Çanakkale’de at biniciliği sporunda tek kadın olma özelliğini taşıyan 14 yaşındaki Sude Bozkurt, 2 metrelik atıyla engel atlayarak Uluslararası Binicilik Federasyonu tarafından düzenlenen yarışlara hazırlanıyor. Sude’nin hayali ise Çanakkale’nin adını uluslararası alanda duyurabilmek.Çocukluğundan buyana at binmenin hayali olduğunu belirten Sude Bozkurt, 3 yıldır binicilik sporuyla uğraşıyor. Çanakkale’nin Lapseki ilçesinde açılan at çiftliğinde eğitimlerine devam eden Sude’nin en büyük destekçisi ise ailesi. Annesinin anlattığına göre bebeklik yıllarından bu yana atlara ilgisi olduğunu belirten Bozkurt, “Ailemizde atlarla ilgilenen kimse de yoktu. Her zaman bir atım olsun isterdim. Adını da Siyah İnci koymak isterdim, sanırım Jack Sparrow’un filminden dolayı. Okul eğitimim için Çanakkale’ye taşındık. O zamanlar Çanakkale’de binicilik çiftliği yoktu. 7 yaşından 11 yaşına geldikten sonrada atlara büyük bir ilgim vardı. Her zaman atlarla ilgili hayal kurmuşumdur. Ağustos ayında buranın açıldığını duyduk. Direk buraya başladık ve hatta ilk bindiğim atın adı da Siyah İnci oldu. Eğitimlere 3 yıl boyunca devam, hala devam ediyorum. Sevim Hoca çok yardımcı oldu. İlk başladığım 10 haftalık zaman dilimi içerisinde dörtnala koşturma ve küçük engelleri atlamaya başladım ve hızlı bir şekilde ilerleme kaydettim. Sevim Hoca çok başarılı olacağımı söyledi. Benim için İstanbul ve Avrupa’daki arkadaşlarıyla görüştü. 3 yıl sonra binici lisansı alabilecek kademeye gelmiştim. 1 metrelik engelleri atlıyordum” dedi.AĞUSTOS AYINDA LİSANS ALACAKAntrenörü Sevim İnal’ın özel atıyla eğitimlere devam ettiğini belirten Sude, ağustos ayında lisans almak için haftada üç gün çitliğe giderek hazırlıklarını sürdürüyor. Bozkurt, “Hocanın kendi Hoştayn cinsi atına binmeye başladım. At 1.80’lik, hatta başını kaldırdığında 2.5 metreye kadar varabiliyor. Yazın haftada 3 kere gelerek 10 haftadır ona biniyorum. Ağustos ayının sonunda lisans alacağım. Lisanslar için hazır hissediyorum” şeklinde konuştu.CAPONE TÜRKÇE TERİMLERİ BİLMİYOR10 haftadır antrenörünün atı Capone ile eğitimlere devam eden Sude, Almanya’dan gelen Capone’nin Türkçe terimleri bilmediğini söyledi. Sude, “Capone 2 metrelik iri bir at olmasına rağmen çok aşırı insancıl bir hayvan. Yani dışarıda yürürken peşinizden gelir, elinizde bir poşet veya yiyecek bir şey varsa koşarak gelir. Onun dışında diğer hayvanlarla da çok iyi anlaşan bir at. Almanya’dan geldiği için Türkçe terimlerin çoğunu bilmiyor. Onun için daha çok Almanca konuşmamız gerekiyor. Enerjik bir at, engel atlamayı çok seviyor. Sadece biraz yaşlı normal bir ata göre 15 yaşında” diye konuştu.“TÜM ÇOCUKLAR ENERJİLERİNİ ATABİLECEKLERİ SPORLA UĞRAŞMALI”Evli ve üç çocuk annesi olan Sibel Bozkurt, en küçük kızı Sude’nin binicilik sporuyla uğraştığı için gurur duyduğunu belirterek, tüm anne ve babaların çocuklarının enerjilerini atabilecekleri bir sporla uğraşması gerektiğini vurguladı. Bozkurt, “Ben kızımın bu kadar yetenekli olduğunun farkında değildim. Öğretmenimiz kendi bilgi ve tecrübelerine dayanarak bize anlattı. Eşimle birlikte çocukların enerjilerini atabilecekleri mutlaka bir spor yapmaları taraftarıyız. Biraz pahalı ve maliyetli bir spor, ama çocuğumuzun farklı alışkanlıklar yerine böyle güzel atraksiyonlarda bulunması bizim için büyük bir gurur kaynağı. İnşallah kızımız milli takıma girer ve bizleri uluslararası bir mecrada temsil ederse, bizler için çok daha büyük bir gurur kaynağı olur” dedi.“AT BİNMEK CESARET İŞİDİR”Sude Bozkurt’un 65 yaşındaki antrenörü Sevim İnal ise, Çanakkale ve çevresinde Sude gibi bir binicinin olmadığını ifade etti. İnal, “İlk geldiği günde onun yeteneğini hemen tespit ettik. Ama bu iş sadece yetenekle olmuyor, azim ve disiplin en önemlisi. Bunların hepsi kendisinde vardı ve bir de cesaret. Binme işi birazda cesaret ve korkusunu yenebilme işidir. Bunları Sude çok güzel yaptı. Çanakkale ve çevresinde onun gibi bir binici yok. Buraya gelen benim eğittiğim bütün öğrencilerin hepsine örnek oluyor. Onu gören ata binme hevesine tutuluyor. Çocuklar boş vakitlerinde spor yapmalı. Avrupa’da her öğrenci, her çocuk en az 3 spor kulübüne üyedir. Maalesef bizim Türkiye’mizde bu hala tam yerine oturmuş değil” diye konuştu.