MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı makamı artık hülyadır, rüyadır. Çankaya yokuşunu çıkabilecek cesareti kalmamıştır, o yük kendisinin dizini çökertiyor. O da hayal olduğuna göre 'bari ben yandım ülke de yansın' deme" dedi. Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Ordu'nun Fatsa ilçesinde halka hitap etti. Türkiye'nin önemli sıkıntılar içinde olduğunu savunan Bahçeli, bazı konulara, Türkiye'nin geleceğini düşünen ve yeri geldiğinde birlikte hareket eden insanlar olarak yaklaşılması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin her tarafının ateş çemberiyle çevrildiğini ileri süren Bahçeli, insanların geleceği hakkında kara kara düşündüğünü, "ne olacağız, nereye gidiyoruz" sorularının cevabını aradığını söyledi. "Bugün 18 Mart Zaferi'nin 99. yıl dönümünü kutluyoruz" diyen Bahçeli, "Onu bir an düşünür, sebep ve sonuçlarını göz önüne aldığınız vakit, Türkiye'nin bir daha böyle bir mücadelenin içine sürüklenmesini dikkate alarak hareket etmeliyiz. Bu zaferi daim kılabilmek için, bu zaferi Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren milletimizin varlığına doğru yücelişin bir işareti kabul ederek değerlendirmek durumundayız. O sebepten dolayı başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Böyle bir sürecin tekrar Türkiye'nin önüne gelmemesi için oldukça dikkatli olmalıyız. Türkiye'nin sosyal, ekonomik sorunları çözülmüş değildir" diye konuştu. 17 Aralık operasyonuna değinen Bahçeli, şöyle devam etti: "Sayın Recep Tayyip Erdoğan, size Karadeniz'den, Ordu'dan, Fatsa'dan sesleniyorum, size bu yolları tavsiye edenler birkaç tane danışmanınız, birkaç milletvekili ve bakanınızdır. Kamuoyu bunları algılıyor. Bunlar aklı uçuk adamlar, sizin üstünüzden, sizin gücünüzden yararlanıyor, bildiğini okuyor ama ateşe de seni ve Bilal oğlanı atıyor. Buna dikkat et. Eğer bir korkun yoksa, bir çekingenin yoksa, sana bulaşan bir tarafı yoksa o zaman savcıyı kıyma, polislerin 8 binini darmadağın etme. Valileri yerlerinden alma." - "Çankaya yokuşunu çıkabilecek cesareti kalmamıştır" Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yolda gidiyorsun, bir hanımefendi eşiyle balkonda size bakıyor. Gelişinize bakıyor. Belki de sizi tasvip etmediği için de sizi istemediğine dair bir işarette bulunabilir. Siz şimdi bu işareti kötü algılayarak koruma polislerinle eve baskın yaptırıp hanımefendiyi karakola niye aldırtıyorsun. Yani böyle bir yalanı dolanı niye kullanıyorsun. Bunları yapınca AKP'ye oy vermiş kardeşlerim 'bak bak bak bizim başbakanımıza, sevdiğimiz insana neler yapıyorlar' diye seni masum mu görecekler? Sen kimi kışkırtıyorsun, kimi tahrik ediyorsun? Ondan sonra da İzmir'in sokaklarında ne olduğu anlaşılmayan, polisin de hiç üzerinde durmadığı ufak tefek çatışmalar doğuyor. Buna ihtiyaç yok. Bu dönemler yaşandı, bu dönemlerden ülkemize, insanlara bir fayda gelmedi. Şimdi tekrar Türkiye'yi ateşe atmanın gereği yok." "Ateşe atacağına, Türkiye'yi yakacağına sen tek bir şey yap" ifadesini kullanan Bahçeli, şunları kaydetti: " 'Ben başarılı olamadım, yüzde 51 ile bana oy verdiler, anlaşılıyor ki yüzde 51 ile de gönderecekler ama ben milletimden almış olduğum desteği onları fazla üzmeden, onları karşı karşıya getirmeden, bir kardeş kavgasına zemin hazırlayacak hatalara düşmeden haydi Allah'a ısmarladık' de ve biz de 'güle güle' diyelim sana. Bu olacak, bundan kaçış yok. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın siyasi ömrü tükenmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamı artık hülyadır, rüyadır. Çankaya yokuşunu çıkabilecek cesareti kalmamıştır, o yük kendisinin dizini çökertiyor. O da hayal olduğuna göre 'bari ben yandım ülke de yansın' deme. Ülke sana olmadığından fazla destek verdi, seni sevdi bağrına bastı hala daha bastığına dair işaretler var. Ama bunları fazla abartarak kendini başka bir şey zannetme. Recep ağa gidişatın iyi değil" şeklinde sürdürdü. Bahçeli konuşmasının sonunda adayları tanıttı.