Ortaca’da, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü dolayısıyla “Belgelerle Atatürk” sergisi ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
Ortaca Belediyesi ve Ortaca Kent Konseyi’nin katkılarıyla Kent Konseyi Eğitim Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Başkanı tarihçi Günür Karaağaç’ın dokümanları ile hazırlanan sergide, Atatürk dönemine ait bölgedeki resmi evraklar, tarih kitapları, hatıra defterleri ve Atatürk tarafından Köyceğiz’e gönderilen iki adet telgraf sergilendi.
Köyceğiz’deki dönemin idarecilerinin, ilçeye daveti üzerine Atatürk tarafından gönderilen telgrafta; “Evvelce tespit edilen seyahat programım icabınca Köyceğiz’i ziyaret edemeyeceğim. Muhterem halka derin teşekkür ve muhabbetlerimin ibrasının buyurulmasını rica ederim. Reis-i Cumhur Gazi Mustafa Kemal.” ifadeleri yer aldı.
Bölgedeki insanları Cumhuriyet dönemi ile buluşturmak istediklerini belirten tarihçi Günür Karaağaç; “30 yıldır yaptığım araştırmalar neticesinde birçok dokümana ulaştım ve bir arşiv oluştu. Bu arşivi bugün ilk defa paylaşıyorum. Sergide 1920 yılından bir fotoğraf var. Bölgenin Kuvayı Milliye mensupları Çerkez Cemil Efe ve kızanları görülmekte. Halil Kaya’ya ait Kurtuluş Savaşının ardından alınan bir başarı belgesi var. 1928 ve 1931 yıllarına ait diplomalar var. Bunların arasında önemlileri Atatürk dönemine ait tarih kitapları, basımı 1931 yılında yapılan tarih kitapları var. 1931 yılına ait Köyceğiz Maarif Müdürü İbrahim Ethem Günay’ın hatıra defteri var.” diye konuştu.
Karaağaç, Köyceğiz’de dönemin idarecisi Hamdi İlhan beye, Atatürk’ün çektiği iki telgrafı da sergilemenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Karaağaç; “Köyceğiz’de 1926-1936 yılları arasında idarecilik yapan Hamdi İlhan bey, Atatürk’ü ilçeye davet ediyor. Hamdi İlhan aynı zamanda Kuvayı Milliyeci, o davete cevaben Atatürk’ün gönderdiği telgraf var sergide. Ayrıca yine Atatürk döneminde Köyceğiz Defterdarlığına ait belgeler var, Kaymakamlık ile Muğla ili arasındaki yazışmaları görüyoruz. Bu yazışmalarda beni en çok etkileyen ise kağıt tasarrufuna verilen önem.” dedi.
Bölgede müze olmamasının üzüntüsünü yaşadıklarını dile getiren Karaağaç, şunları söyledi; “Bu evrakları 6 yıl önce Çine’de kurulan Kuvayı Milliye müzesine bırakmayı düşünüyorum. Evraklar bölgemize ait, burada bir müzemiz olsa bu evrakları da kendi müzemize kazandırabilsek çok güzel olurdu. Bu konunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.”