Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cafer Ulu, Ermeni meselesinin politik zeminden çıkartılarak tarihçilerin ellerine bırakılması gerektiğini söyledi.Tekirdağ Tarih Bilincinde Buluşanlar Derneği tarafından ’Ermeni-Türk İlişkileri’ konferansı düzenlendi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa konuşmacı olarak Namık Kemal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Cafer Ulu katıldı.Tarihçi Yard. Doç. Dr. Cafer Ulu, Ermeni meselesinin politik malzeme olarak Türkiye’ye karşı platformlarda kullanıldığını belirterek gerçeğin ortaya çıkması için tüm tarafların arşivlerinin açılması gerektiğini ve değerlendirmeyi tarihçilerin yapması gerektiğini söyledi.Ermenilerin algı propagandası yaptıklarını ifade eden Yard. Doç. Dr. Ulu, "Ne yazık ki Ermeni iddiaları bugünün iddiaları değil aslında. 1919’dan itibaren propaganda amaçlı filmler, yazılar ve kitaplar kaleme aldıklarını görmekteyiz. Aslında doğru nedir?, Haklı olan taraf ne taraftır? Sorularından ziyade ne yazık ki Türkiye’yi uluslararası alanda ve uluslararası platformda zor durumda bırakma üzerine kurulmuş bir politika görmekteyiz. Ne yazık ki Ermeni meselesini tarihçilerin tartışması gerekirken diğer ülkelerin parlamentoları, 3. tarafların parlamentoları ve devlet başkanları tarafından Türkiye’yi zor durumda bırakmak amacıyla bir malzeme olarak kullanılmaktadır. Biz tarihçiler olarak bu Ermeni meselesinin gerçekten bilimsel ortamlarda tartışılmasını, tarafların arşivlerini açmasını, bu taraflar derken sadece Türkiye değil. Türkiye’nin arşivleri zaten açık, herkes istediği gibi araştırmaları yapmakta. Diğer tarafların da gerek Amerikan, gerek İngiliz devletlerinin arşivleri ile birlikte Ermenilerin de ellerinde bulundurdukları evrakları belgeleri çıkarmasını istiyoruz. Ama ne yazık ki taraflara baktığımızda özellikle Ermeni tarafı hiçbir belge, hiçbir orijinal belge iddia ettikleri gibi sözde soykırımı ispatlayacak hiçbir belgenin ellerinde olmadığını görüyoruz. Değerlendirmeleri yaptığımızda biz madem böyle bir iddianız var, madem ki soykırım olduğuna inanıyorsunuz ki Türkiye’de bu konuda oldukça ilgili olan araştırmacı da var biz bunu merak ediyoruz. Hiçbir orijinal belge bize gösterilmemektedir. Bunun politik zeminden çıkartılarak gerçek tarihçilerin ellerine bırakılması gerekmektedir. Ermeniler diğer Avrupa ülkelerinden özellikle İngiltere, Fransa gibi ülkelerden ciddi bir şekilde ilk etapta propaganda olarak ortaya çıkmıştı ve bunlardan öğrendikleri propaganda malzemelerini ne yazık ki güncel olarak da kullanmaktadırlar. O kadar büyük bir propagandaya girişmiş durumdadırlar ki hem film, yazı ve diğer algı oluşturucu malzemelerden yararlanmaktadırlar ve baktığımızda binlerce bu iddiaları dile getiren internet sitelerini kullanmış olduklarını görmekteyiz. Bu konuda da bizim çok hassas ve çok dikkatli olmamız gerekiyor. Bu tür propagandalardan da etkilenmeden gerçek objektif tarihçilerden aldığımız bilgileri değerlendirmemiz gerekiyor" dedi.