Zonguldak’ın Çatalağzı beldesinde yaşayan Hasan Ayçiçek doğup büyüdüğü baba evi olan Çayköy köyündeki evine sık sık gelip gidiyor. Ayçiçek; ’eskiler unutulmasın’ diye aklına gelen bir fikirle evini adeta müzeye çevirdi. Ayçiçek, unutulmaya yüz tutmuş eski hatıraları canlandırıp, özlem gidermek için aklına gelen böyle bir fikirle yola çıkarak bütün yaz tatilini eskiye ait parçalar bulmakla geçirdi.
Eskiye dayanan kültürlerle evini donatan Hasan Ayçiçek yaptığı bu esintiyi şu şekilde anlattı: “Havaların sıcak olduğu zaman köydeki evime gelir kalırım. Zamanla eskiye özlemimiz de oluyor haliyle. Öylelikle bu yola çıktım. Geçmişi anımsatmak veya bu dönemde yaşamış kişilerin bunları görüp de şuradan geçerken ‘Vay ben bunları çektim, böyle süründüm’ demeleri benim daha çok hoşuma gitti. Bana ait olan fazla bir şey olmadığı için asamadım. Komşularımdan toparladım parçaları ve böyle bir şey meydana getirdim. En az 15 kilo vernik alıp vernikleyerek astım. Eski olduğu için çoğu çürümeye yüz tutmuş, ben de ömrünü uzatmak, koruyup muhafaza edebilmek için vernikledim. Evimin önünden geçerken insanların resim çekmeleri, bir şeyler sormaları hoşuma gitti, zevk aldım. Herkesin duyarlı olduğunu bilmek güzel bir şey. Biraz daha eksik parçalarım var. Mesela kara saban, çamaşır teknesi (yalak) gibi. Çevreme haber salmama rağmen cevap gelmedi. Sanırım bulmam zor."
“Unutulmaya yüz tutmuş güzel anılar bunlar”
Seçimlerde köyde ikilem oluştuğu için evinin duvarına "Gelin dost olalım, dost kalalım. Gelin hep birlikte, zaman yolculuğuna çıkalım" yazısı asan Ayçiçek, “Dostluk bazında, eskilere dayanarak böyle bir yazı yazdım. Çünkü eskiden insanlar çalışmaktan dedikodu yapmaya vakit bulamıyorlardı. Şimdi çalışma olmadığı için dedikodu bol. Böyle bir yazı aklıma geldi. Birkaç kişiden onay alınca da çerçeve yapıp astım" dedi.
Özellikle yurt dışından gelen gençlerin evin dışına hayran kaldıklarını belirten Ayçiçek, “Yurt dışında yaşayan, tatile gelen gurbetçilerimiz özlem gidermek için resim çekiyor. Hayranlıkla bakarak inceliyorlar. İnternette paylaşıyorlar. Benim de yaptığım bu işin böyle ilgi görmesi hoşuma gidiyor. Yani eskiyi özlemek güzel bir şey. Ben hasret gidermek için yaptım bu sayede herkes hasret gidermiş oldu ya da eskiyi tanımış oldu. Unutulmaya yüz tutmuş güzel anılar bunlar. Geçmişi hatırlamak, yaşamak çok güzel. Ne kadar burada yaşayamasam da ben biliyorum bunları, geçmişimi. En azından herkesin hoşuna giden bir şey oldu. Parayla ölçülebilecek bir değeri yok” diye konuştu.
Hasan Ayçiçek, evinin dışına astığı parçaları da tek tek tanıttı.