Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Necati Özçimen, tüp bebek tedavilerinde başarılı sonuç elde edebilmek için iyi kalitede embriyoların oluşmasının gerekli olduğunu söyledi. Op. Dr. Özçimen, “İyi kalitede embriyo demek; yumurta ve spermin ayrı ayrı kaliteli olması demektir. Dolayısıyla biz tüp bebek yapacağımız hastalardan iyi kalitede spermler seçersek başarı oranımız yüksek olacaktır. Son yıllarda, yaklaşık olarak da 2-3 yıldır hastanemizde mikroçip yöntemini uygulamaktayız. Mikroçip yöntemiyle spermleri, DNA hasarı olmayan kromozom olarak en sağlıklı olanlardan seçiyoruz. Dolayısıyla bu işlemleri yaptığımızda yumurtayı en iyi şekilde döllüyor ve gebelik oranlarını arttırıyor. Mikroçip kısaca, mikro akışkan bir kanal içerisinde spermleri yarıştırıyoruz. Bir taraftan verdiğimiz spermlerin diğer tarafa geçmesine bakıyoruz. DNA hasarı olan, şekil bozukluğu olan spermler geçemiyor. Sağlıklı olanlar geçiyor ve biz bu spermleri kullanıyoruz. Bu spermler dolayısıyla iyi kalitede embriyo yapıyor ve iyi kalitedeki embriyoları anne rahmine transfer ettikten sonra gebelik oranlarında ciddi bir artış izliyoruz. Dolayısıyla bu yöntemler son yıllarda başarı oranları yüzde 10-15 artmıştır” dedi.
Kaliteli embriyonun, kaliteli yumurta anlamında olduğunu belirten Op. Dr. Özçimen, “En kaliteli yumurtalar genç anne adaylarından elde ediliyor. Dolayısıyla anne yaşı ne kadar gençse yumurtaların iyi olma olasılığı o kadar yüksek ve anne rahminde tutunma o kadar yüksek oluyor. Dolayısıyla genç yaşta başvurular bizim için çok önemli. Gebelik oluşmazsa kadınlarda 1 yıl bekledikten sonra, bazı kişilerde 6 ay bekleniyor; hemen bir kadın doğum uzmanına başvursunlar. Başvuru süresinde biz hastalarımızı çift olarak değerlendiriyoruz. Eğer kadında kilo varsa zayıflamalarını; sigara içiyorsa, sigaranın azaltılmasını ya da tamamen kesilmesi ve diğer başka hastalıklar varsa gerekirse aşılamalarını yapıyoruz. Böylelikle hastaları sağlıklı bir gebelik için hazırlıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaliteli yumurta ve sperm kullanarak kaliteli embriyo üretmeye çalıştıklarını ifade eden Op. Dr. Özçimen, “Fakat her zaman için genetiğini bilemiyoruz. O yüzden tekrarlayan gebelik kayıpları olanlarda, daha önce yapılan tüp bebek tedavilerinde başarısız olanlarda, kromozonal hastalıklı bebekleri olanlarda ve tek gen hastalıklarda, özellikle yurdumuzda akraba evlilikleri çok fazla, bu tür hastalarımızda preimplantasyon genetik tanı yapıyoruz. Embriyolarda 3. ya da 5. gün biyopsi alarak genetik laboratuvara gönderiyoruz. Genetik laboratuvarlarında normal gelen embriyolardan seçtiklerimizden 1 ya da 2 tanesini anne rahmine yerleştiriyoruz. Bu transfer sonrası gebelik oranları diğer gebelik oranlarına göre daha yüksel orandadır” ifadelerini kullandı.