Milas’taki arastada 50 yıldır semercilik zanaatını icra eden Hasan Dere, hayvan kullanarak tarım yapan çiftçinin ve turizmde kıl çadır gibi nostalji ürünler kullanan sektörün semerciliğin yaşatılmasında büyük payı olduğunu söyledi.Kalaycılık, bakırcılık, ahşap oymacılığı gibi teknolojiye direnen meslekler arasında yer alan semercilik; hala tarımda hayvan kullanan çiftçilerin ve turizm sektöründe nostalji ürün kullanan işletmecilerin sayesinde yeniden canlandı. Milas’taki arastada bulunan Hisarbaşı Mahallesi Uncular Caddesi’nde yaklaşık 50 yıldır semercilik zanaatı altında Yörük çadırı olan kıl çadır dahil hayvancılıkta kullanılan tasma, yular, hanut gibi çeşitli ürünler üreten zanaatkar Hasan Dere, kaybolmaya yüz tutan mesleğinin dönüşümünü anlattı.ÇİFTÇİ KIŞ SEZONUNA HAZIRLANIYORMilas’ın kırsal ve engebeli kesimlerinde tarım alanında at, eşek, katır gibi hayvanların hala aktif şekilde kullanıldığını belirten Dere; “Çiftçiler kış sezonuna hazırlanıyor. Hayvanlarının semerlerine ve çeşitli araç-gereçlerine bakım yaptırmak için geliyor. Son günlerde bu gelen işleri yetiştirebilmek için mesaiye kalıyorum. Gençlerin bizim mesleğe ilgi duymaması nedeniyle çırak yetiştiremiyoruz. İlçede bu zanaatı icra eden ender kişilerden biri olarak kaldım. Bu bizler için üzücü.” dedi.TURİZMDE NOSTALJİ ÜRÜN TALEBİSemercilik zanaattı altında daha birçok ürün ürettiğini söyleyen Dere, insanların nostalji ürünlere olan talebinde artış olduğunu belirterek, mesleğin sanıldığı gibi geleceği olmayan bir meslek olarak görülmesini yanlış bulduğunu söyledi. Minyatür eşek ve semerlerinin, kıldan yapılan Yörük çadırlarının turizm sektöründe çok fazla kullanıldığının altını çizen Dere; “Ben gelen işlere yetişemiyorum. Bu meslek aslında geleceği olan bir meslek. Turizmde kullanılacak orijinal ürünler ortaya kayabilecek, malzemesine işçiliğine dikkat edip Pazar bulabilecek biri bu işten uzun yıllar ekmek yer. Zamanla değişen ihtiyaçlara yönelik davranmak bu mesleğin kaybolmasını önleyecektir.” diye konuştu.