Son dönemlerde yaptığı çıkışlarla adından söz ettiren Leman Sam, Yurt gazetesine verdiği röportajda yine tartışılacak ifadeler kullandı.Uzun yıllar Anadolu'da yaşadınız. Hakkari'de yaşadığınız dönemi anlatabilir misiniz. O günün Hakkari'sini nasıl tasvir edersiniz?Babam asker olduğu için çok yer değiştirdik. Kökleşemedim bu yüzden. 2.5 yıl Hakkari'de yaşadım. 13-14 yaşındaydım. Hayatımın en güzel dönemlerinden biridir. Dağların ortasında toprak evlerden oluşmuş, neredeyse hiç ağacı olmayan ve 8 aya yakın yolların kapalı olduğu, daracık sokaklarından iki arabanın geçemediği, gazete okuma imkanının olmadığı bir yerdi. Irak radyosu dinliyorlardı ve Kürtçe konuşuluyordu. Ben de öğrenmiştim. Arkadaşlarım Kürttü. Güzel insanlardı. Çok masumlardı. Çocuk aklımla hep düşünürdüm. "Bunlar nasıl insanlar, nasıl bu kadar sınırlı bir yaşamla yetinebiliyorlar, derdim." Batı insanının daha hırslı, daha aç gözlü olduğunu düşünürdüm. Ne zamanki öğrendiler hayatın hiç onların bildiği gibi olmadığını, işte o gün terör başladı diye düşünüyorum. Efkar Köprüsü vardı. Altından da ince bir su geçerdi. Akşam üzeri herkes yanına eşini dostunu alarak yürüyüşe çıkardı. Bir aktivite oluyordu onlar için. Bir hastanesi vardı, ama hiç doktoru yoktu. Sümbül Dağı'na aşıktım. Mavi denilince hayatım boyunca hep Sümbül'ün mavisi aklıma gelir. Sümbül'e bakar saatlerce kilitlenirdim. Bana bir terapi gibi gelirdi. Kar yağdığı zaman kendinizi masal dünyasında zannederdiniz. O zamanlar terör yoktu. Mesut Barzani'nin babası Molla Mustafa Barzani zamanında sınır karakoluna 6-7 ayda bir bomba düşerdi. Molla Mustafa Barzani attı diye konuşulurdu.