Antalya Organize Sanayi Bölgesi (OSB), itfaiye teşkilatı bünyesine Türkiye’nin en güçlü ve son teknoloji ile donatılmış itfaiye aracını dahil etti. Uzaktan kumanda ile kontrol edilebilen aracın üzerine 20 metre uzunluğa sahip bir teleskobik bom yerleştirildi. Bom ucuna entegre edilen 1 adet normal ve 1 adet termal kamera, yangının şiddetinin ve merkezinin dışarıdan tespit edilmesine imkan tanıyacak.
OSB, son teknoloji ile donatılmış itfaiye aracını, Antalya’nın ve bölge sanayicisinin hizmetine sundu. Antalya OSB’de çıkacak olası fabrika yangınlarını en kısa sürede ve en etkili şekilde söndürebilmek için özel olarak tasarlanan araç, dakikada 11 ton su atma kapasitesi ile Türkiye’de bu güce sahip ilk ve tek itfaiye aracı oldu.
Uzaktan kumanda ile kontrol
Uzaktan kumanda ile kontrol edilebilen aracın üzerine 20 metre uzunluğa sahip bir teleskobik bom yerleştirildi. Bom ucuna entegre edilen 1 adet normal ve 1 adet termal kamera, yangının şiddetinin ve merkezinin dışarıdan tespit edilmesine imkan tanıyacak. Alevlerin en yoğun olduğu bölgenin tespit edilmesinden sonra, bom ucundaki kırıcı uç ile binada delik açılarak su veya köpüğün yangının merkezine iletilmesi sağlanacak. Tüm bu tehlikeli işlemler uzaktan kumanda ile yapılacağı için itfaiyecilerin can güvenliği de artmış olacak.
Dakikada 11 ton su
Antalya OSB yönetim kurulu üyeleri ile birlikte aracı üretici firmadan teslim alan ve ilk denemelerini yapan Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, bölgenin yangın güvenliğini üst seviyeye çıkarmak için ilk olarak ikinci bir itfaiye müfreze binası inşa ettiklerini söyledi. Ocak ayında hizmete alınan yeni nöbet noktası ile en uzak fabrikaya olan intikal sürelerinin yüzde 50 oranında kısaldığını ifade eden Bahar, son teknoloji söndürme sistemleri ile yangınlara daha etkin müdahale edilebileceğini, aracın dakikada 11 ton su atma kapasitesi ile Türkiye’nin en güçlüsü olduğuna dikkat çekti. Bahar, “Dakikada 11 ton su atma kapasitesine sahip pompa, uzun bir Ar-Ge çalışması sonucu, Antalya OSB için özel olarak üretildi. Araç 20 metre yükseklikten 90 metre uzağa etkili bir şekilde su atabiliyor” dedi.
Duvarların arkasını görebilen teknoloji
Bom ucuna entegre kameralar sayesinde duvarların ardını görebileceklerine dikkat çeken Bahar, “Uzaktan kumada ile kontrol edilen teleskobik bom ucunda, biri normal, diğeri termal olmak üzere iki kamera mevcut. Bu kameralar sayesinde duvarların ardını görüp yangının merkezini ve şiddetini dışarıdan, hiç kimsenin canını tehlikeye atmadan tespit edebileceğiz. Kırıcı uç ile sac ya da cam ile kaplı bölgelerde delik açıp su veya köpüğü yangının en şiddetli olduğu yere iletebileceğiz. Böylece direk yangının kalbine müdahale edip daha kısa sürede söndürülmesini sağlayacağız. Böylesi bir müdahale mevcut şartlarda mümkün değil, çünkü su ya da köpük, hortumlar aracılığıyla, itfaiyeciler yani insan tarafından taşınıyor. Yangının merkezine girmek ve müdahalede bulunmak can kayıplarına neden olacaktır. Ancak araç ile insan faktörünü aradan çıkarıp hem itfaiyecilerimizi koruyacak hem de yangının merkezine müdahale edebileceğiz” şeklinde konuştu.
6 kat daha etkili sistem
Araçta bulunan bir diğer önemli teknolojinin CAFS adı verilen sistem olduğunu anlatan Bahar, “Su, hava ve köpüğü karıştıran bu yeni sistem, yangın söndürmede en etkili silahlardan biri olan köpük ile normalden yaklaşık 6 kat daha uzun süre müdahale imkanı sağlamaktadır. Standart bir itfaiye aracı ile ortalama 7-8 dakika köpük müdahalesinde bulunabilirken, CAFS ile en az 40 dakika boyunca yangına köpük ile müdahale edebilirsiniz. Bu, yangın gibi büyük bir felaket karşısında tarifsiz bir avantajdır. Önümüzdeki günlerde Bölge sınırları içerisinde bulunan 5 adet hızlı dolum istasyonumuzun da sayıları artırarak yangın güvenliğini imkanlar dahilindeki en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız. Bölgemiz ve tesislerimiz, doğası gereği yangın riskinin büyük olduğu yerlerdir ve maalesef geçmişte bazı acı tecrübeler yaşanmıştır. Tekrarlanmaması için öncelikle yangın önleyici tedbirlere harfiyen uymak, olası bir yangında anında da en etkin şekilde müdahalede bulunmak asli görevlerimizdir. Bu bilinçle fabrikalarımızı ve çalışanlarımızı bu tür felaketlerden korumak için her türlü tedbiri almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.