Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde (HKÜ) düzenlenen ‘Öğrenmede Yeni Yaklaşımlar’ konulu konferansa konuşmacı olarak katılan ABD Michigan State Üniversitesi’nden Prof. Dr. Douglas K. Hartman, öğrenmenin araçları ve stratejilerinin değiştiğini belirterek, “Eğitimler artık dijital, sanal ortama taşındı. Bu gelişme insanların beynindeki sinirsel ağları da değiştirdi” dedi.
Hukuk Fakültesi Amfisi’nde gerçekleştirilen konferansa HKÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, HKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hanifi Aslan, HKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akif Akkuş, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
HKÜ Rektörü Özdemir açılışta yaptığı konuşmada, günümüzde ezbere dayalı eğitimin sona erdiğini, artık gençlerin farklı diller öğrenerek dünyaya açılması gerektiğini dile getirdi. Hz. Mevlana’nın hayatından örnekler veren Rektör Özdemir, “Mevlana’nın ilim için yaptığı seyahatleri düşünün. İlim için her şeye değer. Biz şu anda TÜBİTAK, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK işbirliğiyle 19 farklı ülkede master ve doktora yapma fırsatı sunuyoruz. Dünyaya açılmanıza ön ayak olacak bu fırsatlardan inşallah en iyi şekilde yararlanırsınız” diye konuştu.
ÜNİVERSİTE, GENÇLERİN ÜRETİM DÖNEMİ OLMALI
Konferansta ‘Kelime Hazinesi, Okuma ve Anlam Kurma’ konulu sunum yapan Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Akyol ise şunları söyledi:
“Dünyaya sözümüzü geçirebilmenin tek yolu çalışmaktır. Çalışmanın temeli de okumak, düşünmek ve üretmekten geçiyor. Beden zoruyla değil, kafa zoruyla çalışmak gerekiyor. Okuma, geçmişte olduğu gibi günümüzde de önemini koruyan en önemli hayat belirtilerinden biridir. Ancak ne yazık ki temel okuryazarlığı tam manasıyla halletmiş değiliz. Halbuki dünya artık okuryazarlığı çeşitlendirmiş durumda ve dünyada fonksiyonel bir okuryazarlık teriminden bahsediliyor. Ortaöğretim dönemi hem alışkanlıkları geliştirme, hem pekiştirme dönemi, üniversite dönemi ise gençlerin üretime geçtiği bir dönem olmalı.”
BİR TOPLUM DİLİYLE DEĞİŞİR
Konuşmasında kelimenin gücüne de değinen Prof. Dr. Akyol, “Kelimeler sizden bir iz bırakmıyorsa, DNA’nızda bir hareket oluşturmuyorsa o kelimeyi öğrenmemişsiniz demektir. Günümüzde maalesef kelimelerin anlamlarıyla oynanarak çok basitleştiriliyor. Örneğin, doktora yapan bir öğrenci konuşmasında örnek verirken ‘Atıyorum’ diyor. O zaman ben de ‘Atıyorsan, dinlemiyorum’ diyorum. Çünkü eğer atıyorsan, düşünmeden, rastgele konuşuyorsun demektir. Bilimsel bir ortamda ‘Atıyorum’ yerine ‘Mesela’, ‘Farz ediyorum ki’ gibi daha zengin kelimeler seçilebilir. Bir toplumun değiştirilmesi, arsızlaştırılması kullandığı dilin arsızlaştırılmasıyla gerçekleşir. Dilin kemiği yok, ama dil kemiği kırar. O nedenle okumak, dik duruş ve adam olma meselesidir” ifadelerini kullandı.
EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ GELİŞTİRİLMELİ
ABD Michigan State Üniversitesi’nden Dr. Yalçın Bay da teknolojiyi üretmeyen, ancak kullanan ülkelerde öğretmenlerin kendilerini sürekli yenilemeleri gerektiğine dikkat çekti. Dr. Bay şöyle konuştu:
“Bu konuda hem Milli Eğitim Bakanlığı’na, hem de üniversitelerin eğitim fakültelerine çok önemli görevler düşüyor. Öğretmen yetiştirme ve teknolojiyi kullanma konusu yeniden gözden geçirilmeli. Ülkemizde eğitim teknolojilerini kullanma açısından dünya ile çok büyük uçurumlar var. Bir taraf uzay teknolojisine ulaşırken, öbür taraf düz yolu zor buluyor.”
SANAL ORTAMDA EĞİTİM, HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
ABD Michigan State Üniversitesi’nden Prof. Dr. Douglas K.Hartman, günümüzde eğitim sisteminde teknoloji kullanımının çok farklı bir yerde olduğunu vurguladı. Öğrenme ve değerlendirmenin çok hızlı bir şekilde değişime uğradığını ifade eden Prof. Dr. Hartman, “Öncelikle öğrenmenin araçları ve stratejileri değişiyor. Daha önce 2-3 kitap üzerinde yoğunlaşan eğitimlerimiz artık dijital, sanal ortama taşındı. Sanal ortama taşındığında ise çok farklı kaynaklardan öğrenme imkanı doğdu. Bununla birlikte öğrencilerimiz de değişime uğradı. Amerika’da sanal ortamda öğrenim gören öğrenciler her geçen gün artıyor. Bu gelişme aynı zamanda insanların beynindeki sinirsel ağları da değiştirmektedir. Dijital teknolojiler sayesinde pek çok öğretme yöntemimiz uyarlanmış durumda. Bizim test etme ve değerlendirmemiz de yeni teknolojilerle değişmektedir” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Hartman, ‘Yazılı Metinden Anlam Kurma’ olarak tanımlanan okumanın günümüzde büyük bir değişime uğradığını kaydederek sözlerine şöyle devam etti:
“Artık bu noktada tanımları bir cümle ile verme yerine bir süreç içerisinde vermeye çalışıyoruz. Okuma, çoklu metinlerin kullanıldığı bir süreç ve çok özel bir alandır. Özel amaçlar için okuma yapılır. Öğrenme her zaman değişim içerisindedir. Ders kitaplarımızı da, sınıf düzenlerimizi de buna göre değiştiriyoruz. Tek bir metinden, metinlere doğru hareket ediyoruz. Artık verilen mesajları da değiştiriyoruz.”
Konferansın sonunda HKÜ Rektörü İbrahim Özdemir tarafından konuşmacılara hediye verildi.