Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde tek başına yaşayan Kemal Çetin, 2003 yılında evden ayrılan ve o günden sonra hiç görmediği oğluna kavuşmak istiyor. Uzun saçları nedeniyle yaşanan tartışma sonrası evden ayrılan oğluna seslenen gözü yaşlı baba, tüm varlığını oğullarına bırakıp, kendisinin de huzurevine yerleşmek istediğini söyledi.
Sinop’tan 1972 yılında Kdz. Ereğli ilçesine bağlı Kaymakamlar köyüne gelen Kemal Çetin (70), Hacıkadın Çetin ile evlenerek bu köyde yaşamaya başladı. Bayram (39) ve Hüseyin (36) adında iki çocuğu bulunan Çetin’in eşi de geçirdiği felç sonrası 2,5 yıl önce vefat etti. Kdz. Ereğli Belediyesi’nde uzun yıllar temizlik işçisi olarak çalıştıktan sonra emekli olan baba 2003 yılında oğlu Hüseyin ile saçlarının uzunluğu nedeniyle tartışma yaşadı. Oğluna “Saçlarını kes, ekmeğini ye. İki tane evim var, bunları size taksim edeceğim” diyerek tartıştı. Bu tartışma sonrası evden ayrılarak İstanbul’da yaşamaya başlayan Hüseyin, aradan geçen 17 yılda köyüne bir daha geri dönmedi. Eşinin ölümü ve diğer oğlunun da cezaevine girmesi sonrasında yalnız kalan baba 36 yaşındaki oğlu Hüseyin’i bulmak için çalışma başlattı. Jandarmaya gidip kayıp başvurusu yaptığında oğlunun adresine ulaştığını ancak eşinin felçli olması nedeniyle gidemediğini aktaran gözü yaşlı baba, oğlunu yeniden bulmak istiyor. Evde tek başına yaşadığını, ölse kimsenin bulamayacağını belirten baba, oğullarının geri dönmeleri halinde tüm mal varlığını onlara bırakıp kendisinin de huzurevine yerleşeceğini söyledi. Gözü yaşlı baba gazetecilere yaptığı açıklamada, “1972’de Ereğli’ye geldim. Burada tahtadan evimiz vardı. İki evi sonra da müteahhide yaptırdım. Oğlumun biri kayıp çok perişan haldeyim. Evde ölüversem bakanım gidenim yok. Evde ölüp kokacağım diye korkuyorum. 2003’ten beri oğlum yok. Asayişe gittim, oğlum kayıp diye. Adresini verdiler, eşim felçti gidemedim. Ailem de öldü, temelli yıkıldım. Ben huzur evine gideceğim, ben onları bulunca evleri teslim edeceğim. Artık bu dünyayla işim yok benim. Ben yetkililerden izin alıp cezaevine gideceğim. Onlardan yardım isteyeceğim. 2003’te evden ayrılan oğlumla kavga gürültü yok. Okuldan çıkıp eve geldi. Saçlarını uzatmış, ben de kendisine ’oğlum saçlarını kes ekmeğine bak. İki tane evim var ben size taksim edeceğim’ dedim. ’Ben saçımı da kesmem, ekmeği de yemem’ deyip gitti. 2003’ten beri yok. Nerede olduğu belli değil. Ben evde düştüm, üç tane kaburgam kırıldı. Halime ekmek su veren yok. Yaram burada soğur kimse bakmaz dedim. 112’yi aradım, gelip beni evden aldılar. Üç akşam hastanede yattım” diye konuştu.
Gözü yaşlı baba şimdi dört gözle 36 yaşında ve İstanbul’da yaşadığını bildiği oğlunun eve gelmesini dört gözle bekliyor.