Diyarbakır mitinginde konuşan CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Başından beri öneriyorum. Bir, barışacağız. Hemen barışacağız ama hemen. İki, ekonomik olarak büyüyeceğiz. Yani üretim ekonomisine geçeceğiz" dedi.Seçime az bir zaman kala cumhurbaşkanı adayları gezilerini sürdürürken, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce de Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi İstasyon Meydanı’nda düzenlenen 84. mitingde konuştu. CHP’nin 9 yıldan sonra Diyarbakır’da ilk defa düzenlediği mitinge eşi ve CHP’li milletvekilleri ile gelen İnce, Diyarbakırlı şairlerin şiirleri ile sözlerine başladı. “Başkan İnce” ve “Selo’ya özgürlük” sloganlarının atıldığı mitingde bazı vatandaşlar ellerinde Selahattin Demirtaş’ın fotoğraflarını taşıdı. Türkiye’nin çok ciddi sorunları olduğunu belirten İnce, “Cari açık 55 milyar dolar, mutfaktaki enflasyon yüzde 30. 250 milyar dolarlık ithalat var. Gençlerin yüzde 20’si işsiz ve Türkiye kuşatılmış durumda. Şu anda Türkiye’yi yönetenler Türkiye’yi Ankara’dan yönetmiyor; Brüksel’den, Washington’dan yönetiyor” dedi.“Üretim ekonomisine geçeceğiz”Üretim ekonomisine geçeceklerini vurgulayan İnce, “Başından beri öneriyorum. Bir, barışacağız. Hemen barışacağız ama hemen. İki, ekonomik olarak büyüyeceğiz. Yani üretim ekonomisine geçeceğiz. Fabrikalar açacağız. Kıraathanelerde bedava kekle zaman dolmaz. Kıraathaneye gittin çay beleş, kek beleş. Peki gündüz kekle geçiştirdin, akşam eve gittin. Yemek ne olacak? Onun için tarıma dayalı sanayi geliştireceğiz. Ekilmeyen tarım alanlarını ekeceğiz. Meralarımızı atıl olmaktan kurtaracağız. Benim derdim gençler. Sanayimizin yüzde 25’i atıl ve onu işlevsel hale getireceğiz. Refahımız artacak. Adil bölüşeceğiz. 4 Mayıs’ta cumhurbaşkanı adayı oldum, parti rozetini çıkardım. Artık Türk bayrağı taktım” diye konuştu.“Kürtleri onure edeceğiz, Türklerin kaygısını gidereceğiz”Cumhurbaşkanı seçildiğinde Kürt sorununu çözeceğini dile getiren İnce, şunları kaydetti:“Kürt sorunu nasıl çözülecek. Adını koyalım öncelikle Kürt sorunu. Kürtler diyor ki, Kürtler onure edilmek istiyor ama Türklerin de kaygısı var. Kürtleri onure edeceğiz, Türklerin kaygılarını gidereceğiz. Gizli kapaklı görüşme yok, çözüm yeri Türkiye Büyük Millet Meclisidir. Samimi olacağız, yalan, gizli kapaklı görüşmeler olmayacak. TRT’nin kanallarından birini bu işe ayıracağım. Zaten TRT’nin bir işe yaradığı yok. 24 saat yayın yapacak. Tartışacak insanlar. Dil meselesini tartışacak. Ben biliyorum, muhafazakarı, solcusu, sağcısı, liberali tüm Kürtler dil konusunda anlaşıyor. Kendi aranızda da anlaşamadığınız konular var, biliyorum ama anlaştığınız yerlere beni de yazın. Ben oy değil sorunu çözmek istiyorum. Sizin çocuklarınıza matematik, kuantum, endüstri öğretmek istiyorum. Çocuklarımıza 3 dil öğreteceğiz. Dünyada 200 devlet var, 6 bin de dil var. Bir dil insanlığın mirası, bunu korumak lazım. 81 milyona çocuklarımıza resmi dilimiz Türkçe’yi öğreteceğiz. Anası ile babasıyla evinde konuştuğu dil Kürtçeyse Kürtçe, Arapçaysa Arapça, Çerkezceyse Çerkezce. Çocuklarımızı dünya vatandaşı yapacağız. Erdoğan ile aramızdaki fark bu işte. Dün şöyle konuşuyor; ’Bana bak Muharrem diyor’. Bu üsluba yanıt vermek istemiyorum ama Diyarbakır’dan bir sesleneyim bende ‘e’ sana baktım. Ya sana dedim, her kuşun eti yenmez, ben senin yanındakilere benzemem dedim. Bak sana Diyarbakır’dan sesleniyorum Sayın Erdoğan; sana baktım, gel sen de bu garibana bak, bir televizyona çıkalım birlikte.”Konuşmanın sonunda güvercin uçuran ve karanfil dağıtan İnce, daha sonra mitinge gelenlerle özçekim yaptı.