Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş aşamasına ışık tutacak olan Çobankale arkeolojik kazıları hızla devam ediyor.
Tarihçi Prof. Dr. Halil İnalcık’ın Osmanlı beyliğinin devlet statüsünü Bafeus (Yalakova) savaşı ile kazandığını söylediği muharebeye ev sahipliği yapan Çobankale’de arkeolojik kazılar devam ediyor. Çok önemli bulgulara ulaşılan kazılar Osmanlının erken dönemine ve Bizans tarihine ışık tutacak. Konuyla ilgili bilgi veren Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, “Turizm Bakanlığı ile bu çalışmayı yürütüyoruz. Selçuk hocamızın başkanlığında bölgede kazılar yapılıyor. Kazılar 3. yılına girdi. Yavaş yavaş bu sene kazıların semeresini görmeye başlıyoruz. Osmanlı ve Bizans tarihine yönelik önemli ve yeni bilgilere bu kazılardan ulaşabileceğiz. Altınova açısından turizmin gelişimine önemli bir katkı sağlayacak. Ülkemizin tarihine, bölgemizin turizmine katkı sağlayacak bir alan burası” dedi.
20 kişilik bir ekiple kazıları sürdüren Mimar Sinan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Şeçkin ise, “Çobankale çok önemli bir yer. İstanbul’la İznik ve Orta Anadolu’ya geçişin sağlandığı Yalakdere vadisini tutan bir yer. Türk ve Dünya tarihi açısından 3 noktada önemi daha da artıyor. İlki haçlı seferine ilk defa burada karşı konulmuş. Haçlı seferi Çobankale sayesinde püskürtülmüş. Selçukluların batıda en uçtaki ilk kalesi burası. Osmanlı tarihi açısından da çok önemli bir yer. Büyük tarihçi rahmetli Prof. Dr. Halil İnalcık’ın da ısrarla belirttiği gibi Osmanlı Devleti’nin kurulmasında çok önemli bir etkiye sahip. Çabankale olmasa Osmanlı beyliği belki de bu bölgede İstanbul’un hemen yanında geniş bir alana yayılamayacaktı. Daha sonraki süreçte de Çobankale’nin önemi artıyor. Burada ki kazılara 2017 yılında başladık. Bursa Müzeler Müdürlüğü başkanlığında Mimar Sinan Üniversitesinden gelen ekibimizle başladık. 2017 ve 2018 yıllarında yaklaşık 20 bin metre kare kale iç alanı temizlendi. İç kalenin dışında da belli alanlarda temizlik çalışması yapıldı. Geçen yıl sarnıcın temizliğine başlamıştık. Bu yıl sarnıç önemli oranda bitirildi. Eldeki tarihi bilgilere göre sarnıcın 12. asırda inşa edildiğini biliyoruz. 11. asırda burada su toplayan bir yapı olmadığı için, Selçuklu kuşatması sırasında bir hafta gibi kısa bir sürede Bizans güçleri kaleyi teslim etmek zorunda kalmışlar. Daha sonra burayı Selçuklulardan geri aldıkları zaman en önce bu sarnıcı yapmışlar. Burada toplam 3 sarnıç olduğunu düşünüyoruz. Burada yapılan jeoradar çalışmaları ile başka yapıların da olduğu ortaya çıktı. Onların doğrulanması da önümüzdeki yıllarda yapılacak olan kazılarla gerçekleşecek” diye konuştu.