Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 5. Parti’nin MHP’den olabileceğine yönelik iftiralar atıldığını belirterek, “MHP’de böyle bir anlayış memleketin bugünkü şartlarında mümkün değildir. MHP kendi tuzağını kendi kurarsa, vatana en büyük yanlışı, millete en büyük yıkımı yapmış olur” diye konuştu.Adana Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaretinin ardından TÜYAP Fuar Alanı’nda partilileriyle bir araya gelen Bahçeli, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. MHP üzerinde çok büyük oyunlar oynandığını ve büyük tuzaklar kurulduğunu öne süren Bahçeli, 77 tane araştırmacı yazarın MHP’ye saldırdığını iddia etti. Bu yazarların eşitli propagandalar yaptığını ve bazı MHP’lilerin de bunlara inandığını kaydeden Bahçeli, “Bazı dava arkadaşlarımız bunun tesiri altında kalmıştır. Bir kez daha uyarıda bulunmak istiyorum onlara, inanırlar, inanmazlar kendilerinin bileceği iştir” dedi.Türkiye’de geçmiş yıllarda 11 koalisyon hükümetinin kurulduğunu dile getiren Bahçeli, DSP, MHP ve ANAP’ın kurduğu 57. Koalisyon hükümeti’nin 3 yıl 5 ay 20 gün süreyle en uzun ömürlü koalisyon hükümeti olduğunu, bunun da mimarının MHP olduğunu vurguladı. Terör örgütü PKK’ya da değinen Bahçeli, “1978 yılı Diyarbakır Lice ilçesi Fis-Ziyaret köyünde PKK’nın birinci olağan kongresi toplanır. Bu kongrede Marksist Leninist temelli bağımsız bir Kürdistan kurma kararı alınır. Bu karar o günden bu yana PKK’nın temel amacıdır. PKK’ya ne kadar hoş görünürseniz görünün. Nasıl demokratik açılımlar yaparsanız yapın. PKK’yı nasıl siyasallaştırma ve onları uysallaştırma, normalleştirme, demokratikleştirme adına sahip çıkarsanız çıkın PKK’nın 78 yılı Fis köyündeki kararından saptıramazsınız” şeklinde konuştu. Bahçeli, AK Parti Hükümeti’nin çözüm süreci politikasına tepki gösterdi.“MHP’nin içerisinde AK Parti beslemeli bazıları türedi” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Böyle bir durumda koalisyon niye kurmuyoruz diye MHP’nin yönetimine alçakça saldıran sözde ülkücüler, AK Parti’ye destek vermek ve MHP’yi istismar etmek istiyorlar. Ey ülkücü gafiller. HDP ile MHP nerede bir araya gelebilir? Bu da yetmiyor. 60 blokun içerisine bizi dahil ediyor. 60 blokta kim var? CHP var. CHP’nin yarısı HDP ile barışık. Biz bunların arasına gireceğiz? 7 milyon 900 bine yakın oyuyla temsil edilen bir parti ne yapacak? Mecliste çelik çomak mı oynayacak? Mecliste başkalarının rüzgarının esintisine mi kapılacak? Hayır. Haysiyetli, dirençli Türkiye’yi felakete götürene karşı milli dayanışmayı sağlayacak ana muhalefet görevini üstlenmeye taliptir.”1 Kasım seçimleri sonrası koalisyon olasılıklarına da değinen Bahçeli, “Çözüm bloku AKP, CHP ve HDP’dir. Madem ki tek başına iktidar söz konusu olmuyor. Çözüm sürecinde uzlaşmaya çok müsait olan 3 parti arasında koalisyon kurulabilir. Bunlardan bir tanesi AKP-HDP’dir. Üçlü bir koalisyon da kurulabilir. Bir başkası ’HDP’yi yanımıza alırsak MHP üstümüze gelir’ düşüncesi söz konusu olur ise AKP-CHP koalisyonu söz konusu olabilir. Demek ki bu üç partinin ikisi veya üçü bir araya geldiğinde çok güçlü bir koalisyon yapısı oluşabilir. Böyle bir koalisyonu yapacakları yerde ilk günden başladılar. ’MHP koalisyonda yer almalılar’ diye. MHP’yi niye karıştırıyorsunuz. Azınlık hükümeti kurulacaksa MHP’nin birinci hayırı budur. İkinci olarak erken seçime hayır diyoruz. Üçüncü olarak HDP’ye oy vermiş bu memleket evladına iradesinden dolayı saygı duyarız. Ancak PKK’nın siyasal uzantısı olan HDP’ye flu bakarız. PKK ile beraber olduğu sürece onu tanımayız. Ama oy verene de saygı duyarız. PKK uzantısı seçim hükümetinde olacaksa seçim hükümetinde de olmaya hayır deriz” ifadelerini kullandı.5. Parti tartışmalarına ilişkin de konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle devam etti:“’5. parti AKP’den olmaz ama başka partilerden olabilir, özellikle CHP ile beraber MHP de olabilir’ diye iftiraya başlıyorlar. MHP’de böyle bir anlayış memleketin bugünkü şartlarında mümkün değildir. MHP kendi tuzağını kendi kurarsa, vatana en büyük yanlışı, millete en büyük yıkımı yapmış olur. Onun için 5. yapılanmanın MHP’de değil şu baskıcı rejimin kendi yukarıdan aşağıya veya aşağıdan yukarı doğru bölünmesiyle oluşacağına iyi dikkat etmek lazımdır. Onun için son söz olarak burada da söylüyorum, toplumda bir sessiz öfke var. 10 Mart’tan bu yana seçim faaliyetleri yürütülüyor. Toplum yılgın. Seçime karşı soğuk. Siyasi partiler yorgun. Bu sessiz öfke bir yerde patlayacaktır. Bu patlama, Allah vere demokrasi içinde olmalı. 1 kasımdaki sandıkta olmalı. Yani 1 Kasım’da sandıkta sandık patlar ise AKP’ye Abbas yolcu diyebilirsiniz.”