik temelli kışkırtma ve Sünni yönetim olarak da orada IŞİD aracılığıyla 3'e bölünmüş bir Irak'ın orta kademesinden IŞİD ile beraber yeni bir yapının oluşmasına fırsat tanımaktır." "İnandığınız partileri iktidar yapmak için sizin her türlü gayreti göstermeniz en temel hakkınızdır" ifadesini kullanan Bahçeli, şöyle konuştu: "Ama devlet başkanlığını mezhep temelli ayırırsanız, etnik temelli kışkırtırsanız ve farklı farklı davranışlara doğru götürürseniz Türkiye'nin çatışması, bölünmesi kaçınılmazdır. Şimdi Türkiye'yi etnik temelli 36'ya böldün mü? O yetmedi Türk, Alevi, Sünni diye ayrım yapmaya başladın mı? Bunu kışkırttın mı? Şimdi doğum yerine göre neyi ayırt ediyorsun sen? Kahire'de doğdu diye o memleket evladı nasıl sayılamaz? Şimdi soruyorum sizlere. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Selanik'te doğmuştur. Kalkıp şimdi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 'sen bu memleketin evladı değilsin' diyebilir misiniz? İşte Recep Tayyip Erdoğan'da yürek yok. Cumhuriyet'e karşı kazanımlarını hazmedemiyor, kurucusuna da cesareti olmadığı için dil uzatamıyor ama laf oraya ulaşsın diye Ekmeleddin Bey'in Kahire'de doğduğunu söylüyor." - "Erdoğan, sen ülkücünün gardaşı olamazsın" Bahçeli, Erdoğan'ın ülkücülerden oy istediğini belirterek, "Şimdi Adana'dan sesleniyorum; Recep Tayyip Erdoğan, sen ülkücünün gardaşı olamazsın. Arada sırada mektup okuyarak, okumakla, 3-5 kişiye iş buluyorum aldatmacasıyla ülkücü gardaşlığından vazgeç. Kendinden başka gardaşın da yok zaten ortada. Şimdi kalkmış faşist diyor, katil diyor, her türlü suçlamayı yapıyor, seçim dönemi geldi mi bir ülkücü gardaşlık sevdası tutuyor. Aslı yok, dibi yok" diye konuştu. MHP'nin Adana'da 8-9 Şubat 1969 tarihinde yapılan bir büyük kurultayla MHP olduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "MHP'nin kurucu Genel Başkanı, Türk-İslam dünyasının lideri merhum Alparslan Türkeş'tir. Haydi kalk yüreğin varsa Adana'ya bir kez daha gel. 'Alparslan Türkeş, Lefkoşa'da doğdu. Bu memleketin evladı sayılamaz' de bakalım ne oluyor? Şimdi ne yapacağız? Sen Pınarbaşı'ndan kalkacaksın, Kıbrıs'ta Türklüğün yaşatılması için devletin isteği üzerine Kıbrıs'a giden ailelerden bir tanesi olacaksın ve orada bir yiğit doğacak. Adı Alparslan Türkeş olacak. Sonra dönüp Adana'ya gelecek 1969'da Milliyetçi Hareket'in kurucu genel başkanı olacak. Edepsiz adam, utanmaz. Sen bunu nasıl söylersin? Senin etnik temelin karışık, kaynağın da bulaşık. Şimdi soruyorum, 17-25 Aralık'taki rüşvet ve yolsuzluklarla 1 milyar doları evinde saklayarak, oğluyla sıfırlatmaya çalışanla, 4 bakanının soruşturması yapılırken ve Türkiye'de her şeyin sorumlusu kendisi haline gelmişken, bir de biraz evvel söylediğim edepsizliklere, utanmazlıklarla, iftirayla, yolsuzluk, rüşvetle, ayakkabı kutularıyla, havuzlardaki dolarla, avroyla sen nasıl cumhurbaşkanı olacaksın? Şimdi soruyorum Adanalılara; Adana, delikanlıların yurdudur. Bana çok net cevap verin. Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olur mu? Olamaz işte. Adana bu. Allah'ınıza kurbanım sizin. Öyleyse 'Sayın Genel Başkanım birisini yapmamız lazım, kim' diyorsanız, 'Ekmel bey' diyoruz. Pazar günü sandığa gidecek misiniz? Gidemeyenleri sırtınıza alıp götürecek misiniz? Oyunuzu oradaki üç resimden Ekmeleddin İhsanoğlu'nun altına mührünüzü vuracak mısınız? Allah hepinizden razı olsun. Zaten Adanalı olmak da bu." Bahçeli'ye konuşmasının ardından, Çukurova Yörük Türkmenler Dernekleri adına Kur-an'ı Kerim, Türk Bayrağı ve yörük kepeneği hediye edildi. Bahçeli, kendisine hediye edilen yöresel kıyafetleri giydi. Adana Büyükşehir Belediyesi'ni ziyaret ederek, Başkan Hüseyin Sözlü ile bir süre görüşen Bahçeli, ziyaretin ardından Büyükşehir Belediyesi'nin, Irak'taki Türkmenlere yaptığı yardımlara ilişkin fotoğrafların yer aldığı sergiyi gezdi.