Ayakkabı boyacılığı yaparken, televizyonda izlediği Muhammet Ali Clay’i örnek alıp boksör olarak milli formayı da giyen Sezai Demirbaş şimdi bir okulda hademelik yapıyor.Doğu ve Güneydoğu illerinden ailesi göç ederek Mersin’in Tarsus ilçesine yerleşen bir ailenin çocuğu olan Sezai Demirbaş (54), ilkokula kadar okuyup daha sonra aile geçimine katkıda bulunmak için sokaklarda ayakkabı boyacılığı yapmaya başladı.Demirbaş’ın, boyamak için ayakkabı aramaya girdiği bir kahvehanede tüm zamanların en iyi ağır sıklet boksörü Muhammet Ali Clay’in maçı vardı. Demirbaş herkes maça kilitlendiği için o da bir köşeye oturup maçı seyretti. Kahvehaneden çıktıktan sonra kendi kendine "Ben de boksör olmak istiyorum" dedi. Eve gittiğinde hemen çalışmaya başladı. Yastıkları üst üste koyup onlara yumruk atmaya başladı. Ancak böyle olmayacağını anlayarak bir spor salonuna giderek antrenöre "Ben boksör olmak istiyorum" dedi. Antrenör Demirbaş’a bakıp "Senden boksör olursa buradaki herkes dünya şampiyonu olur" dedi. Ancak Demirbaş bu sözle yılmayıp daha da kamçılanarak her gün salona gelip çalışmaya başladı. 1980’li yıllar geldiğinde ise Mersin ve Türkiye genelinde yapılan müsabakalara katılmaya başladı. İlk katıldığı müsabakada finale kalıp Türkiye ikincisi olarak dikkatleri üzerine çekti. Ancak Demirbaş ilk turnuvada finale kaldığı maçta çok darbe aldığı ve gözleri şiştiği için "Ben bir daha boks yapmam şu halime bak insanlıktan çıktım" dedi.Ancak bu ikincilik Sezai Demirbaş’a milli takımın kapısı açtı. Demirbaş, art arda girdiği müsabakalarda Türkiye birincisi oldu. Demirbaş sayısız kupa kazandı ve milli takımı en iyi şekilde temsil etti. Ancak daha sonra evlenip 3 çocuk sahibi olunca kalıcı bir işi olması gerekiyordu.ANTRENÖR DEĞİL HADEME YAPTILARSezai Demirbaş, iş aramaya başladı. Antrenörlük belgesi olmadığı için sahasında görev alamadığını, kendisini bir okula hademe olarak verdiklerini belirten Demirbaş, "Gücenmeyerek okula gidip Adana’da hademe olarak başladım. Burada hem hademelik yaptım hem de antrenörlük kursuna gittim. Aynı zamanda okulda eğitim gören ve meraklı olan çocuklara boks kursu verdim. Hayat böyle devam etti. Antrenörlük kursu bitti sertifikamı aldım ama yine de antrenör olamadım" dedi.ÇOCUKLARINA DA BOKSU ÖĞRETTİÇok sevdiği için bokstan kopamayan Demirbaş öğrencilerin yanı sıra çocuklarına da evin damında boks kursu vermeye başladı. Demirbaş, "İçimdeki boks aşkı bitmiyor. Benim 3 oğlum var 3’ü de boks yapıyor. Onlar da her yerde boks çalışması yapıp, onları müsabakalara sokuyorum. Boksu çok seviyorum. Bu nedenle çocuklarımda genetik olarak boksu seviyor" diye konuştu."KİMSEYE GÜCENMİYORUM AMA..."Sezai Demirbaş, milli sporcu olmasına rağmen bir okulda hademe olarak çalışması konusunda kimseye gücenmediğini ifade ederek, "Ben burada da alnımın teriyle evime ekmek götürüyorum. Kimseye bir şey söylemiyorum ama ben antrenör olsam bu topluma gençlerimize daha faydalı olurum. Onlara boksu sevdirir, Adana’dan şampiyonlar çıkmasında yardımcı olurum. Benim tek derdim gençlerimizi spora yönlendirmek ve onları bu yönde eğitmek. Yoksa okulda hademe olmam benim için zor bir şey değil" dedi.