Ordu Kurul Kalesi'nde, 2010'da başlatılan arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor.
Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Ordu Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle gerçekleştirilen ve 6'ncı Mithridates dönemine ait 2 bin 100 yıllık Ana Tanrıça Kibele heykeli ile yaklaşık 3 bin parça tarihi eserin bulunduğu Kurul Kalesi'ndeki kazılarda, bölgenin antik dönemi gün yüzüne çıkarılıyor.
Kazılar, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt başkanlığında 4'ü arkeolog, biri restoratör olmak üzere 23 kişilik ekiple sürdürülüyor.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Şenyurt, 2010 yılında başlayan Ordu Kurul Kalesi'ndeki kazıların, 13'üncü yılını tamamlayacağını belirtti.
Kurul Kalesi'ne, Doğu Karadeniz'de Sümela'dan sonra mimari görseli bu kadar ortada olan tek yer diyebileceklerini kaydeden Şenyurt, şöyle devam etti:
"Bütüncül bir planda verilen kale kent yerleşmesi burada açığa çıkarıldı. 2 yıldır korumaya ve restorasyona yönelik çalışmalarımız oluyor. Bir taraftan kazılar devam ederken bir taraftan da devrilmiş duvarların onarılması ve küçük eserlerin restorasyonuyla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. 2 ay önce başladığımız çalışmaları aralık ayına kadar sürdürmeyi planlıyoruz."
Şenyurt, 2010 yılından bu yana çok fazla eserin ortaya çıktığına dikkati çekerek, "Mimari kalıntıların ötesinde burası Roma istilası sonrası terk edilmiş. Küp, seramik, metal, cam gibi her çeşit buluntumuz var. 2 bin 100 yıl önce yaşayan bir kent bir anda yıkıma uğruyor ve olduğu gibi kalmış. Daha sonra bir yerleşim olmadığı için de biz eşyaları en son kullanıldığı yerlerde bulabiliyoruz. Silah, gülle, mızrak, hançer, çok fazla elimizde örnekler var." ifadelerini kullandı.
- "Burası savunma amaçlı kullanılan bir nokta"
Prof. Dr. Süleyman Yücel Şenyurt, 2016 yılında buldukları Kibele heykelinin de yerinde tesadüfen bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Heykelin bulunduğu nokta kapı girişi noktasıydı, orası molozlar altında kalmış ve bu sayede heykel ve birçok eşyayı yerinde bulduk. 60'a yakın küp var. Burası bir depolama alanı. Kalenin erzak deposu. Savaş sırasında yardımcı kuvvetler gelene kadar insanlar bu erzakla idare edebilmişler. Ama Roma ordusu çok güçlü geldiği için MÖ 63'lerde de kale yakılarak harabe edilmiş. Burası savunma amaçlı kullanılan bir nokta. Dört bir tarafı gözetleyebileceğin bir nokta. Onun için de kale fonksiyonu ön plana çıkıyor. Yüksekliği nedeniyle tanrılara yakın olduğu düşüncesiyle burası dinsel amaçla da kullanılmış."
Kibele'nin arkeolojik açıdan önemine işaret eden Şenyurt, "Birkaç parça mermerin bir araya gelmesiyle tahtında oturan çok gösterişli bir eser. Onun birleştirilmesinin ötesinde yangından dolayı yumuşamış olan kısımları tozlanmaya başlamıştı. Onun sabitlenmesi için uzun süren bir konservasyon aşamasından geçirildi ve bu çalışmalar İstanbul Arkeoloji Müzesinde yapıldı." bilgisini paylaştı.
Şenyurt, 6 ay önce restorasyonu tamamlanan Kibele'nin, Ordu'ya getirilmeyi beklediğini, Ordu'da çok acil arkeoloji müzesine ihtiyaç olduğunu kaydetti.