Balıkesir’de 50 yılı aşkındır doğal yollarla ayran ve yoğurt üretimi yapan firmanın hanımları doğal üretimin büyük sırrını zihinlerinde taşıyor. 90 yaşındaki babaanne Neziha Özer’in ilk mayayı atması ile sağlıklı ayran ve yoğurt üretmeye başlayan Özer Ailesi, kara mayanın sırrını 4. kuşağa taşırken, geleneksel yollarla yapılan yoğurt ve ayranlarla da sağlık dağıtıyor.
1950 yılında beyaz peynir mandıracılığı ile sektöre giren Özer Ailesi’nin ilginç hikayesi 1971 yılında Neziha Özer ve merhum Mehmet Özer’in sağlıklı, geleneksel yollarla üretilen ayran için tesisleşmesi ile sürdü. 2015 yılında babaanne Neziha Özer’in oğlu olan Mehmet Ali Özer’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı firma Balıkesir Organize Sanayi Bölgesi’nde günümüz koşullarına uygun bir tesis kurarak kara maya ile üretimi bugüne taşıdı.
Büyük sır hanımlarda saklı
Balıkesir’de gıda üzerine iş yapan neredeyse tüm işyerlerinde yemeğin yanında verdiği Özer Hisar ayranları, kara maya yönteminin sırrını taşıyor. Yıllar önce babaanne Neziha Özer’in uyguladığı yoğurt mayalama yöntemi olan kara maya ile sütler önce yoğurta ardından da ayrana dönüşüyor. Endüstrileşen dünyada bugün pek çok firma kimyasal tepkimeler ile sütten direk ayran üretirken, firmanın geleneksel yollarla ürettiği ayranlar büyük beğeni topluyor.
Kara mayanın sağlığı süte karıştı
Kara maya ile yapılan yoğurt ve ayranların yapıldığı tesisin kapılarını ilk kez bir medya kuruluşuna açan Hisar Süt Ailesi, İhlas Haber Ajansı’na sır gibi saklanan kar mayayı anlattı. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Özer, “Bizim aşamalarımız tamamen doğal olduğu için 6 günde oluşuyor. Bizler ürünümüzü yoğurttan yapıyoruz. Yoğurt mayası da aileye ait özel bir maya olan kara maya usülü dediğimiz sistem ile ailenin bildiği bir sistem ile yapılıyor. Ben ikinci kuşağım, üçüncü ve dördüncü kuşakta üretimde yer alıyor. Bu maya anne ve babamızın katkıları ile bulundu. Annemiz asıl ustamız. Ablamız 67 yaşında o devam ediyor. Eşim üretimde, kızım yine sektörün içinde. Kadınlar bu işin gerçek sahibi” dedi.
Devletin üst kademesine anlattılar
Geleneksel olan üretimlerini ‘Türkiye’nin gerçek ürünleri’ şeklinde adlandıran Mehmet Ali Özer, organik ve sağlıklı ürünler üretilmesinin Türkiye’nin sağlığı açısından önemli olduğunu vurguladı. Özer, bu konuda devletin üst kademesi ile görüştüklerini ve taleplerini aktardıklarını ifade ederek, “Biz, yerli, milli ve doğal olan ürünlerin raflarda ayrılması konusunu gündeme getirdik. Bunlara bir değer olarak sahip çıkılması gerektiğini anlattık. Bunlar Türkiye’nin gerçek ürünleridir” şeklinde konuştu.
Üretim kadınların elinde
90 yaşındaki Neziha Özer ise ilk mayayı yaptığı eski günlerden bugünlere ailenin genişlemiş olmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi. Özer, “90 yaşındayım. Çok şükür kafamda sağlığımda yerinde. Nereden nereye geldik. Rahmetli, ‘Sen malını iyi çıkar, en iyi reklam o’ derdi. Allah’a şükür, kızım, torunum, gelinim hepsi yanımda” dedi.
Üretim ile ilgilenen ve kara maya yöntemini bilen Berrin Özer ise, “1970’li yıllardan bu yana sadece aile içinde bilinen gizli formülle bugünlere nesilden nesile aktarılarak devam ediliyor. Formül için ailede birinci derecede yakın olma şartı var. Sağlıklı, doğal ve katkı içermeyen bir üretim yapıyoruz. Doğru beslenmeyi ve doğal ürünle beslenmeyi öğretmeye çalışıyoruz” dedi.