Muş Kardeşlik Platformuna üye sivil toplum kuruluşları, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Afrin’de yürütülen operasyonda şehit düşen Fırat Karaca ile 2016 yılında Beşiktaş’ta gerçekleşen menfur saldırıda şehit düşen polis memuru Murat Yılmaz için Arakan’daki mülteci kamplarında 2 su kuyusu açtırdı.
Muş Kardeşlik Platformuna üye sivil toplum kuruluşları, Muşlu şehitler adına Arakan’daki mülteci kamplarında 2 su kuyusu açtırdı. Muş Kardeşlik Platformu üyeleri, açılan kuyularla alakalı Muş’taki şehit ailelerini ziyaret ederek, hayratların fotoğraf ve görüntüleriyle hazırlanan plaketleri teslim etti. Yapılan hizmet ve ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Afrin şehidi Fırat Karaca’nın babası Alican Karaca, misafirlere bu anlamlı hizmet için teşekkür etti. Haçlı ordularının Alem-i İslam üzerine hakimiyet davası kurmak istediklerini ifade eden Karaca, "3-5 ufak İslam devletimiz kaldı, bunlardan da İslamiyet’i söküp kendi hükümdarlıklarını hakim etmek niyetindeler. Fakat Allah vaat etmiş, ‘Ben nurumu tamamlayacağım.’ Biz Allah’ın vaadine inanmışız, kesin tahakkuk edecektir. Biz isteriz ki bu şeref, şu an bu memlekete hizmeti olan iktidarımıza olsun. Yerin, göğün sahibi Allah’tır, dilerse yer, gök, dağ, taş hepsi onun askeridir. Nemrut’ları, Firavun’ları sineklerle, karıncalarla helak ettiği gibi bunları da helak etmeye mühtedidir. Biz bize düşeni yapalım, gerisi kainatın sahibi Allah’ındır, o kesin bu dine hakim edecektir" dedi.
Şehit aileleri ziyaretinde platform sekretaryası adına konuşan Yusuf Kenan Atılgan ise, "Arakan’da kuyu açılması sembolik bir anlam taşıyor. Biz şu ana kadar şehitlerimiz için iki kuyu açtık. 4 Mayıs 2016’da Varto yolunda şehit edilen polis memuru Yücel Kurtoğlu adına açmaya karar verdiğimiz kuyunun kazı çalışmaları ise devam ediyor, inşallah gelecek hafta o kuyu da faaliyete geçecek. Bu kuyular, ailelerini kaybetmiş yetim çocukların okuduğu mülteci kamplarındaki okulların hemen yanı başında. Bu sayede hem şehitlerimizin ismini yaşatacak daimi hayır kapısı açmış olacağız hem de emperyal amaçlarla dünya kaynaklarını sömürmek için mazlum ve mağdur insanlara musallat olan figürlere, dünyanın neresinde olursa olsun Türkiye’nin geçit vermeyeceğini göstermiş olacağız. Ülkemizin insanlık misyonunun yaşadığımız topraklarla sınırlı olmadığını, aksine tüm dünya mazlumları için bir umut ışığı olduğunu artık görmemiz gerekir. Türkiye’nin liderliğini ve temsilciliğini yaptığı adalet ve insanlık duruşu, dünya üzerinde şerden hayra, haksızlıktan adalete, sefaletten refaha doğru açılan bir ana güzergah olarak dünya mazlumlarının kurtuluş yolu olacaktır. Muş Kardeşlik Platformu, şehitlerimiz için İslam coğrafyasının farklı bölgelerinde su kuyuları açmaya, eğitim yuvaları oluşturmaya devam edecek. Muş’un yerel ve ulusal sivil toplum kuruluşları olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da şehitlerimize sahip çıkacağız. Sultan Alparslan’ın ve bugün ölüm yıldönümünde kendisini hayırla ve minnetle yad ettiğimiz Selahaddin Eyyûbî’nin torunları olarak mirasçısı olmaktan şeref duyduğumuz bu cennet vatanın, ilelebet İslam’ın sancaktarı, kardeşçe yaşanılan bir huzur ve bereket yurdu olması için sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz. Halkımızı ve gençlerimizi bilinçlendirmek suretiyle bu geleneğin bizden sonraki kuşaklar tarafından da sahiplenilmesi için çaba sarf edeceğiz" diye konuştu.
Burada yapılan konuşmaların ardından Şehit Murat Yılmaz’ın ailesi ziyaret edilerek, fotoğraf ve plaketler takdim edildi.
Duygu dolu anların yaşandığı şehit aileleri ziyaretine Muş İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Eğitim-Bir-Sen Muş Şube Başkanı Mahir Barışan, TÜGVA Muş Şube Başkanı Tahsin Oran, Muş Kardeşlik Platformu üyeleri Yusuf Kenan Atılgan ve Adnan Demir katıldı.