Ondokuz Mayıs Üniversitesinde (OMÜ) planlanan eğitim-öğretim revizyonu; öngörülen üniversite ve öğrenci profili ile bunun nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin temalar ekseninde hayata geçiriliyor.
İnternet üzerinden yapılan on-line (çevrimiçi) “Eğitim Planlaması Toplantısı’nda OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ve üniversite senatosu üyeleri, başlatılan eğitim ve öğretim revizyonunun işleyiş takvimi ile bu hususta iyileştirilmesi gereken noktaları ele aldı.
“Eksik ve zaaflarımızı gidererek mevcut potansiyelimizi enerjiye çevirmek zorundayız”
Toplantıda, belirledikleri yeni eğitim-öğretim modeli ve vizyonunun detayları üzerinde duran Rektör Yavuz Ünal, “Nasıl bir üniversite ve öğrenci öngörüyoruz ve bunu nasıl gerçekleştireceğiz? Bu soruların cevabını en temelden başlayarak bulmaya çalışacağız ve bu çalışma da eğitimle alakalı vizyonumuzu biçimlendirecek. Buradan bir yol haritası çıkaracağız. Bu sorular ekseninde müfredatımız, içerik, materyal, yöntem ve alacağımız tedbirleri göz önüne alarak üniversitemizdeki eğitim-öğretim sürecindeki gerçeklerle yüzleşeceğiz. Burada amacımız; OMÜ’nün açık ve zaaflarını kamufle etmek değil, tam aksine bunları tespit ederek bu doğrultuda çözümler üretmek olacak. Eğitime bütüncül bakıp tasarladığımız revizyonu yapacağız. Eksik ve zaaflarımızı gidererek mevcut potansiyelimizi enerjiye çevirmek zorundayız. Bu eğitim politikası olarak benimsedikten sonra bu sürecin altından rahatlıkla kalkacağımızı düşünüyorum” dedi.
“Üniversite olarak tercihte yüzde 50 oranında bir iyileşmeyi hedefliyoruz”
OMÜ’de kalite çıtasını yükseltecek akreditasyon sürecini önemsediklerini vurgulayan Prof. Dr. Ünal, “Her birimizin web sayfasında nasıl bir mezun öngördüğümüzle ilgili beyanname var. Sizlerden bu noktada, başlattığımız revizyon çalışmasını olgunlaştırıp yetkinleştirmenizi istirham ediyorum. Yani benim bir taahhüdüm var diyerek bu çalışmayı sürece yaymanızı ve nihayetinde de bunu gerçekleştirme noktasında bizleri ikna etmenizi istiyoruz. Bu minvalde fakülteleri, alan bazında bir araya getirip süreci hep beraber işletme arzusundayız. Bu hususta öğrenci ve akademisyeni birbirine entegre ederek iletişim dilini açık tutmamız gerekiyor. Üniversite olarak tercihte yüzde 50 oranında bir iyileşmeyi hedefliyoruz, tabii bu oran bölüm ve programlara göre değişebilir. Yapmak zorunda olduğumuz şey; söz konusu parametreleri (değişken) bir araya getirmek ve bunların üzerine kendi gerçekliğimizi inşa etmek. Bu doğrultuda nasıl bir mezun istediğimizin deklarasyonunu ortak akılla şekillendirmeliyiz” diye konuştu.
“OMÜ’nün sorunlarını bir aile olarak kendi içimizde çözmeliyiz”
Bu süreçte istişare ve ortak aklın ön plana çıktığına dikkat çeken Rektör Ünal, Senato üyelerine çağrıda bulunarak “İdealize ettiğimiz üniversite sorusunu cevaplandırabilmek için bu süreci ilmek ilmek işlemeliyiz. Kendi içinde bir sistematiği ve estetiği olan bir tablo ortaya çıkmalıdır ki bu da üniversitemizin markası olsun. Bunu ast-üst ilişkisi içinde değil, bir kardeşlik hukuku çerçevesinde yürütmek niyetindeyiz. Bir haftalık süre boyunca her birim gidilecek revizyon adına bir çalışma grubu oluşturarak kendi yeterliliklerini gözden geçirsin. Şu hususun altını çizmeliyim: OMÜ’nün imkânları, fırsatları, riskleri yani gerçekliği kendine özgüdür. OMÜ’nün sorunlarını bir aile olarak kendi içimizde çözmeliyiz. Dolayısıyla da mümkün olan en sağlıklı yapıyla koşuya katılmak taraftarıyız. Yatarak mezun olmayı düşünen tembel öğrencinin üniversitemizi tercih etmemesi lazım, böyle bir öğrenci OMÜ’den mezun olmamalı. Çünkü bu öğrenci profili üniversitenin diploma kalitesini düşürüyor. O yüzden bu süreçte seçtiği alanı seven ve bu alanda meslek sahibi olmak isteyen öğrenciyi üniversitemize çekebilmeliyiz. Bu bağlamda fakülte ve programlardan kendilerini daha sık tanıtmalarını isteyeceğiz. Amacımız; öğrenciyi alırken kazanmak ve istediğimiz özellikleri taşıyan öğrencilerle daha da güçlenmek. Bu uğurda öğrencileri burslandırarak, ödüllendirerek, yahut alanlarından kendilerini ispat etmiş kişileri davet ederek OMÜ’yü cazip hâle getirme yükümlülüğümüz var” şeklinde konuştu.
“Asenkron dersler 1 hafta önce sisteme yüklenmeli”
Pandemi sürecindeki eğitim-öğretim yapılanmasında yer alan senkron ve asenkron dersler ile uygulamalardan da bahseden Ünal, asenkron derslerin bir hazırlık aşaması olması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi:
“Her birimden, başlangıçtan şu ana kadar derslerle ilgili bir değerlendirme yapmalarını bekliyoruz. Bu süreçte kişisel inisiyatifler, kurumsal hedeflerin önüne geçmemeli. Asenkron dersler 1 hafta önceden sisteme yüklenmeli zira bu uygulama, eğitimdeki niteliği yükseltmesi ve eş güdümü sağlaması bakımından büyük önem arz ediyor. Üniversitemizin hâlihazırda bir strateji belgesi var. Yeni yapılanmayla birlikte hizmet ve iş odaklı yeni strateji belgeleri çıkarmak suretiyle mevcut yükü dağıtacağız. Örneğin sağlık, eğitim veya topluma hizmetle ilgili bir politikamızın olması gerekiyor, bu politikanın da bir belgeye ihtiyacı var. Sonrasında hazırlayacağımız bu belgelerin ortaya çıkaracağı verilerle nasıl bir üniversite tahayyül ettiğimizi paylaşacağız. Şu an itibarıyla zihnimizi netleştirmeye çalışıyoruz.”
Toplantıda, senato üyeleri de revizyona katkı sunacak fikir ve değerlendirmelerini paylaşırken odak konuları; üniversitenin yeni yapılanmasındaki iç ve dış paydaş görüşleri, fakülteler ve meslek yüksekokulları bünyesindeki bölüm ve programların eğitim ve performansları ile başarı sıralamaları, fakültelerin yürüttüğü akreditasyon süreci, yabancı dil eğitimi ve sertifikasyonu ile bu alandaki beceri ve beklentiler, mezunların işe giriş ve kariyer gelişimleri, uzman meslek mensupları ve mezunlarla düzenlenecek seminer ve organizasyonlardan oluştu.